"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/420 E., 2023/961 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/171 E., 2021/813 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 29.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... temsilcisi gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Somut olayda; davacı ..., Rize ili, Ardeşen ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda yol olarak paftasında gösterilen taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 57,33 metrekarelik bölümünün adına tescili istemiyle, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmış; İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2021 tarihli ve 2020/171 Esas, 2021/813 Karar sayılı kararıyla, nizalı taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2022 tarihli ve 2022/685 Esas, 2022/650 Karar sayılı kararıyla, nizalı taşınmaz bölümünün keşfen belirlenen değerinin, HMK’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle belirlenen kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’nin altında kaldığı, dolayısıyla Yerel Mahkeme kararı miktar itibariyle kesin olup kesin nitelikteki kararların istinaf incelemesinin yapılabilmesinin ise mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf yolu başvurusunun HMK'nın 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine yönelik ek karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş; geri çevirme kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin 22.07.2022 tarihli ek kararıyla; 6100 sayılı HMK'nın 346/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş; ek kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 06.09.2023 tarihli ve 2023/420 Esas, 2023/961 Karar sayılı kararıyla, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin 22.07.2022 tarihli ek kararına karşı yapmış olduğu istinaf yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, tapusuz taşınmazın tescili davasına konu edilen ve hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 57,33 metrekare yüz ölçümündeki nizalı taşınmaz bölümünün değeri 3.122,76 TL olup belirlenen miktarın İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’nin altında kaldığı ve somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin de uygulama yerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmaya gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.