"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1295 E., 2022/390 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/239 E., 2021/163 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakanları ...'ın maliki olduğu 30805 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümünün intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetini 05.05.2017 tarihli satış işlemiyle davalı eşine temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine kararı verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; mirasbırakan eşinin bakımını yapması ve ihtiyaçlarını karşılaması karşılığında sarf etmiş olduğu emeğinin karşılığı olarak mirasbırakanın dava konusu taşınmazını, intifa hakkını saklı tutarak kendisine satış suretiyle devrettiğini, bedelin ise mutlaka para olmasının şart olmadığını, belirli bir hizmet ya da emek olabileceğini, yapılan işlemin usule ve yasaya uygun olduğunu, satışın mirasçılarından gizlendiği ve kötü niyetle gerçekleştirildiği iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.02.2021 tarihli ve 2019/239 Esas, 2021/163 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı itibariyle; mirasbırakanın kendisinden 33 yaş küçük olan davalı ile evlenebilmek ve evlilik birliğinin devamı ile kendisinin kişisel bakım ve ihtiyaçlarının sağlanması amacıyla dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyetini davalıya devrettiği, mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla değil, kendisinden küçük olan davalı ile evlenmek ve evlilik birlikteliğini devam ettirmek ve kendisinin bakım ile gözetimini sağlamak amacıyla mehir ve bakım karşılığı(semen) temliki yaptığının kabulü gerektiği, mirasçılardan mal kaçırma iddiasının ispat olunmadığı gibi muvazaa koşullarının oluşmadığı, 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, bu anlamda tenkis koşullarının oluştuğundan da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davacıların davasının tümden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın gerekçesinde yer alan "mehir" konusunun yargılamanın hiçbir aşamasında davalı tarafça ileri sürülmediğini, böyle bir savunma varmış gibi kararda yer verilmesinin usul kurallarına aykırı olduğunu, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, kararın diğer gerekçesinin ise "bakım karşılığı" taşınmazın devredilmesi olduğunu, ancak mirasbırakanın bakıma muhtaç durumda bulunmadığını, dinlenen tanık beyanlarıyla da bu durumun ortaya çıktığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.03.2022 tarihli ve 2021/1295 Esas, 2022/390 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan ...'nın kendisinden yaşça küçük olan davalı ile yaptığı evliliğin ve davalı tarafından bakım ve gözetim ihtiyacının karşılanmasının bir karşılığı olarak temlikin gerçekleştirildiği, tanık beyanları ve dosya kapsamıyla bu hususların sabit olduğu, mirasbırakan adına kayıtlı pek çok taşınmazın daha bulunduğu hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyetinin temlikinin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, öte yandan temlikin açıklanan niteliği gözetildiğinde tenkise de tâbi olmadığı nazara alınarak davanın açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken, davalı tarafça ileri sürülmediği halde 6100 sayılı HMK'nın 25 inci maddesi hükmüne aykırı olarak gerekçede taşınmazın mehir olarak verildiği şeklindeki ifadelere yer verilerek karar verilmiş olmasının doğru görülmediği, hal böyle olunca davacıların hükmün gerekçesine yönelik istinaf başvurusunun açıklanan nedene hasren kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi uyarınca gerekçesinde hata edilmiş olması nedeniyle hükmün kaldırılmasına ve gerekçesi düzeltilerek davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip yargılama sırasında dosya arasına alınan TAKBİS malvarlığı sorgusunda mirasbırakan adına kayıtlı herhangi bir malvarlığına rastlanmadığı belirtilmiş olmasına rağmen istinaf mahkemesinin gerekçesinde mirasbırakan adına kayıtlı pek çok taşınmaz bulunduğunun belirtildiğini, bu hususun ise istinaf incelemesinin özensiz bir şekilde yapıldığını gösterdiğini, tüm dosya kapsamı itibariyle iddialarının sübut bulduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
2. 6100 sayılı HMK’nın190 ıncı ve 4721 sayılı TMK'nın 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu mirasbırakan ...'ın 26.03.2019 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk evliliğinden olma davacı çocukları ve torunları ile ikinci eşi davalı ...'nın kaldıkları, mirasbırakanın kayden maliki olduğu 30805 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki mesken nitelikli 7 nolu bağımsız bölümünü (intifa hakkını üzerinde bırakmak suretiyle çıplak mülkiyetini) 05.05.2017 tarihinde satış yolu ile davalı ikinci eşine temlik ettiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle tüm dosya kapsamı itibariyle mirasbırakanın çekişme konusu taşınmaz dışında başkaca taşınmazının bulunmadığı, ancak Bölge Adliye Mahkemesin kararının gerekçe kısmında maddi hataya dayalı olarak mirasbırakan adına kayıtlı pek çok taşınmazın bulunduğu hususunun yazıldığı, davacıların temlik işleminin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğunu TMK'nın 6 ncı ve HMK'nın 190 ıncı maddeleri gereğince ispatlayamadıkları gözetildiğinde, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...