Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5944 E. 2024/2118 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elatmanın önlenmesi ve kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davalarının birleştirildiği uyuşmazlıkta, hak düşürücü süre ve elatmanın önlenmesi talebinin hukuka uygunluğu tartışılmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile tapu iptal ve tescil davasının açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davacıların mülkiyet hakkına tecavüz oluşturan elatmanın önlenmesi talebinin yerinde bulunması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/263 E., 2023/419 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl Dava Kabul/Birleştirilen Dava Ret

Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, asıl dava elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, kararın asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalılar ... ve ..., 15.08.2014 tarihli dava dilekçesinde; kendileri adına eşit paylı olarak tapuda kayıtlı olan 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne yönelik ... isimli şahsın ihlalde bulunduğunu, bu hususta şagile yönelik haksız işgale son vermesi amacıyla ihtarname gönderdiklerini, buna rağmen taşınmaz bölümüne yönelik müdahalenin şagil tarafından devam ettirildiğini belirterek 105 ada 5 parselin işgal edilen bölümü üzerinde haksız el atmanın önlenmesini talep etmişlerdir.

2.Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ... 23.12.2015 tarihli dava dilekçesinde; kendisine ait 105 ada 17 parselin yüz ölçümünün kadastro çalışmaları esnasında eksik tespit edildiğini, bu eksikliğin komşu 105 ada 5 parselin fazla yazılmasından kaynaklandığını, 105 ada 5 parselin bir bölümünün kendisine ait 105 ada 17 parselin devamı olduğunu belirterek çekişmeli 105 ada 5 parselin bir bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Taraflar cevap dilekçelerinde; kendilerine yönelik açılan davaların reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonucunda verilen 2014/326 Esas, 2016/262 Karar sayılı kararda; asıl davada istenen el atmanın önlenmesi talebinin reddine, birleştirilen davada istenen tapu iptali ve tescil istemine yönelik açılan davanın ise kabulü ile; çekişmeli 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 30.06.2015 tarihli teknik krokide (A) harfi ile işaretli ve kırmızı renk ile taralı olarak gösterilen 2.652,32 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile bu bölümün davacıya ait 105 ada 17 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle İbrahin Köse adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Dairenin 31.10.2022 tarih, 2021/5149 Esas, 2022/7115 Karar sayılı kararıyla; asıl dosya bakımından; 29.06.2015 tarihli teknik krokiye göre asıl dosya davacıları adına eşit paylarla kayıtlı 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve (A) harfi ile gösterilen 2.652,32 metrekarelik kısmın davalı kullanımında olduğu saptanmış olup asıl dosya davacılarının mülkiyet hakkı karşısında davanın elatmanın önlenmesi yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, birleştirilen dava yönünden ise çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih olan 01.09.1995 ile davanın açıldığı 23.12.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği, bu nedenle davanın reddinin gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl dava yönünden davanın kabulü ile davalının, davacı tarafa ait 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 29.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.652,32 metrekarelik kısma yönelik müdahalesinin menine, birleştirilen davanın ise hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın ...'ye ait olduğunun bilirkişi raporu ve eki haritalar ile ispat edildiği, asıl dosya davacının bilerek ve kötüniyetli biçimde hak düşürücü sürenin dolmasını bekledikten sonra meni müdahale davası açtığını, kötüniyetin korunamayacağını, haksız kadastro uygulamasını bilen asıl dosya davacılarının bu durumu bilerek ve kasten müvekkilinden gizlediğini, hak düşürücü sürenin geçmesini beklediklerini iyiniyetli davranmayan ve dürüstlük kuralına aykırı hareket eden asıl dosya davacılarının dava konusu taşınmazı haksız olarak mülkiyetlerine geçirdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Anayasa'nın 35'inci ve 4721 sayılı TMK' nın 683 üncü maddesi,

3402 sayılı Yasa’nın 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Samsun ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 105 ada 5 parsel sayılı 20.123,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve hibe nedeniyle eşit paylarla davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11 inci maddesi gereğince kadastro tutanağı 01.08.1995-31.08.1995 tarihleri arasında askı ilanına alınıp askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından kesinleştirilerek tespit malikleri adına tapuya tescil edilmiştir.

2.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle çekişmeli 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih olan 01.09.1995 ile davanın açıldığı 23.12.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği, öte yandan 29.06.2015 tarihli teknik krokiye göre asıl dosya davacıları adına eşit paylarla kayıtlı 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve (A) harfi ile gösterilen 2.652,32 metrekarelik kısmın davalı kullanımında olduğu saptanmış olup asıl dosya davacılarının mülkiyet hakkı karşısında el atmanın önlenmesine hükmedilmesinin isabetli olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Asıl ve birleştirilen dava yönünden aşağıda yazılı temyiz harcının asıl davada davalı-birleştirilen davada davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.