Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6012 E. 2024/29 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu tapuya tescil edilen taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1179 E., 2023/1073 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/250 E., 2022/18 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ... ve davalı ...'ın kardeş olduklarını, kök mirasbırakan ...'in ölümü sonrasında kardeşlerin miras paylaşımı konusunda kendi aralarında anlaşma yaptıklarını, bu anlaşma neticesinde ... ada 59 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakanları ...'e, 404 ada 60 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ...'a kaldığını, bu anlaşmaya istinaden de babaları ...'in paylaşım tarihinden bu yana 45 senedir 404 ada 59 parsel sayılı taşınmazı kullandığını, bu taşınmaz üzerine damlar inşa ettiğini, davalının ise 404 ada 60 parsel sayılı taşınmazı kullanmış ve taşınmazın zeytinlerini toplamış olduğunu, mirasbırakan ...'in 13.01.2010 tarihinde ölümünden sonra, davalı ...'ın tapuda yanlışlık olduğunu ve kendisinin olan yerin ...'e, onun olan yerin kendisinin üstüne kaydedildiğini söylediğini, ... ile davalı arasında yapılmak istenen miras taksim sözleşmesinde esaslı hataya düşüldüğünü, bu hata sebebi ile mirasbırakan ... adına olması gereken 404 ada 59 parsel sayılı taşınmazın davalı halaları adına, halaları adına olması gereken 404 ada 60 parsel sayılı taşınmazın da babaları adına kayıt edildiğini, davalı tarafın bu hatayı bilmesine rağmen şu an kötüniyetli olarak taşınmazı vermeyi kabul etmediğini ve hatta taşınmazı satışa çıkardığını ileri sürerek dava konusu 404 ada 59 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazların kendisi ile kardeşi ... adına tescilinde davacıların belirttiği şekilde hatalı bir işlem bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Burhaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2020/250 Esas, 2022/18 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 15.02.1980 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi olan 28.08.2020 tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdükleri iddialarını yineleyip kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2023 tarihli ve 2022/1179 Esas, 2023/1073 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastrodan önceki hukuki nedene dayanılarak açıldığı, somut olayda çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 20.06.1978 tarihinde yapıldığı ve söz konusu tespitin 18.02.1980 tarihinde kesinleştiği, bu tarih ile davanın açıldığı 28.08.2020 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda, çekişme konusu ... ada 59 parsel sayılı, 2.622,20 metrekare yüz ölçümlü, zeytinlik vasıflı taşınmazın öncesinde 2195 parsel numarası ile 21.06.1978 tarihinde davalı ... adına tespit edildiği, tespitin 18.02.1980 tarihinde kesinleştiği, eldeki temyize konu davanın ise 20.08.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

...