Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6026 E. 2023/7659 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davasında, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bakım borcunun yerine getirildiği, devredilen malvarlığı miktarının devredilmeyene oranının ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olmadığını gösterdiği ve vekalet ücretinin son karar tarihine göre AAÜT uyarınca hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/71 E., 2022/159 K.

DAVACILAR : ..., ... vekilleri Avukat ...

DAVA TARİHİ : 17.07.2017

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali-tescil ve tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından ve duruşma istekli olarak katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteği değerden reddedilip temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakan ...’ın paydaşı olduğu 119 ada 45 parsel sayılı taşınmazdaki payını mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; taşınmazı ölünceye kadar bakma akdiyle aldığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ve 2017/253 Esas, 2019/176 Karar sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2019 tarihli ve 2019/1436 Esas, 2019/2010 Karar sayılı kararıyla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 28.01.2021 tarihli ve 2019/4545 Esas, 2021/461 Karar sayılı kararıyla; gerekli araştırma ve incelemenin eksiksiz yapılması, dava konusu taşınmazın ve mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazların değerinin uzman bilirkişiler aracılığıyla belirlenmesi, mirasbırakanın akit tarihindeki terekesinin tamamının değerinin saptanması, özellikle ölünceye kadar bakım akdiyle davalıya devredilen taşınmazın mirasbırakanın tüm mamelekine oranı ve bunun makul karşılanabilecek sınırlar içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, mirasbırakanın temlikteki gerçek iradesinin açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanması ve ondan sonra hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği; kabule göre de, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değeri olup dava konusu taşınmazda mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilen payın (taşınmazda 3. kişilere ait yapılar varsa bunlar hesaba katılmaksızın) değerinden davacıların miras payına isabet eden kısmı üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 02.06.2022 tarihli ve 2021/71 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararıyla; davalının bakım ve gözetim borcunu yerine getirdiği, mirasbırakan tarafından devredilen malvarlığı miktarının devredilmeyen malvarlığı miktarına oranı karşısında ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olmadığı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen ivazlı bir sözleşme olup tenkise tabi olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul, yasaya aykırı olup eksik inceleme ile verildiğini, küçük bir parça taşınmazın temlik edilmeyerek mirasbırakan üzerinde bırakılmasının ileride açılacak hukuki davaları sonuçsuz bırakmaya yönelik olduğunu, ölünceye kadar bakma akdi şeklinde yapılan temlikin muhtemel davalara karşı hukuki bir zırh oluşturmak amacıyla yapıldığını, mahfuz hisseye tecavüz olup olmadığı hususunda inceleme yapılıp bilirkişiden tenkis hesabına ilişkin rapor aldırıp sonucuna göre bir karar vermek gerektiği halde bu konuda bir inceleme yapılmadığını ve karar verilmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararın vekalet ücreti bakımından düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 611 inci ve 614 üncü maddeleri, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince;

Bilindiği üzere, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre karar tarihi esas alınmak suretiyle vekalet ücretine hükmedilir. Bu nedenle davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin denetime tabi son kararın verildiği tarihteki AAÜT'ye göre belirleneceği kuşkusuzdur. Vekalet ücretinde usuli kazanılmış hak, vekalet ücretinin maktu veya nispi verilmesi hallerinde söz konusu olabilir. Bozmadan önceki kararda maktu vekalet ücretine hükmedilmiş ve bu husus temyiz edilmemiş ise bu durumda bozma kararından sonra yeni karar tarihine göre hükmedilecek maktu vekalet ücretinde; ya da bozma kararından önce nispi vekalet ücretine hükmedildiği takdirde bozmadan sonra yeni karar tarihine göre verilecek nispi vekalet ücretinde miktar açısından usuli kazanılmış haktan söz edilemez. Somut olayda, bozma kararından önce karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre nispi vekalet ücretine hükmedildiğinden, bozma kararından sonra da hükmedilecek nispi vekalet ücretinin yeni karar tarihindeki AAÜT'ye göre belirlenmesi gerektiği halde Mahkemece, davacılar yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle bozmadan önceki nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Buna göre, dava konusu taşınmazdaki mirasbırakan tarafından devredilen payın keşfen saptanan toplam 575.811,88 TL değeri üzerinden davacıların toplam miras paylarına (2/8) göre dava değeri 143.952,97 TL olup yargılama sırasında harç ikmali yapıldığı da gözetilerek davalı lehine bu değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıktır.

Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "14.258,72 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "17.625,53 TL" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harçlarının yatıranlara iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.