Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6013 E. 2024/760 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz devirlerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla davalıya taşınmaz devrettiğine dair delillerin bulunması ve diğer mirasçıları mağdur etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/247 E., 2023/185 K.

HÜKÜM : Asıl ve birleştirilen davaların kabulü

Taraflar arasında görülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar; mirasbırakanları ...'ın 2514 ada 4 parsel sayılı taşınmazını 03.04.2000 tarihinde komşusu olan davalı ...'ya devrettiğini, davalı ...'in de dava konusu taşınmazı daha sonra muvazaalı olarak davalı ...'a temlik ettiğini, mirasbırakan tarafından komşuları ...'e daha sonra da ...'a yapılan satış görünümündeki işlemlerin gerçek bir satış olmadığını, işlemlerin bağış amacı taşıyan diğer mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapusunun miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacıların kardeş olduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında 2009 yılında diğer davalı ...'ten satın aldığını, 2009 yılında ...'in cebri icra tehdidi altında kalması nedeniyle haciz işlerini çözmek için dava konusu taşınmazı müvekkiline sattığını, mirasbırakandan müvekkiline kesinlikle mal kaçırılmadığını, mirasbırakanın maddi gereksinimleri nedeniyle bu taşınmazı ...'e sattığını, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz dışında yedi tane daha taşınmazı ve bir evinin bulunduğunu, amacının mal kaçırmak olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacıların mirasbırakan babaları ...'ın dava konusu taşınmazı satışa çıkartması üzerine, müvvekilinin kendisine yatırım olarak uygun olan taşınmazı bedelini ödemek suretiyle 2000 yılında satın aldığını, mirasbırakanın 2001 yılında vefat ettiğini, ayrıca mirasbırakanın 7 adet daha taşınmazı olduğunu, mal kaçırma amacı olan kişinin bu malları da elden çıkaracağını, muvazaa iddiasında en önemli hususlarından birinin de mirasbırakanın mal varlığının tespiti ile tasarrufa konu iddia edilen yerin tüm mal varlığına oranı olduğunu, 2009 yılında dava dışı oğlunun cebri icra tehdidi altında kalması nedeniyle taşınmazı davalı ...'a bedeli karşılığında sattığını, devirlerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin17.06.2015 tarihli ve 2013/817 Esas, 2015/232 Karar sayılı kararıyla; davacılar ile davalılardan ... 'ın kardeş oldukları, dava konusu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı tarafından satış sözleşmesi ile ...'e temlik edildiği, ... tarafından devir alınan taşınmazın ise bir müddet sonra ... adına devrinin gerçekleştirildiği, miras bırakanın yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmalarında satış tarihinde mal satmaya ve bu satış karşılığında elde edilecek paraya ihtiyacı olduğunu gösterir somut bir olgunun bulunmadığı, davalı ...'ın da satış tarihi itibarı ile emekli olduğu, ekonomik durumunun normal olduğu, bilirkişi raporları doğrultusunda dava konusu taşınmazın devir tarihlerindeki gerçek bedelleri ile satış değerleri arasında fahiş sayılabilecek nitelikte fark bulunduğu, taşınmazların gerçek değerlerinden çok düşük değerlerde davalı adına satış işlemlerinin gerçekleştirildiği, bu haliyle mirasbırakanın yapmış olduğu temlikin mirasçılarından mal kaçırma amacı taşıdığı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 20.06.2018 tarihli ve 2015/13755 Esas, 2018/11335 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağının olmadığı, dinlenen tanıklardan davacı ...’un oğlu Şener'in mirasbırakanın çekişmeli taşınmazı çocukları arasında paylaştırmak istediğini, daha sonra taşınmazın davalı ...’e temlik edildiğini, mirasbırakanın davacı ... ve davalı ... ile birlikte aynı evde yaşadığını belirttiği, davacı tanığı ...'nın,mirasbırakanın Bayram ve ... ile birlikte yaşadığını, "bütün çocuklarıma mallarımı paylaştırdım Cuma'ya söyle, o da gelsin onun da payını vereyim" dediğini bildirdiği, davalı tanıklarının ise davalı ...’