Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5956 E. 2024/6234 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların davayı takip yetkilerinin kalmadığı ve hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde müşterek mülkiyet hükümleri kurulması doğru olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1585 E., 2023/1359 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/177 E., 2023/306 K.

Taraflar arasındaki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın dahili davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, dahili davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak vekalet ücreti yönünden düzeltilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili ile dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili özetle; muris babasının 1933 doğumlu olup 27.12.2017 tarihinde vefat eden ... olduğunu, davalı ...'ın davacının kardeşi ...'ın kayın biraderinin kayınpederi olduğunu, Kocaeli ili, .... ilçesi ... köyü 115 ada 6 parsel, 115 ada 20 parsel, 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapuda muris ... adına tam pay ile, 124 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 1/3'ünün tapuda muris ... adına kayıtlı iken muris ... tarafından mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile tüm bu payların 25.12.2014 tarihinde davalı ...'a tapuda satış şeklinde muvazaalı olarak devredildiğini, halen bu taşınmazları davacıların kardeşi olan ...'ın fiilen kullandığını, işlem tarihinde murisin aklen rahatsızlıkları nedeni ile ehliyetsiz olduğunu belirterek anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile muris ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Muris ... terekesine Kocaeli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/14 Tereke, 2021/17 Karar sayılı kararı ile Kocaeli Barosu avukatlarından ...'un tereke temsilcisi olarak atandığı ve kararın 22.12.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... vekili özetle; açılan davanın haksız olduğunu, muris ...'in devir tarihinde akıl sağlığı yerinde ve ehliyetli olduğunu, murisin oğlu ...'ın 115 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan evlerden birinde kira sözleşmesi ile kira karşılığı oturduğunu, davalı ...'ın taşınmazlar ile ilgilenemeyeceğinden dolayı muris ...'in oğlu ...'ın dava konusu taşınmazlarla ilgilendiğini, davalının taşınmazları 450.000,00 TL karşılığında muris ...'den satın aldığını, 150.000,00 TL'sini peşin ödediğini, kalan 300.000,00 TL'yi ise 5 senet vermek şeklinde ödemenin kararlaştırıldığını, bu şekilde her bir senedin 60.000,00'er TL'lik olduğunu, 3 adet senet bedelinin vadesi geldiğinden murise ödendiğini, kalan iki adet senedin de 31.12.2018 ve 31.12.2019 tarihinde murisin mirasçılarına ödeneceğini, bu şekilde yapılan tapu devrinin para karşılığında ve bedeli ile yapıldığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ölünce, mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp Kurumu raporuna göre murisin işlem tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğu saptandığı ve ehliyetsizlik iddiası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği; muris muvazaası yönünden yapılan inceleme neticesinde, tanık beyanlarına göre davacının murisin taşınmazlarını satmasını gerektirir durumunun bulunmaması, davalının alım gücünün olmaması, davalı ile murisin oğlu İbrahim arasındaki akrabalık gereği mal kaçırma durumunu bilebilecek kişilerden olması, taşınmazların satış tarihindeki değeri ile gerçek değerleri arasındaki misli fark ile murise yapılan ödeme bulunduğuna ilişkin ispata elverişli bir delilin davalı tarafça ortaya konulmaması olguları karşısında temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle muris muvazaası yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Dahili davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, dahili davalıların murisi ...'ın cevap dilekçesinde belirttikleri gibi davaya konu taşınmazları 450.000,00 TL bedel ile muristen satın aldığını, 31.12.2018 ve 31.12.2019 tarihli son iki senedin de bedelinin murisin mirasçılarına ... tarafından elden ödendiğini, dinlenen tanık beyanları itibari ile davacının iddiasının ispatlanamadığını, tanıklar arasında davanın kabulü halinde maddi menfaat elde edecek olan mirasçıların ailelerinin de bulunduğunu, gerçeği açıkça belirten tanıkların beyanlarına itibar edilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu karar ile birlikte ödenen paranın boşa gideceğini, diğer mirasçıların dava açan mirasçı gibi bir iddialarının bulunmadığını, yine dava konusu taşınmazları tapularının davacı hissesi oranında değil de tamamının iptaline karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, tapudaki devrin gerçek bir satış ilişkisi olduğunu, dolayısıyla davanın esası yönünden verilen kabul kararının hukuka aykırı olduğu gibi eldeki davada tereke temsilcisinin vekili olmadığı halde davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu, yine harç miktarının da fazla hesaplandığını belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muris ...'in temlik dışı başka mal varlığının bulunmayışı, tapuda gösterilen satış bedelleri ile keşfen belirlenen değerler arasındaki farkın aşırı olması, davalı tarafın ödeme iddiasını usulünce ispatlayamaması, davacı ile murisin beşeri ilişkisi, murisin mal satmayı gerektirir bir ihtiyacının bulunmayışı, dava konusu taşınmazların tapuda satışa rağmen murisin oğlu ... tarafından kullanımının devam etmesi, devre konu taşınmazların değerlerinin yüksekliği nazara alındığında muris tarafından oğlu İbrahim lehine mirasçılardan mal kaçırma kastı ile muvazaalı olarak ...'a tapuda satış şeklinde devir yapıldığı, böylece Mahkemece muris muvazaası yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davanın esasına yönelik davalılar vekilinin istinaf talebinin haksız görüldüğü; yine dava değeri yönünden harcın doğru bir şekilde hesaplanıp hüküm altına alındığından harca yönelik davalılar vekilinin istinaf talebinin de haksız görüldüğü; ancak davacı tarafından açılan dava kapsamında muris ... terekesine temsilci atanmakla davayı takip yetkisi artık tereke temsilcisinde olduğundan ve tereke temsilcisi ... davada vekil ile temsil olunmadığından, Mahkemece vekil ile temsil olunmuş gibi davalılar aleyhine nispi ücreti vekalete hükmolunması isabetsiz olduğu gerekçesiyle bu yöne ilişkin davalılar vekilinin istinaf talebi kısmen haklı görülerek Yerel Mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilerek davanın esası hakkında yeniden hüküm tesis etmek suretiyle davanın kabulüne, 115 ada, 6 parsel; 115 ada, 20 parsel ve 150 ada, 1 parsel sayılı dahili davalılar adına elbirliği mülkiyeti halinde kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline; 3/15 payın ..., 3/15 payın davacı ..., 3/15 payın ..., 3/15 payın ..., 1/15 payın ..., 1/15 payın ... ve 1/15 payın ... adına tapuda kayıt ve tesciline, 124 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda dahili davalılar adına elbirliği mülkiyeti halinde kayıtlı 1/3 payın tapu kaydının iptaline; iptal edilen hissenin 3/15 payın ..., 3/15 payın davacı ..., 3/15 payın ..., 3/15 payın ..., 1/15 payın ..., 1/15 payın ... ve 1/15 payın ... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili ve dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve eklerinden ve süreç içerisindeki tüm duruşma zabıtlarından da açıkça görüleceği üzere dava ... adına terekeye temsilci atanma süresince ve devamında tüm işlemlerin taraflarınca gerçekleştirildiğini, davalılar aleyhine nispi ücreti vekalete hükmolunmasının isabetsiz görüldüğünden lehe hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek ve re'sen göz ününe alınacak sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalı yana tahmilini talep etmiştir.

