"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1620 E., 2023/1325 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/327 E., 2023/80 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 27.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz edilen davacı vekili Avukat.... ile temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen başkaca gelen olmadı.Yokluğunda duruşmaya başlandı. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; maliki olduğu 8481 parseldeki 9 ve 10 nolu bağımsız bölümlerle ilgili işlerin takibi için oğlu olan davalı ...'ı vekil tayin ettiğini, oğlu davalı ... ile galericilik yapan davalı ...'in arkadaş olup birlikte alım-satım işi yaptıklarını, davalı ...'ın davalı ...'e nakit paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine davalı ...'in, vekalete dayanarak taşınmazları kendisine devrettiğinde bankadan kredi çekebileceğini, çekilen kredi miktarının içinden ihtiyacı olan parayı kendisine verebileceğini, kredi taksitlerini düzenli bir şekilde ödeyip kredi borcu sona erdiğinde taşınmazı iade edeceğini beyan ettiğini, bunun üzerine davalı ...'ın, kendisinin bilgi ve rızası dışında vekalet görevini kötüye kullanarak 9 ve 10 no.lu bağımsız bölümlerini davalı ...'e bedelsiz temlik ettiğini, davalı ...'in, eniştesi olan dava dışı ...'ın yetkilisi ve sahibi olduğu şirketlerden birine dava konusu taşınmazları teminat göstererek 05.09.2018 tarihinde Türkiye Vakıflar Bankasından kredi temin ettiğini ve karşılığında taşınmazlar üzerinde banka lehine 1.000.000,00 TL tutarında ipotek tesis edildiğini, daha sonra davalı ...'in taşınmazları üzerindeki ipoteklerle birlikte samimi arkadaşı olup ticari iş ilişkisi içerisinde bulunduğu diğer davalı ...'a devrettiğini, kredi bedelinin davalı ... ve eniştesi uhdesinde olup kredi taksitlerinin de onlar tarafından ödenmekte olduğunu, bütün bu olayları oğlu davalı ...'ın anlatmasıyla öğrendiğini ve onu vekillikten azlettiğini, taşınmazlarda halen malik sıfatıyla oturmaya ve fiilen tasarrufta bulunmaya devam ettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde kötü niyetle hareket ederek kendisini zararlandırdıklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile her türlü takyidatlardan ve ipotekten arındırılmış şekilde adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; usule uygun tebliğe rağmen savunma getirmemiştir.
2. Davalı ...; taşınmazları usulünce düzenlenmiş vekaletname ile satın aldığını, davacının satış sürecini vekil olan oğlu davalı ... ile birlikte bizzat takip ettiğini, satış bedellerini aldığını, davanın kötü niyetle açıldığını, taşınmazları satın aldıktan sonra dava dışı şirket lehine ipotek vererek bankadan kredi kullanmasının, bu haliyle yine aralarında ticari ilişki bulunan diğer davalı ...'a devretmesinin davacıyı ilgilendirmediğini, dava dilekçesindeki iddianın gerçeği yansıtmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı ...; taşınmazları tapu siciline güvenerek kâr yapmak amacıyla satın aldığını, satıcı olan davalı ... ile ticari ilişkiler içerisinde olduğunu, bu sebeple daire bedellerinin bir kısmını ödeyip bir kısmını ise alacağından mahsup ettiğini, trampa ilişkisinin de bulunduğunu, iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.11.2021 tarihli ve 2019/391 Esas, 2021/481 Karar sayılı kararı ile, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2022 tarihli ve 2022/941 Esas, 2022/1390 Karar sayılı kararı ile; keşfen belirlenen dava değeri üzerinden eksik harcın tamamlattırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).a.4. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin ilâm başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmaz maliki davalı ...'nın önceki işlemlerden haberdar olduğuna yönelik yeterli delil bulunmadığı, davalının kötü niyetli olduğu konusunda iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin ilâm başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı vekil ... ile davalı ilk el malik ...'nın birlikte araç alım-satım işleri yaptıkları, davalı son kayıt maliki Yakup'un da araç alım-satım işi yaptığı, dosya kapsamı ve tanık beyanlarından davalı ... ile davalı ...'un geçmişe dayalı tanışıklıklarının olduğu ve birbirleriyle ticari alışverişlerinin bulunduğu, davalı ...'un taşınmazı üzerindeki ipotek ile birlikte satın aldığı, taşınmazın satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili; Bölge Adliye Mahkemesince hiçbir somut değerlendirme yapılmadığını, kararın sağlıklı bir gerekçe içermediğini, usulüne uygun bir vekaletname ile yapılan devir işleminin gerçek olmadığı iddiasının asılsız olduğunu, satış bedellerinin davacıya ödendiğini, davacının, oğlu olan vekil ile iş birliği yaparak kötü niyetli hareket ettiğini, vekili usulen davalı gösterdiğini, davalı ...'in davaya konu taşınmazları satın alıp daha sonra şirkete ipotek tesis ettirmesinin davacı ile bir ilgisinin bulunmadığını, davalı ...'in taşınmazları vekilden satın aldıktan sonra aralarında ticari ilişki bulunan diğer davalı ...'a devrettiğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... vekili; vekilin, sebep olduğu kusurlu davranışlardan vekil edene karşı sorumlu olacağını, davalı ...'un resmi tapu kayıtlarına güvenip ve taşınmazı uygun bedel karşılığında diğer davalı ...'den satın aldığını, iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, sırf davalıların ticari tanışıklıklarından ötürü bir tacirin bu şekilde cezalandırılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile tamamen soyut beyan ve iddialara dayalı olarak hatalı bir şekilde davalının kötüniyetli olduğuna kanaat getirildiğini, hatalı gerekçe ve kabullerle usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 31.05.2018 tarihli vekaletname ile oğlu olan davalı ...'i vekil tayin ettiği, davalı ... tarafından davacıya ait 8481 parseldeki 9 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin davalı ...'ya satış suretiyle temlik edildiği, dava dışı şirketin temin ettiği krediler nedeniyle 14.08.2018 ve 05.09.2018 tarihlerinde taşınmazlar üzerine dava dışı banka lehine ipotek tesis edildiği, davalı ...'in, taşınmazları üzerindeki ipoteklerle birlikte 26.03.2019 tarihinde diğer davalı ...'ya devrettiği anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 67.934,06'şar TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.