Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5703 E. 2024/20 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, hak düşürücü süre ve tapu dışı satış iddiasının geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve tapulu taşınmazların tapu dışı yolla satılamayacağı ile zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/616 E., 2023/812 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...

DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ...

DAHİLİ DAVALILAR : ..., ..., ..., ...,

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/921 E., 2021/308 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hakdüşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, ...,... parsel sayılı taşınmazların tamamının davacılar mirasbırakanı ...'e ait iken kadastro çalışmasında davalılar adına yazıldığını, mirasbırakanın taşınmazların parasını davalılara ikinci kez ödemek zorunda kaldığını, ikinci kez yapılan ödemeye rağmen taşınmazların devredilmediğini, tarafların akraba olmaları sebebi ile mirasbırakanın baskı yapmadığını ve kendisinin de oyalandığını, taşınmazların 30 yıla yakın süredir davacı tarafça ekilip biçildiğini iddia ederek tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin ve 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü süreye tabi olduğu, taşınmazın tespitinin 1968 yılında yapılıp kesinleşmesi ile tapuya tescil edildiği, davanın 2014 de açıldığı dikkate alındığında 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde tanzim edilen hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın kadastro öncesinden ziyade kadastro sonrasına dayandığını, taşınmazların davacılar mirasbırakanı ...'e ait iken kadastro çalışmasında davalılar adına yazıldığını, bunun üzerine mirasbırakanın taşınmazlara dair 2. kez ödeme yaptığını, taşınmazların devrinin buna rağmen gerçekleşmediğini, devrin sürüncemede bırakıldığını, taşınmazların 30 yıla yakındır davacı tarafça ekilip biçildiğini, özellikle davalı tanıklarının aleyhe birkaç kelime harici iddialarını doğruladıklarını, bugüne kadar taşınmazların vergi kayıtlarının davacılar tarafından ödendiğini, açıklanan nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastro sonrası harici satım ve zilyetliğe dayalı olduğu kabul edilse bile tapulu taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyeceği ve tapulu taşınmazın tapu dışı yolla satışının mümkün olmadığı kuralı (TMK'nın 706 ve 713 üncü maddeleri) dikkate alındığında bu iddiaya değer verilemeyeceği, Yerel Mahkemenin davanın reddine dair kararının sonuç olarak doğru olduğu, istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.1996 tarihli ve 1995/20-1086 Esas, 1996/174 Karar sayılı kararı

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu, ... parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin askı ilanı sonunda 08.03.1969 tarihinde, 439 parsel sayılı taşınmazın ise kadastro komisyon kararı ile 01.02.1995 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı 26.08.2014 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığı gibi davacının kadastro sonrası harici satım ve zilyetliğe dayalı iddiasının ise tapulu taşınmazların tapu dışı yolla satışının mümkün olmadığı gibi zilyetlikle iktisap edilemeyeceği de değerlendirilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

...