Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5735 E. 2025/546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında terekedeki taşınmazları çocukları arasında paylaştırdığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesi kararlarının eldeki davalar yönünden kesin hüküm oluşturmasa da güçlü delil niteliğinde olduğu ve yerel mahkemenin paylaşım iddiasını ispatlı görerek davayı reddetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/75 E., 2022/344 K.

Mahkeme bozmaya uyularak verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili 2013/406 Esas sayılı dava dosyasının dava dilekçesinde; Sakarya ili Kocaali ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu hatalı olarak 106 ada 5, 108 ada 1, 109 ada 16, 17, 19, 22, 24, 25, 30, 31, 117 ada 1, 2, 3, 27 parsel sayılı taşınmazların irsen intikal ve taksim sonucu davacının kardeşleri davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, oysa bu taşınmazların davacının babası ...’e ait olduğunu ve terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

Davacı vekili 2013/407 Esas sayılı dava dosyasının dava dilekçesinde; Sakarya ili Kocaali ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacının babası ...’e ait olan ve muris öldükten sonra terekesi taksim edilmemiş olmasına rağmen 35 parsel sayılı taşınmazın davacının annesi ... adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra 09.09.2009 tarihinde satış sözleşmesi ile diğer davalı davacının kardeşi ... adına tapuda devir ve tescil edildiğini, yapılan ilk tespitin yasal olmadığı gibi sonrasında yapılan satış sözleşmesinin de tamamen muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

Davacı vekili 2013/408 Esas sayılı dava dosyasının dava dilekçesinde; Sakarya ili Kocaali ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacının babası ...’e ait olan ve muris öldükten sonra terekesi taksim edilmemiş olmasına rağmen 117 ada 13 parsel sayılı taşınmazın mirasçı dışında ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra 17.03.2006 tarihinde satış sözleşmesi ile diğer davalı davacının kardeşi ... adına tapuda devir ve tescil edildiğini, yapılan ilk tespitin yasal olmadığı gibi sonrasında yapılan satış sözleşmesinin tamamen muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

