Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5880 E. 2024/6961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazların kadastro tespitinin, mirasçıların paylaşımına uygun yapılıp yapılmadığı ve davacının miras payına düşen taşınmazların tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, miras bırakanın sağlığında taşınmazları paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırma ile zilyetliğin devredilip devredilmediği hususlarının tam olarak araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1774 E., 2023/739 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/687 E., 2021/456 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... mirasçıları dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Kocaeli ili, .... ilçesi, ... Mahallesinde kain 195 ada 52, 53, 54, 149 ve 150 parsel sayılı taşınmazlar tarafların ortak murisi ...'ten miras kaldığı ve mirasçıları arasında usulüne uygun herhangi bir taksim yapılmadığı hâlde, kadastro sırasında taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, davalı ...'in dava öncesi adına kayıtlı 53 parseli davadışı oğlu ....'e sattığını ileri sürerek 52, 54, 149 ve 150 parsellerin davalılar adına tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini, 53 parselin bedelinden davacının miras payına düşen şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalı ...'den tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat miktarını 103.319,00 TL olarak ıslah etmiş, davacının dava sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini ,kendi adına tescil edilen taşınmazların 20 yılı aşkın nizasız, fasılasız zilyedi olduğunu, tespitin usulüne uygun olduğunu, dava konusu taşınmazın kök muris ...'ten intikâl ettiğini, muris ...'in ölümü sonrasında 40 yıl önce mirasçıların paylaşım yaptığını, herkesin kendi yerini kullandığını ve payını aldığını, kendi babası ...'e de pay verildiğini, babası ...'in ölümü üzerine kendisine intikâl ettiğini, paylaşımda davacıya verilen yerlerin tapusu olmadığını, kendi babasına verilen yerlere tapu verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalılar ... ile ... 24.09.2018 tarihli duruşmada; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ..., ... lakaplı ...'ten geldiği, kök murisin...,...,...,..., ve ... isimli 6 çocuğunun olduğu, kök murisin sağlığında miras taksimi yapılmadığı gibi, mirasçılarının da murisin tüm terekesini kapsar usulüne uygun miras taksimi yapmadıkları, mirastan feragat ettiklerinin de ispatlanamadığı, taşınmazların bir kısmının mirasçılar tarafından kullanılmaya devam ettiği, zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü, davacının dava konusu taşınmazlarda miras hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 195 ada 53 parsel bakımından 25.675,19 TL tazminatın davalı ...'den tahsili ile davacıya ödenmesine, 195 ada 52, 54, 149 ve 150 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tapu kayıtlarının 3360/53760'ar payının ayrı ayrı iptali ile davacı adına tesciline, bakiye payların davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı ... mirasçıları dahili davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisinden intikâl ettiği ve davalı ... tarafından davacı ...'e de paylaşımda yer verildiği savunulmuş ise de davacı adına sadece 181 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu, ortak muris ...'in pasif kaydında çok sayıda taşınmaz olduğu, tespit mahallinde sadece davalılar ..., ... ve ...'nin bulunarak taşınmazların kendilerine ait olduğunu beyan etmeleri üzerine tespitlerin yapıldığı, muris ...'in ölümünden önce paylaşım olup olmadığı veya mirasçıları arasında usulüne uygun paylaşım yapılıp yapılmadığı hususunda mahalli bilirkişi ve tanıkların bilgisi olmadığı, paylaşım savunmasının ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf edilmeksizin kesinleşen sair hususlar değerlendirilmeksizin başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... mirasçıları dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek hak düşürücü sürenin geçtiğini, muris ...'in pasifindeki 24 taşınmazının tüm mirasçılarına intikâl ettiğini, bir kısım taşınmazının da muris ...'in iradesi uyarınca mirasçıları arasında paylaştırıldığını, davacının miras payından yoksun kalmadığını, dava dışı 181 ada 2 parsel sayılı taşınmazın da 2008 yılında cedden intikâlen ve taksimen davacı adına tespit ve tescil edildiğini, tanık beyanlarının iddiayı teyit etmediğini, davacı tanığı ... ve davacının oğlu ...'ın dava konusu taşınmazların muris ...'in oğulları ... ve davacı ... arasında paylaştırıldığını beyan ettiklerini, herkesin payını aldığını, tespitin muris ...'in taksimine göre yapıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro öncesi irsen intikâl ve miras yoluyla gelen hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Dosya arasında bulunan veraset ilamlarından; ... ve... oğlu tarafların murisi ...'in 03.08.1980 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak oğlu davacı ..., muristen önce ölen oğlu ... ...'in çocukları ...,...,...,..., ile davalılar ..., ... ve ...; muristen sonra ölen kızı...'nin çocukları...,..., ile...'nin kendisinden önce ölen oğlu...'in çocukları ...,..., ve....'ı mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmıştır.

Kadastro sonucunda Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 195 ada 52 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 10.347,44 metrekare yüz ölçümlü olarak fındık bahçesi vasfıyla davalı ... adına; 195 ada 53 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 16.000,76 metrekare yüz ölçümlü olarak fındık bahçesi vasfıyla davalı ... adına ve 195 ada 54 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 15.863,16 metrekare yüz ölçümlü fındık bahçesi vasfıyla davalı ... adına tespit ve 08.07.2008 tarihinde tescil edilmiştir.

