"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1161 E., 2023/393 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/58 E., 2020/422 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan ekli krokide gösterilen 10.785,25 m2'lik dava konusu bölümün kadastro tespiti sırasında harici bırakıldığını, bu bölüm hakkında Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde ... tarafından adına tescil istemi ile dava açıldığını, davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek dava konusu bölümün Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesi gereğince davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, ... vekili ve davalı ... vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu tescil harici taşınmazın 1/1000'lik uygulama imar planı kapsamında kaldığı, imar planına göre taşınmazın park, okul ve yeşil alan olarak tahsis edilmiş olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17 nci maddesi hükmü gereğince, taraf sıfatına bakılmaksızın taşınmazın tescil edilebilmesi için imar plânı kapsamında kalmamasına ilişkin olumsuz özel dava şartı somut olayda bulunduğundan davacı Hazinenin TMK'nın 713 üncü ve Kadastro Kanunu'nun 17 nci ve 18 inci maddelerine göre taşınmazın kendi adına hükmen tescilini isteyemeyeceği, bunun yanı sıra İmar Kanunu ve Kadastro Kanunu'nun "idari tescile" ilişkin başkaca hükümlerinin devreye girebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 3402 sayılı Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca halen özel mülk niteliğinde olmasa bile ileride bu niteliği kazanabilecek veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerin Hazine adına tescilinin olanaklı olduğunu, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 26.01.2003 gün ve 2002/14196 Esas, 2003/409 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “…Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin özü değiştirilerek özel mülkiyete konu teşkil edebilecek özellik kazanması halinde bu yerlerin tescili mümkün olabilir. Ayrıca halen özel mülk niteliğinde olmasa bile ileride bu niteliği kazanabilecek veya ekonomik yarar sağlaması mümkün olacak yerlerin Hazine adına tescili olanaklı…” olduğu hususunun kabul edildiğini, Yerel Mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden taşınmazın imar planı sınırları içerisinde kalmasından bahisle davanın reddine dair hüküm kurulmuş olmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın ekonomik değere sahip olan, her zaman imar - ihyaya müsait olabilecek ve özel mülkiyete konu olabilecek bir nitelik taşıdığını, Yerel Mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.07.2020 tarih ve 2019/58 Esas, 2020/422 Karar sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastroda tescil harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili isteğinden ibarettir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ncı,17 nci ve 18 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
Dava konusu taşınmaz bölümü, Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... mahallesinde 1962 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda taşlık olması sebebiyle tespit harici bırakılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.