Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5951 E. 2025/2697 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalının evlilik vaadiyle kendisini kandırarak maliki olduğu iki bağımsız bölümü temlik aldığını iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının evlilik vaadine inancı nedeniyle taşınmazları devrettiği, satış amacı bulunmadığı, davalının bedel ödediğine dair iddiasını ispatlayamadığı, davacının satış yapmasını gerektirecek ekonomik zorluk içinde olmadığı, taşınmazların satış tarihindeki değeri ile tapuda gösterilen değer arasında fahiş fark bulunduğu ve hile unsurunun ispatlandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2136 E., 2023/865 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/193 E., 2021/187 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 27.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalının, evlilik vaadi ile kendisini kandırarak maliki olduğu 731 ada 737 parseldeki 1 numaralı bağımsız bölüm ile 684 ada 745 parseldeki 4 numaralı bağımsız bölümü temlik aldığını, evlilik düşüncesinde samimi olduğundan hulus ve saffetinden yararlanıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazları 20.000 USD'ye satın aldığını ve bedellerini davacıya ödediğini, iddianın aksine evlenmek istemeyen kişinin davacı olduğunu, irade sakatlığının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilâm başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hile iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin ilâm başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı ile evleneceğine olan inancı nedeniyle taşınmazları davalıya temlik ettiği, taşınmazların devir amacının satış olmadığı, taşınmazların bedeli ile satın alındığı iddiasının davalı tarafından ispat edilemediği, davacının taşınmazları satmasını gerektirecek ekonomik zaruret halinde bulunmadığı, taşınmazların satış tarihindeki gerçek değerleri ile tapuda gösterilen değerleri arasındaki fahiş bedel farkı olduğu ve hile olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; dava konusu taşınmazların satışının resmi şekilde gerçekleştirilip bedellerinin nakden ödendiğini, taraflarca sunulan whatsapp konuşmalarından da anlaşılacağı üzere evlilikten vazgeçen kişinin davacı olduğunu, deliller ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, çelişkili tanık beyanlarının hükme gerekçe yapıldığını, dava dilekçesi ile davalının davacıdan para talep ettiği algısı yaratılmak istendiğini oysa davacının paraları talep olmadan kendi iradesi ile davalıya gönderdiğini, kararın gerekçe kısmında özellikle hata hükümleri yönünden açıklamaların yer aldığını, bu şekilde hüküm kurulmasının hile yönüyle verilen kararı gerekçesiz bıraktığını, davalının yaptığı ödemenin resmi şekilde düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesi ile sabit olduğunu, bu durumun aksinin resmi satış sözleşmesine denk yazılı bir evrak veya sözleşme ile ispat edilebileceğini, tüm dosya kapsamı ile hile iddiasının ispatlanamadığını belirtip kararın bozulmasını, ayrıca taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 731 ada 737 parseldeki 1 numaralı bağımsız bölüm ile 684 ada 745 parseldeki 4 numaralı bağımsız bölümü 09.03.2020 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 19.673,04 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

27.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.