Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5998 E. 2024/381 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddia edilen taşınmazın tapuya tescili talebinin reddine ilişkin direnme kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın dere yatağı ve taşkın bölgesi olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağı ve davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve Hazine’nin tescil talebi hakkında da hüküm kurulduğunun anlaşılması üzerine, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/110 E., 2022/214 K.

HÜKÜM : Ret - Direnme

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 tarihli, 2018/3339 Esas, 2021/4339 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece önceki kararda direnilerek davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz bölümünün müvekkilinin mirasbırakanından kendisine kaldığını, taşınmazın uzun yıllar önce imar-ihya edilerek tarım yapılabilir hale getirildiğini, taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının müvekkili lehine oluştuğunu ileri sürerek nizalı taşınmaz bölümünün müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; nizalı taşınmaz bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki taşınmazın bulunduğu mevkii itibariyle aktif dere yatağı niteliğinde olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili 09.11.2012 tarihli dilekçeyle; cevap dilekçesindeki iddiaları tekrarla davanın reddi ile nizalı taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Hacıahmetli Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.

3. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili cevap dilekçesinde; Mahkemece nizalı taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

4. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili cevap dilekçesinde; nizalı taşınmazın bulunduğu alanda taşkın riski bulunduğunu, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.02.2013 tarihli, 2011/378 Esas, 2013/56 Karar sayılı kararıyla; keşif sonrası jeolog bilirkişiden aldırılan rapora göre nizalı taşınmaz bölümünün “taşkına maruz alan” sınıfında olduğu, yine DSİ 6. Bölge Müdürlüğünün 06.08.2012 tarihli yazısında taşınmazın bulunduğu yerde ıslah çalışması yapılmadığının ve taşınmazın eski dere yatağı olduğunun belirtildiği, bu itibarla nizalı taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.07.2013 tarihli, 2013/7410 Esas, 2013/7691 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı hususunda yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, bu hususta yapılacak araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmadığı belirtilerek Mahkemece nizalı taşınmaz bölümüne ilişkin hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden mahallinde keşif yapılması, böylece nizalı taşınmaz bölümünün toprak yapısı incelenerek dere yatağı vasfında olup olmadığının irdelenmesi, taşkın alanı olarak belirtilen yerin daimi olarak derenin etkisinde mi yoksa derenin suyunun çoğaldığı zaman arızi olarak derenin taştığı bir yer mi olduğunun saptanması, taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu ancak davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlendiği taktirde, Hazinenin tescil talebi yönünden de olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 05.04.2018 tarihli, 2014/42 Esas, 2018/77 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu alanda dere ıslah çalışmalarının henüz tamamlanmadığı, aynı mahaldeki Yargıtay denetiminden geçen dosyalar da gözetildiğinde taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunun anlaşıldığı, tescile tabi olmayan bir yerin Hazine adına da tescil edilemeyeği gerekçesiyle davanın ve davalı Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 tarihli, 2018/3339 Esas, 2021/4339 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davalı Hazine, yargılama sırasında nizalı taşınmaz bölümünün 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/6 ncı maddesi uyarınca Hazine adına tescilini talep etmiş olup Mahkemece davacının davası reddedildiğine göre davalı Hazinenin bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken kurulmamasının isabetsizliğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

D. Mahkemece Verilen Direnme Kararı

Mahkemenin 15.09.2022 tarihli, 2022/110 Esas, 2022/214 Karar sayılı kararıyla; önceki hükümde davalı Hazinenin tescil talebi hakkında da bir karar verildiği gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, davanın ve davalı Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin direnme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, nizalı taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının müvekkili lehine oluştuğunu, dosya kapsamına göre davanın kanıtlandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece verilen direnme kararının hukuka aykırı olduğunu, nizalı taşınmaz bölümü Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup davanın reddine karar verildiğine göre taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 ve 6 ncı maddeleri; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Hatay’ın ana vatana katılmasından önce Fransızlar tarafından 1926 ilâ 1932 yılları arasında Hatay ili, İskenderun ilçesi, Hacıahmetli köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, nizalı taşınmaz bölümü dere akarı ve taşkına maruz kalabilecek yerlerden olmakla tescil harici bırakılmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, Mahkemece Hazinenin tescil talebi ile ilgili olarak da değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile Mahkemenin usul ve kanuna uygun olan direnme hükmünün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin (j) bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.