Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6021 E. 2024/2053 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın tek taşınmazını bağışlaması nedeniyle saklı payının ihlal edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, bağışlama işleminin saklı payı ihlal kastıyla yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölüm tarihi ile temlik tarihi arasında bir yıldan fazla süre geçmiş olması sebebiyle, TMK m. 565/4 uyarınca davacının bağışlama işleminin saklı payı ihlal kastıyla yapıldığını ispatlaması gerektiği, ancak dosya kapsamı ve tanık beyanlarından mirasbırakanın davalı vakfa hayır amacıyla taşınmazını devretme iradesinin anlaşıldığı ve davacının bu iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/193 E., 2023/501 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali - tescil ve tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan ...’nun maliki olduğu 251 ada 262 parsel sayılı taşınmazdaki 13 nolu bağımsız bölümü davalı Vakfa bağış suretiyle temlik etiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde 73 yaşında ve hasta olduğunu, temlik işlemi için doktor raporu alınmadığını, bu nedenle hukuki işlem ehliyeti bulunmayan mirasbırakanın yaptığı işlemin geçersiz olduğunu, devrin geçerli olduğu kabul edilse dahi saklı payının zedelendiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2016 tarihli ve 2014/196 Esas, 2016/273 Karar sayılı kararıyla; yapılan temlik ile davacının saklı payının zedelendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 20.02.2020 tarihli ve 2016/15909 Esas, 2020/1172 Karar sayılı kararıyla; “...Somut olayda; öncelikle ehliyetsizlik iddiası yönünden araştırma yapılması gerekirken, yukarıda değinilen ilke ve düzenlemeler kapsamında araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, mirasbırakan ...’nun temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması, ehliyetsiz çıkması halinde davanın kabulüne karar verilmesi, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde saklı payı zedeleme kastı ile hareket edip etmediğinin tespit edilmesi, saklı payı zedeleme kastı ile hareket ettiği tespit edilir ise tenkis isteği bakımından yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca inceleme yapılarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2020/216 Esas, 2022/81 Karar sayılı kararıyla; Adli Tıp raporuna göre mirasbırakan ...’nun temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunduğu, mirasbırakanın davacının saklı payını zedeleme kastı bakımından; tek taşınmaz mal varlığını davalı Vakfa bağışladığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, tanık beyanları ve dosya kapsamı nazara alındığında mirasbırakanın tasarrufunda saklı payı zedeleme kastı bulunduğu, yöntemine uygun ve denetime açık bilirkişi raporu ile saklı payın zedelendiği, davalının taşınmaz payı yönünden tercih hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın, tapu iptali ve tescil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.

C.İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.11.2022 tarihli ve 2022/4080 Esas, 2022/7406 Karar sayılı kararıyla; “... Somut olayda, temlik tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında 1 yıllık süre geçtiğinden, TMK’nın 565/4 üncü maddesine göre davacının, bağış işleminin saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığını ispat etmesi gerekir. Dinlenen tanık beyanlarından; mirasbırakanın davacı ve onun eşiyle beşeri ilişkilerinin oldukça iyi olduğu, mirasbırakanın sağlığında taşınmazı davalı Vakfa hayır amacıyla devredeceğini beyan ettiği gözetildiğinde, temlikin saklı payı ihlal kastı ile yapıldığı iddiasının ispat edilemediği sonucuna ulaşılmaktadır. Mirasbırakanın tek taşınmazını devretmesi davanın kabulü için yeterli sebep değildir. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2023 tarihli ve 2023/193 Esas, 2023/501 Karar sayılı kararıyla; temlik tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında 1 yıllık süre geçtiği, TMK’nın 565/4 üncü maddesine göre davacının, bağış işleminin saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığını ispat etmesi gerektiği, temlikin saklı payı ihlal kastı ile yapıldığı iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın davacının öz halası olup çocuğu olmadığından davacıyı evlat edindiğini, davacının mirasbırakana ölümüne kadar her türlü maddi ve manevi destek olduğunu, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan bağış nedeniyle davacının saklı payının ihlal edildiğini, Mahkemece daha önce davanın kabulüne karar verildiğini, tanık beyanları gereğince de mirasbırakanın davacıya kırgın olduğunu, temlikin davacının saklı payını ihlal kastı ile yapıldığını, dava konusu taşınmazın mirasbırakanın tek taşınmazı olduğunu, bu durumda dava konusu taşınmazın tenkise tabi olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı TMK'nın 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü maddeleri ile 565/4 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nun, maliki olduğu çekişme konusu 251 ada 262 parsel sayılı taşınmazdaki 13 nolu bağımsız bölümünün intifa hakkını üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini 13.07.2006 tarihinde davalı Vakfa bağış suretiyle temlik ettiği, 1933 doğumlu mirasbırakanın 08.07.2013 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak evlatlığı davacının kaldığı, başkaca mirasçısı bulunmadığı, bozma kararı sonrası alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre mirasbırakanın temlik tarihinde ehliyetli olduğu anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...