Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5852 E. 2024/4980 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, daha önce aynı taraflar arasında görülen ve kesinleşen dava nedeniyle kesin hükümden dolayı reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, ilk davada kadastro öncesi hukuki nedene dayanarak tapu iptali ve tescil talep ederken, mevcut davada da aynı talebi farklı bir hukuki dayanakla (zilyetlik, olağanüstü zamanaşımı) ileri sürmüş olmaları ve her iki davanın da aynı taraflar arasında, aynı konu ve aynı taleple açılmış olması nedeniyle, ilk davanın kesin hükmünün mevcut davayı da kapsadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1328 E., 2023/1442 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/655 E., 2019/420 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu Edirne ili Merkez ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 508 parsel sayılı taşınmazın 1950'li yıllarda davacıların muris dedesi ... tarafından edinildiğini, daha sonra babaları ...'ye, ondan da davacılara intikal ettiğini, taşınmazın yıllardır zilyetliğinin davacılar ve ailesinde olmasına rağmen taşınmazla ilgili tasarrufta bulunmak istediklerinde taşınmazın davalının muris annesi ... ... adına kayıtlı olduğunu öğrendiklerini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu, maddi hatadan kaynaklandığını, davalı tarafın dava konusu taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığını, çaplı tasarruf vesikası ile de davacı tarafın kullanımının bulunduğunun anlaşıldığını, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle bu davanın açıldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı 508 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; davacı tarafın daha önce de dava açtığını ve davanın reddedildiğini belirtip davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eldeki dava ile daha önce açılan ve kesinleşen Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/504 Esas, 2017/48 Karar sayılı dosyasının taraflarının, sebebinin ve netice-i talebinin aynı mahiyette olduğu, bu haliyle kesin hükmün bulunduğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların dedesi ...'nün Almanya'da olması nedeniyle 508 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında başkası adına tescil edildiğini, bunun düzeltilmesini içeren 26.01.1979 tarihli dilekçe, Bölge Tapulama Müdürlüğü'nün 21.08.1979 tarihli 508 parsel sayılı taşınmazın ... adına tescilin yapılmasını belirten yazısı ve yine çaplı tasarruf vesikası ile dava konusu taşınmazın davacıların murisine ait olduğunun anlaşıldığını, bu belgelerin kadastro sonrası neden teşkil ettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya arasına getirtilen Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/504 Esas, 2017/48 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacıların ..., ..., davalının ... olduğu, davacılar tarafından Edirne ili, Merkez ilçesi, ... Köyü, ... Deresi Mevkii 508 parsel sayılı taşınmazın zilyetliğinin uzun yıllardır davacılarda olduğu, davacıların dedesi olan mirasbırakan ...'nün 1950'li yıllarda söz konusu taşınmazı edindiği, mirasbırakanın ölümü ile taşınmazın davacıların babası ...'ye akabinde de davacılara geçtiği, 1950'li yıllardan bu yana zilyetliğin değişmediği, dava dilekçesine ekli sundukları çaplı tasarruf vesikasında da 05.09.1979 tarihinde taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu ve fiilen kullandığının anlaşıldığı, davacıların taşınmaz üzerinde tasarruf etmek amacıyla Edirne Tapu Müdürlüğü'ne başvurdukları ve başvuru sırasında dava konusu yerin davalı ... adına kayıtlı olduğunu öğrendikleri, tescilin yolsuz olduğu, ...'nin 507 parselin maliki olup 508 parselin hiçbir dönemde zilyedi olmadığı, ...'nin taşınmazı muvazaalı olarak davalıya devrettiği belirtilerek taşınmazın yolsuz olarak düzenlenmiş tapu sicilinin düzeltilerek tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilinin istendiği, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kadastro öncesi zilyetlik nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olup hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiği, verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairenin 2017/826 Esas, 2017/842 Karar sayılı kararı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 07.12.2017 tarihinde kesinleştiği, bu davanın, istinaf talebine konu eldeki dava açısından kesin hüküm niteliğinde bulunduğu ve tarafları bağlayacağı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki dava ile kesin hüküm teşkil ettiği belirtilen davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğunu, Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/504 Esas sayılı dosyasındaki hukuki sebebin kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, eldeki davanın konusunun ise kadastro tespitinin hatalı olduğu, kadastro tutanağının hatalı düzenlendiği, 1950'li yıllardan bu yana davacıların dava konusu yerde zilyetliğinin bulunduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi uyarınca olağanüstü zamanaşımı yoluyla mülkiyet kazanılması hukuki sebeplerine dayanıldığını, davanın kadastro tespitinden sonraki sebeplere yani zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-i ve 303. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.