ın bedeli karşılığında dava konusu taşınmazı satın aldığını bildirdikleri ve bu ifadeler ile sonuca gidildiği, hal böyle olunca; daha önce dinlenen tanıklar da dahil olmak üzere tüm tanıkların dinlenmesi, mirasbırakanın diğer çocukları ile olan ilişkisi, davacılar ile arasında herhangi bir problem olup olmadığı, mal kaçırmasını gerektiren bir durum bulunup bulunmadığı ve özellikle çekişmeli taşınmazın davalı ...’a temlik edildiği tarihe kadar kim tarafından kullanıldığı, 9 yıl boyunca ilk el konumunda olan davalı ...’in tasarrufunda kalıp kalmadığının belirlenmesi, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2018/281 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararıyla; davacılar ile davalılardan ...'ın kardeş oldukları, dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ... tarafından satış sözleşmesi ile ...'e temlik edildiği, ... tarafından devir alınan taşınmazın ise bir müddet sonra ... adına devrinin gerçekleştirildiği, bozma sonrası dinlenen davacı tanıkları ve davacı asıl ...'ın beyanından da anlaşılacağı üzere, mirasbırakanın mirasçıları arasında mal paylaştırma amacıyla dava konusu taşınmazını devrettiği, zira mirasbırakanın kalan taşınmazlarının da diğer çocuklara paylaştırıldığının beyan edildiği, yine mirasbırakan ile davacılar arasında herhangi bir problem olmayıp aralarının iyi olduğu, mal kaçırmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu taşınmazın devrinde mirasbırakanın gerçek amacının mal paylaştırma olup mal kaçırmanın söz konusu olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine, davalı ... yönünden açılan davada ise, her ne kadar açılan davayı kabul etmiş ise de, dava tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olup taşınmazda davalı ...'in mülkiyeti bulunmadığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.03.2020 tarihli ve 2018/281 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.02.2022 tarihli ve 2021/10254 Esas, 2022/1455 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın değeri yüksek olan taşınmazını ara malik kullanmak suretiyle davalı oğlu ...’a temlik ettiği, ara malik ...’in 27.12.2019 tarihli dilekçesi ile 20.03.2020 tarihli isticvap beyanından taşınmazda zilyet olmadığı ve asıl amacın davalıya temlike ilişkin olduğunun anlaşıldığı, diğer yandan davacı ...’un oğlu olan ... ’ye yapılan temlikin de muvazaalı bulunarak iptal edildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği ve mirasbırakanın geriye kalan mallarının da paylaştırılmamış olduğu nazara alındığında mirasbırakanın davalı oğlunu diğer çocuklarından üstün tuttuğu ve mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak bu temliki yaptığı sonucuna varıldığı, hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de; ara malik tapu kayıt maliki değil ise de muvazaalı eylemi diğer davalı kayıt maliki ile birlikte gerçekleştiren kişi olduğu, eylemin haksız fiil niteliğinde bulunduğu ve davanın kabulü halinde yargılama gideri ve harç gibi hükmün ferilerinden müteselsilen sorumlu olacağı gözetildiğinde, ara malik yönünden husumetten ret kararı verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 21.03.2023 tarih ve 2022/247 Esas, 2023/185 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi'nin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın dava konusu taşınmazın dışında 7 adet daha taşınmazının mevcut olduğunu ve bunları elinden çıkarmadığını, satış işleminin bu nedenle mal kaçırma amaçlı olmadığını, satış tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın diğer taşınmazlara oranla değerinin çok düşük kaldığını, mirasbırakanın taşınmazı ...'e sattığını, taşınmazın 9 yıl boyunca ...'te kaldığını, sonrasında bedeli karşılığında dava konusu taşınmazı satın aldığını, bu hususun sabit olması nedeniyle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğini, ...'in tehdit edildiğini ve tehdit edildikten sonra beyanlarını tam aksi yönde değiştirdiğini, davacı tarafın muıvazaa iddiasını duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ispatlayamadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararına uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı asıl ve birleştirilen davalar yönünden 5.422,92 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davalarda davalı ...'dan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi

Asıl ve Birleştirilen Davalar için Toplam

...