Davacı vekili 2013/431 Esas sayılı dava dosyasının dava dilekçesinde; Sakarya ili Kocaali ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu hatalı olarak 106 ada 122, 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazların irsen intikal ve taksim sonucu davacının kardeşi davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa bu taşınmazların davacının babası ...’e ait olduğunu ve muris öldükten sonra terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parseli kapsayan Kadastro Mahkemesinin 2005/437 Esas ve 2005/469 Esas sayılı dava dosyalarının 08.06.2007 tarihinde sonuçlanarak kesinleştiğini, dava konusu parsellerin taraflarına ait olduğunun açıkça beyan edildiğini, dava konusu parselle ilgili kesin hüküm bulunduğundan aynı yer için açılan davanın haksız olduğunu, bu sebeple reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazı annesi ...'ten satın aldığını, satın alma işleminde yasaya aykırılık olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2014 tarih 2013/406 Esas ve 2014/257 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 tarih 2017/832 Esas ve 2017/6362 Karar sayılı kararı ile “106 ada 5 parsel yönünden verilen kararın gerekçesinin düzeltilerek onanmasına, diğer parsellerle ilgili hükmün ise '' dava konusu 108 ada 1, 109 ada 16, 17, 19, 22, 24, 25, 30, 31, 117 ada 1, 2, 3 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kadastro mahkemesinde görülen davaların davacı yönünden kesin hüküm ve kesin delil olarak değerlendirilerek ret kararı verilmesinin doğru olmadığı'' belirtilerek bu parseller yönünden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece 2013/431 Esas sayılı dava dosyası ile 2013/408 Esas sayılı dava dosyası ve 2013/407 Esas sayılı dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucu 2018/378 Karar numarası ile ayrı ayrı davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17.10.2019 tarih 2019/674 Esas 2019/882 Karar sayılı kararı ile; yargılamanın en kısa zamanda en az masrafla yürütülüp en doğru sonuca ulaşılabilmesi için aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan dava dosyalarının birleştirilerek yürütülmesi ve tüm delillerin toplanarak birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a 4/6. maddeleri gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.12.2022 tarih ve 2020/75 Esas 2022/344 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ile tespit bilirkişi beyanlarına göre murisin çocukları arasında, her çocuğun kullanacağı yeri belirlemek sureti le paylaşım yaptığı ve bu paylaşıma uygun şekilde kullanımın devam ettiği, davacı tanıklarının da paylaşım iddiasını destekler mahiyette olduğu, davacının 05.11.2020 tarihli celsede “herkes babamdan düşen payı aldı, bana da düşen paylara karşılık fındık hasadından 5 ton fındık vereceklerdi, ben bu şekliyle kabul ettim ama bana bu fındığı vermediler, ben de mahkemeye başvurdum ” şeklinde beyanda bulunduğu, davalı tarafca taksim iddiasının ispatlandığı, birleştirilen davada iptali istenen işlemin tapusuz taşınmazlar taşınır niteliğinde olup bu tür taşınmazlar hakkında muvazaa iddiasının ileri sürülemeyeceği, tapusuz taşınmaz malların temliklerinde muris muvazaası nedeniyle temlikin iptaline karar verilemeyeceği, muvazaa koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile murisin terekesinin tüm mirasçılar bir araya gelerek ve eşit şekilde taksim edilmediğini, murisin sağ iken çocukları arasında herhangi bir paylaşım yapılmadığını, davacı adına kayıtlı 102 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kök muristen davacıya kalmadığını, bu taşınmazın davacıya üvey annesi ... tan kaldığını, üvey annesine davacının baktığını bu sebeple bu yerin davacıya verildiğini, çekişmeli taşınmazlardan 117 ada 13 parsel sayılı taşınmazın murise ait olmasına ve murisin durumunun iyi olmasına rağmen kadastrodan sonra bu taşınmazın muvazaalı olarak davalı ...’e satıldığını, erkek kardeşlerinin davacıdan mal kaçırdıklarını,murisin sağlığı bozuluncaya kadar tüm taşınmazlarını kullandığını, yaşlanıp hastalanınca murise davacının baktığını, Kadastro Mahkemesindeki davanın kesin hüküm olmayacağını, davacısının başka bir şahıs olduğunu, Kadastro Mahkemesindeki taksim sonucu davacıya kaldığı belirtilen 102 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kök muristen geldiği kabul edilmiş olsa bile diğer mirasçılarına bırakılan taşınmazlar ile davacıya bırakılan taşınmazın yüz ölçümleri karşılaştırıldığında eşit davranılmadığının görüleceğini, ayrıca dava konusu taşınmazlardan 106 ada 5 parsel sayılı taşınmazın halen murisin adına kayıtlı olmasının da terekenin taksim edilmediği hususunu desteklediğini, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve re'sen görülecek nedenler ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, miras payına yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Sakarya ili Kocaali ilçesi, ... köyünde 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu, 106 ada 5, 108 ada 1, 109 ada 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 117 ada 1, 2, 3 ve 27 parsel sayılı sırasıyla 1355.54, 5979.72, 17685.85, 3442.25, 1766.56, 9684.26, 9056.14, 6873.78, 1763.03, 14074.35, 7827.80, 510.14 ve 1273.35 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlardan 106 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ... ve ... adına, 117 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ..., 117 ada 2 ve 27 parsel sayılı taşınmaz ... adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.109 ada 15 parsel syaılı taşınmaz ... ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edildikten sonra hükmen ifraz edilerek bu parselden oluşan 26 parsel sayılı 1550.42 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz ... adına tescil edilmiş, 109 ada 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar ise tespit sırasında davalı olduklarından bahisle malik haneleri boş bırakıldıktan sonra hükmen 109 ada 16 parsel sayılı taşınmaz ..., 109 ada 17 parsel sayılı taşınmaz Nevzat ve ..., 109 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ..., 109 ada 19 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar ..., 109 ada 20 parselin ifrazı sonucu oluşan 109 ada 24 ve 25 parsellerden 109 ada 24 parsel sayılı taşınmaz ..., 109 ada 25 parsel sayılı taşınmaz ..., 109 ada 21 parsel sayılı taşınmaz ... adına tescil edilmiştir. 109 ada 18 parsel sayılı taşınmaz daha sonra hükmen ifraz edilerek bu parselin ifrazı sonucu oluşan 109 ada 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazlardan 109 ada 29 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 109 ada 30 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına tescil edilmiş, bilahare ... adına kayıtlı bulunan 109 ada 21 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar birleştirilerek 109 ada 28 parsel oluşturulmuş, bu parsel de 109 ada 29 parsel ile birleştirilerek 109 ada 31 parsel oluşturulmuştur.

Çekişmeli 108 ada 1, 117 ada 1, 2, 3 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Kocaali Kadastro Mahkemesinin 05.05.2006 tarih 2005/469 Esas ve 2006/105 Karar sayılı ilamı, 109 ada 16, 17, 19, 22, 24, 25, 30, 31 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Kocaali Kadastro Mahkemesinin 06.06.2006 tarih 2005/437 Esas 2006/68 Karar sayılı ilamı davacı ve davalılar yönünden kesin hüküm oluşturmasa da eldeki dava yönünden güçlü delil oluşturmaktadır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

12.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.