Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5853 E. 2024/6161 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın kök muris tarafından davalıya devredildiğinin ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı murisinin dava konusu taşınmazı kök muri̇sten devraldığına dair kadastro mahkemesi kararının, tanık ve bilirkişi beyanlarıyla desteklenmesi ve kök murisin diğer mirasçılarına da kadastro çalışmaları sırasında başka taşınmazlar tahsis edilmiş olmasının paylaşım iradesini göstermesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/351 E., 2023/450 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/90 E., 2022/622 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalıların murisi ...'ün kardeş olduğunu, taraflara kök muris ...'den intikal eden taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalıların murisi adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek Antalya ili, ... ilçesi, .... köyü 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... . vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazı davalının murisi ...'in imar-ihya ettiğini, taşınmazda bulunan evi de 1985 yılında muris ...'in yaptığını, taşınmazın kök muris ...'den intikal etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 11.01.2018 tarihli ve 2015/910 Esas, 2018/9 Karar sayılı kararıyla; davalıların murisi ...'ün taraf olduğu Kadastro Mahkemesinin dosyasındaki beyanından dava konusu taşınmazın tarafların kök murisi ...'den intikal ettiğinin anlaşıldığını ancak davalı tarafça kök muris ...'den davalıların murisi ...'e intikal ettiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinaf talebi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2019 tarihli kararıyla dava konusu taşınmazın kök muris tarafından sağlığında paylaştırılıp paylaştırılmadığı hususunda tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının alınması gerektiğine işaret edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapu kayıtları ve tapulama tutanaklarından 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda ... ilçesi, ... köyü 111 ada 26 parsel sayılı taşınmaz ile 2006 yılı kadastro çalışmaları esnasında ... ilçesi, ..... köyü 164 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tescil edildiği, yine aynı şekilde 2006 yılı kadastro çalışmaları esnasında dava dışı kardeş ... oğlu ... adına tescil edilen yerlerin de olduğu, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından da anlaşılacağı üzere davacının evlendikten sonra köyde ekip biçtiği yer olmadığı ancak bu yerlerin davacı adına tescil edildiği, dolayısı ile davacı adına tespit gören yerler gibi aynı tarihlerde kadastro tespiti esnasında aynı şekilde babaları ...'den gelen dava konusu bu yerin davalıların murisi ... adına tespit gördüğü ve ...'ün de bu yere ev yaptığı, ortak muris ...'ün sağlığında davacı dahil tüm çocuklarına yer verdiği, bu hususun ortak muris ...'in paylaştırma iradesini gösterdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların murisi ...'in Kadastro Mahkemesindeki beyanlarından dava konusu taşınmazın kök muris ...'den intikal ettiğinin anlaşıldığını, davalı tarafça dava konusu taşınmazın kök muristen kendi murislerine devredildiğinin ispat edilmesi gerekirken bunun ispatlanmadığını, kadastro çalışmaları sırasında tarafların kök murisinin görme engelli ve 80 yaşında olması nedeniyle çocuklarına mal taksimi yapabilecek durumda olmadığını, kadastro tutanağından da dava konusu taşınmazın davalıların murisine verildiğinin tespit edilemediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza ilişkin davalıların murisi ...'ün taraf olduğu Kadastro Mahkemesi dosyasında muris ... tarafından sunulan 10.05.2007 tarihli dilekçede, dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ortak murisleri olan ...'den kaldığını kendi imzalı yazılı beyanıyla kabul etmiş olması karşısında, İlk Derece Mahkemesinin dava konusu taşınmazın tarafların ortak murisi ...'den kaldığının kabulünün yerinde olduğu; bununla birlikte keşif sırasında dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında dava konusu taşınmazın davalılar murisi ... tarafından kullanıldığını söyleyenler bulunmakla birlikte, taşınmazın zilyetliğinin babası olan ... tarafından sağlığında ...'e devredildiğine yönelik davalı taraf savunmasını doğrulayan bir ifade bulunmamakta olup yapılan kadastro tespitinde diğer mirasçılar adına tespit edilen taşınmazlar bulunması da (tüm mirasçılar adına paylı olarak tespit ve tescil edilen yerler de bulunduğuna göre) murisin tüm taşınmazlarının taksim edildiğini kabule yeterli olmayacağından, taşınmazın kök muris tarafından davalılar murisine verildiğine yönelik savunmanın davalı tarafça ispatlanamaması ve bu durumda ortak muris mirasçılarından birinin zilyetliğinin tereke adına sürdürüldüğü kabulü gerekmesi nedeniyle dava konusu taşınmazda davacının kök muris ...'den gelen miras hakkının bulunduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ortak muris ...'ün sağlığında davacı dahil tüm çocuklarına yer verdiği, bu hususun ortak muris ...'in paylaştırma iradesini gösterdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulü ile dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/4 oranında tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmaz üzerindeki binanın davalıların murisi ...'e ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, vekalet ücreti ve harcın yanlış hesaplandığını, Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın tarafların kök murisinden geldiği hususundaki tespitinin hatalı olduğunu, kök murisin dava konusu taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığını, davalıların murisi tarafından yapılan evle birlikte zilyetliği varsa eğer kök muris ...'in zilyetliğinin kesildiğini, davacı kadastro çalışmalarında köyde yaşamamasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda 2 taşınmazın davacı adına tescil edildiğini, kök muris ...'in 1985 yılında birçok taşınmazını çocuklarına paylaştırdığını, o tarihten beri de tüm mirasçılarca taksime uyularak taşınmazların kullandığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu, Antalya ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 1 parsel sayılı 9.399,32 metrekare yüz ölçümündeki betonarme ev ve tarla nitelikli taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmaz üzerindeki binanın ... tarafından 1988 tarihinde yapıldığı belirtilerek davalıların murisi ... adına tespit edilmiş, kadastro tespitine karşı dava dışı üçüncü kişilerin Alanya Kadastro Mahkemesinin 2006/421 Esas sayılı dosyasında dava açmış, yargılama sonucunda davanın reddedilerek taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kök muris ...'den kendisine de intikal ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.

2. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazı kök muris ...'in paylaştırdığı kabul edilerek davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince ise davalı tarafın paylaşım iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

3. Dava konusu taşınmazla ilgili kadastro tespitine dava dışı üçüncü kişilerin davalıların murisi ...'e Alanya Kadastro Mahkemesinde dava açtığı, bu davada davalı olan ... 10.05.2007 tarihli dilekçesiyle babası muris ...'ün sağlığında taşınmazlarını mirasçıları arasında paylaştırdığı, dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da kendisine isabet ettiğini ifade ettiği görülmüştür.

4. Alanya Kadastro Mahkemesinin 2006/421 Esas sayılı dosyasından, mahalli bilirkişi ...'ın dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 50 yıldır ...'ün kullandığını, evveliyatında çalılık olan taşınmazı davalının temizleyip imar-ihya ettiğini ifade ettiği; davacı tanığı ...'ın taşınmazı önce davalı ...'ün babasının kullandığını, sonrasında ise ...'e verdiğini ifade ettiği, davacı - davalı tanığı ve tespit bilirkişisi ...'ın ise aklının erdiği vakitten beri (1944 doğumlu) dava konusu taşınmazı davalı ...'ün kullandığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

5. Alanya Kadastro Mahkemesinin 2006/421 Esas, 2009/526 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ...’in babasından intikal ettiği, ...’in babasının taşınmazını oğlu olan ...'e verdiği ve ...'in de bu taşınmaza malik sıfatı ile zilyet olduğu gerekçesiyle davacıların davasının reddine ve 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeden 08.08.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

6. Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, davacı ile davalıların murisi ...'in babası ...'ün sağ olduğu, ...'ün 4 çocuğu bulunduğu, kadastro çalışmaları sonucunda aynı köyde, hem tarafların kök murisi ... (116 ada 3 parsel ve 121 ada 47 parsel), hem davacı (164 ada 9 parsel ve 111 ada 26 parsel) hem davalıların murisi ..., hem de dava dışı 2 çocuğu adına müstakil olarak tespiti yapılan taşınmazlar bulunduğu görülmüştür.

7. Keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ..., dava konusu taşınmazda ...'in babası ... ya da başkasının kullanımı olduğunu görmediğini; mahalli bilirkişi ..., ... dışında kullanan görmediğini, ...'ün de kullandığını görmediğini, taşınmazın bildiği kadarıyla yalnızca ...'ün zilyetliğinde olduğunu, ...'ün çocuklarından ... ve ...'ün üzerine kadastro sırasında köy içi mevkiinden yer yazıldığını bildiğini; davalı tanığı ..., dava konusu parseli ... dışında kullanan görmediğini, ...'ün parselin güneyindeki yolun alt kısmında taşınmazı bulunduğunu, ...'ün çocukları adına mahalle içinde kadastro tespitinde yer yazıldığını bildiğini; davacı tanığı ..., kadastro çalışmalarının 2006 yılında yapıldığını, o tarihte ...'ün de sağ olduğunu, davacı ...'ın Alanya'nın Karagedik köyüne gelin gittiğini, oraya gittikten sonra da tekrar Gözüküçüklü'ye geldiğini görmediğini, yer ekip diktiğini görmediğini; davacı tanığı ..., davacı ...'ın evlendikten sonra başka bir köyde yaşadığını; davacı tanığı ..., dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olduğunu, ...'ün ormanı açarak oraya ev yaptığını bildiğini ifade etmiştir.

8. Tüm dosya kapsamından; davalıların murisi ...'ün Kadastro Mahkemesine sunmuş olduğu dilekçesinde dava konusu taşınmazın babası kök muris ...'e ait olduğunu ifade etmişse de aynı dilekçede 1985 yılında babası ...'in taşınmazlarını paylaştırdığını ve kendisine de dava konusu yerin isabet ettiğini ifade ettiği, taşınmaz üzerindeki evin davalıların murisi ... tarafından 1988 yılında yapıldığının hem kadastro tutanağı hem de tüm mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından anlaşıldığı, hem Kadastro Mahkemesinde hem de eldeki davada dinlenen hiçbir tanık ve mahalli bilirkişinin dava konusu taşınmazda kök muris ...'in kullanımını görmediği, dava konusu taşınmazın davalıların murisi ...'ün kullandığının anlaşıldığı, iki tanığın ifadesinden evveliyatında çalılık olan yerin muris ... tarafından imar-ihya edilerek kullanılmaya başlandığının anlaşıldığı, mahalli bilirkişi ve davalı tanığının beyanıyla davacı adına da kadastro çalışmaları sonucunda tespit ve tescil edilen yerler olduğunun ifade edildiği, nitekim kadastro çalışmaları sırasında sağ olan kök muris ...'ün hem kendi adına hem de evlendikten sonra köyde yaşamadığı söylenen davacı kızına ve diğer üç çocuğu adına yapılan müstakil taşınmaz tespitlerinin kök murisin paylaşım iradesini gösterdiği, dava konusu taşınmazın kadastro tespitine itiraza ilişkin davada da taşınmazın kök muris ...'den oğlu ...'e verildiği değerlendirilmesine yer verildiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine;

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.