"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/690 E., 2023/912 K...
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/11 E., 2022/175 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Sivas ili, ... ilçesi, ... köyünde yer alan 125 ada 16, 142 ada 4, 116 ada 8, 114 ada 2, 134 ada 1 ve 11 parsel sayılı taşınmazların evveliyatında kök mirasbırakan ... ...’a ait olduğunu, kadastro çalışmalarında kendisinin ve diğer mirasçıların gurbette olmasından faydalanan davalıların murisi ... ...’ın taşınmazları adına yazdırdığını, 142 ada 4 parsel sayılı taşınmazın müstakilen babası ... ...’a ait olduğunu, diğerlerinin ise tüm ... mirasçılarına ait olduğunu ileri sürerek 114 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... ... mirasçıları adına payları oranında tesciline, 125 ada 16, 142 ada 4, 116 ada 8, 134 ada 1 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçısı ... ...’nin miras payı oranında mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada kök muris ...’in mirasçılarının davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ...,...,...,..., ve ...; davacının ve davalıların İstanbul’da yaşadıklarını, kendi murisleri ... ile davacının murisi ... ...’nin kardeş olduklarını, davacının babası, kendi murisleri ve diğer kardeşleri ...’in sağlıklarında kadastro geçmeden taşınmazları paylaştıklarını ve taşınmazları bu şekilde kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen taşınmazlardan 134 ada 1 parsel sayılı taşınmaz haricindeki taşınmazların kök muris ... ...'a ait olduğu, ... ... vefat ettikten sonra murisin erkek çocukları arasında taşınmazların taksim edildiği, kız çocuklarının taksime katılmadığı, hak talebinde bulunmadıkları, taksimin herkes tarafından bilindiği, keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi ve davalı tanığının birbirleri ile uyumlu bir şekilde taşınmazların kök muris ...'e ait olduğunu beyan ettikleri ve fiili kullanımın kök muris ... vefat ettikten sonra kadastrodan önceki bir dönemde kardeşler arasında taksime dayanır şekilde devam ettiği, taksim anlaşması gereğince uzun yıllardan beridir kullanılıyor olduğu, mirasçılardan ...'in çocuksuz vefat etmesi nedeniyle ...'e ait olan yerlerin paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşanması üzerine mirasçılar arasında yeniden taksim konusunun gündeme geldiği, komşu taşınmaz kayıtlarından dava konusu edilmeyen taşınmazlarda davacıların taksime uygun hak ve hisselerinin bulunduğu ve davacıların iddialarını ispat edemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının isteği de nazara alınarak TMK’nın 640. maddesi gereğince ... ...’ın diğer mirasçıları olan .... ....,...,..., ve ...’ın da davacı vekiline verdikleri vekaletnameler uyarınca muvafakatleri alındığı için taraf teşkilinin sağlandığı, taşınmazların evveliyatında kök muris ... ...’a ait olduğu, ... ... 1940 yılında ölünce malların dört erkek çocuğu olan ... ..., ..., ... ve ... arasında taksim edildiği, yapılan taksimin üzerinden 50 yıldan fazla zaman geçtiği, mirasçılardan ... ...’ın çocuksuz ölümü üzerine ...’e ait malların ... ... ve ... arasında yeniden taksime konu edilerek kadastro çalışmalarına kadar taksim edildiği şekliyle kullanıldığı, dava konusu 125 ada 16 parsel sayılı taşınmaza komşu 125 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, dava konusu 142 ada 4 parsel sayılı taşınmaza komşu 142 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların da ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, dava konusu 116 ada 8 parsel sayılı taşınmaza komşu 116 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ... ... mirasçıları adına, 116 ada 7 parsel sayılı taşınmazın da ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, dava konusu 114 ada 2 parsel sayılı taşınmaza komşu 114 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, dava konusu 134 ada 11 parsel sayılı taşınmaza komşu 134 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, dava konusu 134 ada 1 parsel sayılı taşınmaza komşu 134 ada 2 ve 15 parsel sayılı taşınmazın ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, 134 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu ve 134 ada 14 parsel sayılı taşınmazın da ½ şer hisse ile ... ... ve ... ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, davacı asılın keşif sırasındaki beyanında ... ... ile ... ...’a kadastro sırasında yazılan yerler arasında orantısızlık olduğunu belirtmesinin de taksimin varlığını ortaya koyduğu, taksimin eşit olmasının gerekmediği, kabule göre de davacı tarafça eldeki dava ile taşınmazların kök muris ... terekesine döndürülmesini içerir bir talebi olmadığı halde ... ...’ın tespit maliki dışındaki mirasçılarının davaya dahil edilmesi ile davalı sıfatını kazanamayacakları anlaşıldığından usul ekonomisi gereği gereksiz tebligata mahal vermemek adına karar başlığından tespit maliki dışındaki davalıların çıkarıldığı gerekçeleriyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle:
a. Eldeki davada mirasçılar arasında taksim olmadığını mahalli bilirkişiler ve tanıkların belirttiğini,
b. Davayı ispat etmelerine rağmen davanın ispat edilmediği hususunda gerekçe kurulmasının hatalı olduğunu,
c. Tanıkların, çoğu parsel yönünden müvekkillerin murisinin de hakkının olduğunu beyan ettiklerini, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin verdiği kararın özellikle usul ve savunma hakkı kapsamında noksan olduğunu, esasa ve miras gerçeklerine de aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriğinden; 9 ve 10 Nisan 2007 tarihinde yapılan kadastro tespiti çalışmalarında Sivas ili, ... ilçesi, .... köyünde yer alan 125 ada 16, 142 ada 4, 116 ada 8, 114 ada 2, 134 ada 1 ve 11 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları adına tespit ve tescil edildiği, tespitlerin 16.05.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davayı kök mirasbırakan ...’in oğlu ... ...’nin mirasçılarından ...’in açtığı, 142 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... ... mirasçıları adına, diğer taşınmazların ise kök mirasbırakan ...’in mirasçılarından ... ...’nin miras payı oranında ... ... mirasçıları adına tescilini istediği, davacı ... dışındaki ... ... mirasçılarının davacı ... vekilini vekil tayin ettikleri görülmüştür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle ... dışındaki diğer ... ... mirasçılarının hüküm başlığında davacı olarak gösterilmemesinin mahallinde her zaman düzeltilebilecek nitelikte maddi bir hata olduğu anlaşılmakla davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle:
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.