Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5967 E. 2023/7588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve terkinine ilişkin dava.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalmadığına dair bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Hazine vekilinin temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/617 E., 2023/364 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazın 1.340,80 m2' lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek kıyı çizgisi içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davanın haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazın tapuya güven ilkesi esası ile satın alındığını, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.12.2015 tarihli ve 2014/24 E. 2015/612 K. sayılı kararıyla; davalıların, İdarece hazırlanmış kıyı kenar çizgisine idari yargıda itirazı olmadığı, böylece İdare tarafından hazırlanan kıyı kenar çizgisinin kesinleşmiş olduğu gerekçesi ile 6 parsel sayılı taşınmazın İdare tarafından hazırlanan kıyı kenar çizgisine göre kıyı tarafında kalan 1.160,64 m2' lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.02.2019 tarihli ve 2016/14130 E., 2019/1186 K. sayılı kararıyla; “...Dava konusu uyuşmazlıkta, İdarece oluşturulan kıyı kenar çizgisine ilişkin haritanın 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında kabul edilen ilkeye göre ilgililerine tebliğ edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre; İdarenin kıyı kenar çizgisi çalışmalarında o yere ilişkin, kamu görevlilerince önceden oluşturulmuş komisyon çalışmalarını içerir kayıt ve belgeler getirtilmeli, İdarece oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile bilirkişiler tarafından tespit edilecek olan kıyı kenar çizgisi aynı kroki üzerinde işaretlenerek karşılaştırılmalı, İdarenin verileri ile Mahkemece kıyı kenar çizgisi oluşturmak için bilirkişilerce yapılan çalışmalarda elde edilen veri ve bulguların örtüşmemesi durumunda, bunun nedenleri hakkında bilirkişilerden bilimsel gerekçelere ve maddi bulgulara dayalı, doyurucu ve denetime açık rapor alınmalıdır. Başka bir anlatımla, eldeki uyuşmazlıkta idari saptamalardan takdiri delil olarak yararlanılması zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2003 tarihli ve 97/110 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Yapılacak bu araştırmalarla, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisinin hangi tarafında kaldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra oluşacak durum, dosya içeriği, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan diğer tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilmek suretiyle yazılı ve yerinde olmayan gerekçeler ile hüküm tesis edilmesi isabetli olmamıştır....” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 10.06.2021 tarihli ve 2019/321 E., 2021/154 K. sayılı kararıyla; alınan ek rapor ile dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan alanı bulunmadığı, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli, denetime açık, hukuka ve içtihatlara uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 14.03.2022 tarihli ve 2021/9893 E. 2022/2044 K. sayılı kararıyla; "...hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının reddine, Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; tapu iptali ve terkin istemine ilişkin talep, taşınmaz malın aynına ilişkin olup para ile değerlendirilmesi mümkündür. Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereği Hazine lehine yargılama gideri verilmesi mümkün değil ise de davanın reddi nedeniyle taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Diğer yandan 6100 sayılı HMK’nın 326 ncı maddesi gereği davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan alanı bulunmadığı, bozma kararında da davanın reddinin isabetli olduğunun belirtildiği, ancak vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulduğu gerekçesiyle davanın reddine, bozma kararı doğrultusunda davalı taraf lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili; eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 3621 sayılı Yasa'dan kaynaklanan tapu iptal ve sicil kaydının kütükten terkini isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

T.C. Anayasası'nın 43 üncü maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci ve 6 ncı maddeleri ile 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.