"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/659 E., 2023/669 K.
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kargı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/11 E., 2020/102 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı adına kayıtlı Çorum ili, .... ilçesi, .... köyü 183 ada 94 parsel sayılı taşımazın bir kısmının muris ....e ait iken ölümü sonrasında mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davacıya düştüğünü ancak kadastro tespiti sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın keşfen saptanacak olan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile maliki olduğu bitişikteki 48 parsel ile tevhit edilmek suretiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; iddiaların doğru olmadığını, aile büyüklerinin uzlaşısı ile dava konusu taşınmazı 1957 yılından beri kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 25.03.2021 tarihli 2021/203 Esas, 2021/390 Karar sayılı kararında; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 30.01.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın 11.09.2019 tarihinde açıldığı ve Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararı ile asıl kararı kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.12.2022 tarih 2021/6287 Esas, 2022/8374 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin tespit tutanağının 30.12.2008-29.01.2009 tarihleri arasında askıya çıkarılarak 30.01.2009 tarihinde kesinleştiği, HMK’nın 92. maddesine göre davanın açılabileceği son tarihin 30.01.2019 tarihi olduğu, davanın 11.01.2019 tarihinde süresinde açılmasına göre 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin dolmamış olduğu, işin esasına girilerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece yapılan keşif ve uygulama sonucunda alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından çekişmeli taşınmaz bölümünün 2009 yılında yapılan kadastro öncesinde boşluk durumunda olduğu, davacının veya murisinin çekişmeli taşınmaz bölümünde kadastro öncesinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı, kök murisinin veya kendisi açısından edinme koşullarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; muris öldükten sonra dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını, kadastro sırasında 183 ada 48 parsele ait olan 23,95 m2'lik kısmın 183 ada 94 parsele dahil edilerek kaydedildiğini, davacının hak kaybına uğradığını, tanık beyanlarında murisin vefatından sonra davacıya intikal ettiğinin belirtildiğini, hem Yerel Mahkemenin hem de İstinaf Mahkemesinin dava konusu hakkında bilgi sahibi olmayan tanık beyanlarını esas aldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu; davaya konu Çorum ili, .... ilçesi, .... köyü 183 ada 94 parsel sayılı taşımazın 30.01.2009 tarihinde .... Irmak adına tescil edildiği, .....'nın taşınmazı 10.10.2017 tarihinde satış suretiyle davalı eşi ...'a devrettiği anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.