Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6047 E. 2024/2807 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddia edilen taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi ve yıkım talebi üzerine açılan davanın, kesin hüküm nedeniyle husumetten reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, daha önce aynı taşınmazdaki müdahalelere ilişkin açılan davada kesinleşmiş yargı kararı bulunduğu ve mevcut davanın da aynı konuyu içerdiği, davalıların değil dava dışı üçüncü kişinin sorumlu olduğu gözetilerek davanın husumetten reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/205 E., 2023/328 K.

HÜKÜM : Usulden Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali terkin, müdahalenin önlenmesi ve yıkım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 559 ada 4 nolu parsel sayılı taşınmazın önünde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içinde kalan alana davalıların beton platform ve iskele yapmak sureti ile işgal ettiğini ileri sürerek vaki müdahalenin önlenmesi ve muhtesatların kalini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2015 tarihli ve 2014/595 E. 2015/18 K. sayılı kararıyla; davalılar ... ve ...'ın yargılama sırasında taşınmazı ...'e devrettiği, davalılar ... ve ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, dahili davalı ...'e karşı açılmış olan davanın kabulü ile 559 Ada 4 Parselin kuzey batı sınırının deniz yönünde Devletin Hüküm ve tasarrufu altında bulunan yere 26.02.2010 tarihli fen bilirkişileri tarafından hazırlanan krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 14 m2 iskele, (B) harfi ile gösterilen 86 m2 beton dolgu, (C) harfi ile gösterilen 14 m2 peyzaj düzenlemesi yapılmak suretiyle yapılan müdahalenin men'i ile (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen iskele, beton dolgu ve peyzaj düzenlemesinin kal'ine karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararları

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve dahili davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.02.2018 tarihli ve 2015/15165 Esas, 2018/2135 Karar sayılı kararıyla;"...Dava konusu taşınmaz bütününün 559 ada 4 nolu parsel içinde kalmadığı mahallinde yapılan keşif ile anlaşılmıştır. Sadece bu parselin maliki dikkate alınarak davanın kabulü doğru görülmemiştir. Ayrıca dahili davalı tarafın kesin hüküm iddiasında bulunduğu dava dosyası getirtilerek kesin hüküm savunması hususu üzerinde durulmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, kesin hüküm konusu Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2010/231 Esas ve 2011/270 karar sayılı dosya getirtilerek dava dosyası ekine alınması, mahallinde yerel bilirkişi, tanıklar ve teknik bilirkişi ile keşif tapılarak kesin hüküm savunması üzerinde durulması, yerel bilirkişi ve tanıklardan müdahalenin kim tarafından yapıldığı, kal konusu yapının kim tarafından yapıldığı ve halen kim tarafından kullanıldığı kesin olarak belirlendikten sonra taşınmazın niteliği, yeri, sınırları ve yüz ölçümünü belirten, uzmanlarca düzenlenen teknik bilgileri içeren ve Yargıtay denetimine elverişli ölçekli krokisi esas alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 559 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümün davalılar ... ve ...'a ait iken dahili davalı ...'e satış suretiyle devrettikleri, 2 nolu bağımsız bölümün dava dışı ...'e ait olduğu, ... aleyhine açılan Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/231 E. 2011/270 K. Sayılı kararı ile (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen toplam 189 m2 miktarlı beton iskele, beton dolgu, merdiven ile peyzaj düzenlemesinin yıkımına karar verildiği, kararın kesinleşerek infaz edildiği, bozma kararı sonrası alınan kök ve ek bilirkişi raporuna göre (A), (B) ve (C) ile gösterilen kısımların ... aleyhine kesinleşen dosyadaki kısımlar ile aynı olduğu, davaya konu müdahalenin meni ve yıkımı istenen kısımların dava dışı ... tarafından yapıldığının kesin hüküm ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; 13.08.2003 tarihli ecrimisil ihbarnamesinin, dava konusu taşınmazı devreden ... adına düzenlendiğini, ecrimisil dayanağının 4 yıl 11 ay 22 günlük iskele, beton dolgu, plaj olarak kullanmak suretiyle fuzulen işgal olarak bildirildiğini, tahakkuk eden bedelin davalı tarafından ödendiğini, bu hususun davalının kabulünde olduğunu, Mahkemece eldeki davaya konu alanların dava dışı ... aleyhine açılan davaya konu olduğu ve kesinleşen hüküm ile beton dolgu ve iskele alanlarının ... tarafından yapıldığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali -terkin, müdahalenin önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/2 nci maddesi; AAÜT'nin ikinci kısım ikinci bölümü.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.