2.Dahili davalılar vekili; istinaf aşamasında ileri sürdüğü hususları tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı TMK'nın 9, 10, 13 ve 15. maddeleri ile 706. maddesi,

6098 sayılı TBK'nın 237. maddesi,

2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi,

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu Muris ...'ın 27.12.2017 tarihinde ölümü ile geriye çocukları ..., ..., ... ile torunları ..., ... ve ...'ın mirasçı olarak kaldığı; davaya konu 115 ada 6 parsel, 115 ada 20 parsel, 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tam pay ile, 124 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 1/3 pay ile muris ... adına kayıtlı iken muris ... tarafından tüm bu payların 25.12.2014 tarihinde davalı ...'a tapuda satış şeklinde devredildiği, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun raporuna göre muris ...'ın, 25.12.2014 işlem tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğu anlaşılmaktadır.

1. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;

Murisin terekesi için Kocaeli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/14 Tereke, 2021/17 Karar sayılı kararı ile tereke temsilcisi atandığı ve kararın 22.12.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.

Davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz talebinde bulunmasına yasal olanak yoktur. Bu durumda, davacı vekilinin dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2. Dahili davalılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre dahili davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

Ancak, Mahkemelerce kurulan hükümler HMK'nın 297. maddesine göre infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

Somut olayda, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptal edilerek murisin mirasçıları adına veraset ilamındaki miras payları oranında kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken; veraset ilamına atıf yapılmaksızın ve iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilerek infaz aşamasında tereddüte mahal verecek şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacının davayı takip yetkisi kalmadığından davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine,

2. Dahili davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz itirazlarının yukarıda değinilen yönden kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesi kararının (A) ve (B) bentlerinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine; "Kocaeli ili, Kartepe ilçesi, Balaban mahallesinde bulunan 115 ada 6 parsel, 115 ada 20 parsel ve 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının ve aynı yer 124 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... adına olan 1/3 payın tapu kaydının iptali ile muris ...'ın İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 08.02.2018 tarihli 2018/26 Esas, 2018/103 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında mirasçılar adına kayıt ve tesciline" cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.