Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5692 E. 2024/1589 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf arazisinin bir kısmının kadastro ile özel şahıs adına tescil edilmesi nedeniyle vakfın, tapu iptali ve tescil talep etmesi; aynı parselde Hazine adına kayıtlı payın da yolsuz tescil edildiği iddiasıyla özel şahıs tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluşmadığı ve Hazine adına yapılan tescilin yolsuz olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1641 E., 2023/1326 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret-Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/734 E., 2023/136 K.

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı vakıf vekili ile birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı vakıf vekili ile birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 10 ada 15 parsel sayılı 88.665 m² miktarlı "kulübesi olan tarla" vasıflı taşınmazın nev'i kaydının Mülhak Sultan Ahmed'i Salis Kerimesi Saliha Sultan Vakfı adına olduğunu, kadastro tespitinde taşınmazın 4/20 payının ... adına kaydedildiğini, ... ve mirasçılarının vefat ettiğini, bir kısım paylarının Hazine’ye intikal ettiğini, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesi gereğince taşınmazın vakfına rücu etmesi gerektiğini ileri sürerek, dava konusu 10 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki ... adına kayıtlı 4/20 payın iptali ile vakıf adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2.Birleşen davada davacı; dava konusu 10 ada 15 parsel sayılı taşınmazda 2/80 payın Hazine adına hükmen tescil edildiğini, kayıt malikinin tek mirasçısının kendisinin olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ... vekili, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ... İdaresi vekili ise tapuda mutasarrıf gözükenlerin mirasçıları bulunduğundan mülkiyet yönünden İdarece yapılacak bir işlem bulunmadığını, İdare kanuni hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılması gerektiğini savunmuştur.

Müdahil ... 07.12.2010 tarihli dilekçe ile; ...’un mirasçısı olduğunu, babasının vefatı ile tek kızı kendisinin kaldığını, taşınmazın vergilerini şimdiye kadar ödediğini, mirasçı bulunmadığı iddiasının yerinde olmadığını, davanın reddini savunmuştur.

Müdahil ... mirasçısı ... ile ... 18.10.202011 tarihli dilekçe ile; kayıt maliklerinin mirasçıları olduğunu, paylarının adlarına tescil edildiğini, müdahale talebinin kabulü ile davanın reddini savunmuşlardır.

2.Birleştirilen davada davalı Hazine vekili, kesin hüküm bulunduğunu, Şişli 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1985/350 Esas sayılı dosyasında ...’in mirasçısı olmayıp payının Hazine adına tescil edildiğini, hasımsız olarak alınan veraset ilamının geçerli olmadığını, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.04.2019 tarihli ve 2010/188 E., 2019/184 K. sayılı kararı ile asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın asıl davada davacı vakıf ve birleştirilen davada davalı Hazine tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28.11.2019 tarih 2019/1242 E., 2019/1696 K. sayılı kararı ile; keşif yapılarak dava değerinin tespiti ve eksik harcın ikmal edilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderildiği, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.2021 tarih 2019/7482 E., 2021/357 K. sayılı kararı ile asıl davanın sabit olmadığından reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, davacının birleşen davada ilçe ismi yazılmadığına ilişkin tahsis talebi kabul edilerek 10.12.2021 tarihli tahsis şerhi verilmiş, kararın davalı Hazine ve davacı vakıf tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2022/61 E., 2022/1955 K. sayılı kararı ile; asıl dava yönünden dava değeri üzerinden eksik harcın ikmal edilmesi için dosya Mahkemesine gönderilmiş, Mahkemece asıl davada Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesi şartlarının oluşmadığı, mirasçıları bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine; birleştirilen davada kayıt malikinin mirasçısı bulunduğundan davalı Hazine adına tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl davada davacı vekili ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesi şartlarının oluştuğunu, harç ikmal edilmediğini, nispi vekalet ücreti verilmeyeceğini, dava tarihindeki şartlara göre mirasçı bulunmadığından aleyhe vekalet ücretine karar verilmemesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; mirasçı olduğunun kesin ve net ortaya konulması gerektiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, kusuru bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücreti verilmemesi gerektiğini, olmazsa maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19.04.2023 tarihli ve 2021/2416 E., 2023/659 K. sayılı kararıyla; asıl davada 5737 sayılı Kanun’un 17 inci maddesi şartları oluşmadığı, birleştirilen davada da tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Asıl davada davacı vekili ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili temyiz dilekçelerinde; istinaf başvurularındaki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu 10 ada 15 parsel sayılı 88.665m2 miktarlı kulübesi olan tarla nitelikli taşınmazda Saliha Sultan Vakfından mukataalı şerhi bulunduğu, taşınmazın 4/20 payının 28.01.1952 tarihli kadastro işlemi ile ...: karısı adına kayıtlı iken 20.05.1955 tarihinde intikal suretiyle 8/80 payının ... ğlu ... adına, kalan payın da ölen kızı ... mirasçıları eşi ... 2/80 pay, müşterek çocukları ... 3/80 pay, ... 3/80 pay tescil edildiği, ...’in 2/80 payını aynı gün ...’a satış suretiyle devrettiği, ... payının 16.11.1981 tarihinde veraseten iştirak şeklinde eşi ...:Onnik kızı ve kardeşi ... adına intikalle tescil edildiği, ... adına satış suretiyle kayıtlı 2/80 pay yönünden Şişli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 13.04.1993 tarih 1985/350E, 1988/470K. sayılı kararı ile mirasının Hazine’ye aidiyetine karar verildiği, kararın 03.07.1995 kesinleştiği, belirtilen payın tapuda 11.01.1996(kütük sayfasında 15.01.1996) tarihinde ... adına tescil edildiği, ... payının 04.08.2010 tarihinde kızı ... intikal ettiği, ... ve .... adına iştiraken kayıtlı payın 23.09.2011 tarihinde ..., ... ve ...’a intikal ettiği, mirasçılar tarafından adlarına kayıtlı payların satış suretiyle dava dışı 3. kişilere devredildiği, İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi 17.05.2016 tarih 2015/285 Esas, 2016/177 K. sayılı kararı ile, asıl davada davacı ... tarafından Hazine aleyhine açılan Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1985/350 E. sayılı veraset ilamının iptaline, ...’ın tek mirasçısı olduğunun tespitine; birleştirilen, Hazine tarafından ... aleyhine açılan hasımsız veraset ilamının iptali ve Hazine’nin mirasçılığının tespitine ilişkin davanın reddine karar verildiği ve deracatan geçerek 19.12.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asıl davada davacı Vakıf vekili ve birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davacı Vakıf'dan alınmasına,

Birleştirilen davada davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğyle karar verildi.