Logo

1. Hukuk Dairesi2023/574 E. 2024/4555 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil davasının konusunu oluşturan taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davaya konu taşınmazın bazı bölümleriyle ilgili olarak eksik ve yetersiz inceleme yapıldığı, davaya konu olmayan taşınmaz bölümleri hakkında hüküm kurulduğu, davalı Hazinenin tescil talebinin değerlendirilmediği ve zilyetliğin süre ve niteliğinin kesin olarak belirlenmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/173 E., 2022/19 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, ... mahallesi ... mevkiinde bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmazın 1978 yılından beri davacının zilyetliğinde olduğunu, aynı yer ... mevkiinde bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmaz bölümünün 1967 yılından beri davacının zilyetliğinde olduğunu belirterek çekişmeli taşınmazların davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

Davalı ... vekili; çekişmeli taşınmazın zilyetlikle edinilemeyeceğini, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili, davada ... Belediyesinin taraf sıfatı bulunmadığını, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde 20 yıllık zilyetliği olmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetlik araştırması yapılması gerektiğini belirterek davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın davalı ... adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.04.2014 tarihli ve 2002/188 Esas, 2014/133 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların bilirkişi raporunda A, B ve C harfleri ile gösterilen kısımlarında zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, Ankara ili ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan ve fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 13.12.2010 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 5.889,07 m²'lik kısım, B harfi ile gösterilen 33.319,40 m²' lik kısım ile C harfi ile gösterilen 2.775,38 m²' lik kısımların davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.10.2015 tarihli ve 2014/21617 Esas, 2015/11202 Karar sayılı kararıyla Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek çekişmeli taşınmaz bölümlerinin imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, kamulaştırma işlemine ilişkin tüm evrakın getirtilmesi, bundan sonra mahallinde keşif yapılarak taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

3.Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, Mahkemenin 19.01.2017 tarihli ve 2016/46 Esas, 2017/5 Karar sayılı kararıyla; davacının, 25.07.2016 tarihli bilirkişisi raporu krokisinde "A, B4 ve C " harfi ile gösterilen alanları hamdan imar ve ihya etmek suretiyle irsen-intikalen ekip biçtiği, dava tarihi itibariyle 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız zilyetliğini sürdürdüğü, TMK'nın 713 üncü, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 17 nci maddelerindeki şartların oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 25.07.2016 tarihli rapor ve eki krokilerinde A harfi ile gösterilen 4.071,86 m²'lik , B Harfi ile gösterilen 36.659,28 m²'lik taşınmazın sadece "B4" ile gösterilen 15.914,54 m2'lik, C harfi ile gösterilen 2.775,38 m2'lik taşınmaz bölümlerinin davacı adına tarla vasfı ile tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.06.2021 tarihli ve 2021/3463 Esas, 2021/5015 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporunda (B1) ve (B2) ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 25.07.2016 tarihli teknik bilirkişi raporunda belirtilen bölümlerin de dava konusu olduğu ancak bozma öncesi alınan teknik bilirkişi raporunda gösterilmediği belirtilmekle birlikte, bu taşınmaz bölümleri bozma öncesi alınan teknik bilirkişi raporunda gösterilmediğine ve Mahkeme’nin önceki tarihli bu kısımların dışında kalan bölümlere yönelik davanın kabulü yönündeki kararı da davacı tarafça iddialarına konu kısmın eksik belirlendiği öne sürülmek sureti ile temyiz edilmediğine göre bu kısımlara yönelik yöntemince açılmış bir dava bulunmadığı, bir diğer ifade ile bu kısımların davanın konusunu teşkil etmedikleri, dava konusu olmayan bölümlere yönelik temyizde hukuk yarar bulunmadığı gerekçesi ile bu bölüme yönelik temyiz itirazlarının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, bilirkişi raporunda (A), (B4) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar verilmiş, bilirkişi raporunda (A1), (B3) ve (B) ile gösterilen kısmın (B4) ile gösterilen kısmı dışında kalan bölümüne yönelik temyiz itirazlarının değerlendirilmesinde ise bu bölümlere yönelik hükmün gerekçe içermediği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1977, 1991 ve 1998 yıllarına ait hava fotoğraflarında yapılan incelemede ekli krokide taşınmazların koordinatlarının belirtildiği, krokide (A) (B), (C) ve (B4) ile gösterilen alanlar yönünden tarımsal faaliyetin yürütüldüğü, imar ihyanın tamamlanmış olduğu, dava konusu Ankara ili, ... İlçesi, ... Mahallesi'nde bulunan dosyada mevcut hava fotoğrafı uzmanı - fen Bilirkişisi tarafından düzenlenen 25.07.2016 tarihli rapor ve eki krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 4071,86 m² yüzölçümündeki susuz tarla vasfındaki kısmın, (B) harfi ile gösterilen 36659,28 m² yüzölçümündeki susuz tarla vasfındaki kısmın, (B4) harfi ile gösterilen 15914,54 m² yüzölçümündeki susuz tarla vasfındaki kısmın, (C) harfi ile gösterilen 2775,38 m² yüzölçümündeki susuz tarla vasfındaki kısmın davacı adına tesciline, krokide (A1) harfi ile gösterilen 1817,21 m² yüzölçümündeki tarım dışı, taşlık vasfındaki kısmın imar ihyasının tamamlanmamış olması nedeniyle, Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temsilcisi temyiz dilekçesinde; taşınmaz üzerinde imar ihyanın ne zaman yapıldığının belli olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu, Ankara ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan çekişmeli taşınmaz tespit harici bırakılmıştır.

2. Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de bilirkişi raporunda B1 ve B2 ile gösterilen taşınmaz bölümleri dava konusu olmadığı halde B ile gösterilen taşınmaz kapsamında haklarında hüküm kurulmuş, B3 ile gösterilen taşınmaz bölümünde davalı Hazinenin tescil talebi olmasına rağmen bu talep değerlendirilmemiş, B nin B4 dışındaki bölümünde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulamaz.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalıdır.

4.Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, Mahkemenin taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle aykırılık giderilmelidir.

5. Üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalıdır.

6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisleri bilirkişi kurulundan, hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmelidir.

7. Öte yandan, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm deliller ve talepler ile bozma sonucu kesinleşen hususlasr birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.