Bilahare eldeki davadan önce, ... oğlu davalı ... tarafından 195 ada 52, 53 ve 54 parsel sayılı taşınmazların babaları ... ... tarafından sağlığında eşit şekilde kendilerine paylaştırıldığı iddiasıyla kardeşleri olan davalılar ... ve ... aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davası sonunda, Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2013 tarihli ve 2011/755 Esas, 2013/557 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 195 ada 53 parsel sayılı taşınmazın 1.591,63 metrekarelik, 195 ada 54 parsel sayılı taşınmazın ise 1.328,88 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş; söz konusu kararın infazıyla 195 ada 53 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 195 ada 149 parsel sayılı 1.591,63 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ile 195 ada 54 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 195 ada 150 parsel sayılı 1.328,88 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ... adına tescil edilmiş; yargılama sırasında ...'nın vefat etmesi üzerine 195 ada 52, 149 ve 150 parsel sayılı taşınmaz kayden intikal suretiyle ... mirasçıları adına tescil edilmiş; yine eldeki davadan önce 195 ada 53 parsel sayılı taşınmaz satış suretiyle ... adına tescil edilmiştir.

2. Davacı, dava konusu taşınmazların müşterek muris ...'den geldiğini ve murisin terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmış, davalılardan ... ise, taşınmazların ...'den geldiğini ancak murisin terekesinin taksim edildiğini savunmuştur. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ..., dava konusu taşınmazların davalılara dedeleri ...'den kaldığını, murisin sağlığında taşınmazları paylaştırıp paylaştırmadığını bilmediğini ancak davalıların taşınmazları kendi aralarında paylaştığını, kadastro çalışmaları sırasında da kim hangi taşınmazı kullanıyorsa tespitin o kişinin adına yapıldığını; yerel bilirkişi ..., taşınmazların davalılara babaları ...'den, ona da babası ...'den kaldığını, ...'in sağlığında taşınmazları paylaştırıp paylaştırmadığını bilmediğini; yerel bilirkişi ..., dava konusu taşınmazların davalılara murisleri ...'den, ona da muhtemelen babasından kaldığını, taşınmazları ... kullandığı ve ... de vefat ettiği için tespitin çocukları adına yapıldığını; davacı tanığı ..., taşınmazların ...'den geldiğini, onun da sağlığında kimseye yer vermediğini, çocukların kendi aralarında kendilerine göre yerlerini belirlediklerini, kız kardeşlerine de yer vermediklerini; davacı tanığı ..., taşınmazların muris ...'den kaldığını, ...'in sağlığında paylaşım yapıp yapmadığı hususunu bilmediğini ve davacının oğlu olan davalı tanığı ... ise, taşınmazların muris ...'den kaldığını, ...'in sağlığında taşınmazları davalıların murisi olan ...'e verdiğini, dava dışı bir kısım taşınmazları ise davacı babasına verdiğini, dedelerinin babasına verdiği kısmın kiraya verildiğini beyan etmiştir. Yargılama sırasında vefat eden davalı ... mirasçıları vekili keşiften sonra 30.10.2019 havale tarihli dilekçesinde, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere, kök muris ...'in sağlığında taşınmazlarını paylaştırdığını, 30 yılı aşkın süredir tarafların bu iradeye uygun şekilde taşınmazları kullandığını belirtmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarına, mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, dava ve temyize konu taşınmazların öncesinde tarafların müşterek murisi ...’e ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava ve temyize konu taşınmazların muris ...'in sağlığında mirasçılarına paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırma ile zilyetliğin devredilip devredilmediği ya da muris ...'in ölümünden sonra taşınmazların mirasçılar arasında usulüne uygun şekilde taksime konu edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece dava ve temyize konu 195 ada 52, 149 ve 150 parsel sayılı taşınmazların tarafların kök murisi ...'den geldiği, murisin sağlığında taşınmazlarını paylaştırmadığı ve terekesinin de yöntemince taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, taraflar arasındaki nizayı çözmek için yetersiz ve soyut kalmakta olup, ayrıca birbiri ile de çelişmektedir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

O halde doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, tarafların müşterek murisi ...'in ölüm gününde terekesine dahil olan tüm taşınmaz mallar ile diğer mirasçıların kullanımındaki taşınmazlar belirlenip, kadastro tutanaklarının örnekleri ile tedavüllü tapu kayıtları dosya içine getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra dava ve temyize konu taşınmazlar başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, söz konusu taşınmazların muris ... tarafından sağlığında mirasçılarına paylaştırılıp paylaştırılmadığı, paylaştırıldıysa hangi taşınmazın kime düştüğü, paylaştırma yoksa murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim varsa her bir mirasçının payına hangi taşınmazların düştüğü, taşınmazların ne zamandan beri, kim tarafından ve hangi sıfatla kullanıldığı, tarafların kullanımının kendi adlarına mı, yoksa tüm mirasçılar adına mı olduğu, zilyetliğinin devredilip devredilmediği, devredilmiş ise ne zaman devredildiği hususlarında somut olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı; bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde gerekirse yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı; değerlendirme yapılırken paylaşımda eşitliğin kural olmadığı göz önünde tutulmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetime elverişli krokili rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın dava ve temyize konu 195 ada 52, 149 ve 150 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... mirasçıları dahili davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının 195 ada 52, 149 ve 150 parsel sayılı taşınmazlar yönünden BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davalı ... mirasçıları dahili davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.