"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1595 E., 2022/1892 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/448 E., 2021/88 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının babası mirasbırakan ...'in maliki olduğu 8105 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölüm ile 2821 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümü tek mirasçısı olan davacıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı yeğeni ...'ye devrettiğini, anne ve babasının boşanması üzerine annesi ile yaşayan ve babasıyla iki haftada bir görüşen davacının bir süre sonra Almanya mahkemelerince verilen karar doğrultusunda babasıyla görüşmediğini, mirasbırakanın hayatının hiçbir döneminde davacıya yardımda bulunmadığı gibi ödemesi gereken nafaka borçlarını ödemediğini ve Almanya'da yürüttüğü ticari faaliyetlerden doğan borçlarını annesi ve davacıya bırakarak Türkiye'ye kaçtığını, sattığı taşınmazlardan birinde oturmaya devam ettiğini, davaya konu devirlerden haberdar olan davacının yaptığı araştırmada çocuksuz ölen halasından kendisine kalacak malların da muvazaalı işlemlerle davalının annesi olan halası ... ...’ye devredildiğini öğrendiğini, bu taşınmazlar hakkında ayrıca dava açıldığını, davalının alım gücünün bulunmadığını ve mirasbırakanın satma ihtiyacı içerisinde bulunmadığını ileri sürerek davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde davacının saklı payının tenkisini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tenkis davası yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğini, mirasbırakanın Almanya'da iflas etmesi ve müsrif yaşantısına Türkiye'de de devam etmesi nedeniyle davalı ve annesinin tüm maddi yardımlarına rağmen taşınmazlarını satmak zorunda kaldığını, satışların gerçek olduğunu, davacıdan mal kaçırmak için bir sebebi bulunmadığı gibi görüşmemelerinin sebebinin Almanya'daki bir mahkeme kararı olduğunu, ekonomik durumunun bozulması ile birlikte Almanya'daki ablası ...'in evine taşınarak emekliliğine kadar onunla yaşadığını, emekli maaşının düşük olması nedeniyle Türkiye'ye döndüğünde ... ile birlikte davalının annesi ... ...'ye ait evde kaldığını, burada ikinci ve üçüncü evliliğinin de alkol bağımlılığı ve müsrif yaşantısı nedeniyle sona erdiğini, davalının annesi ...'nın mirasbırakana düzenli olarak para yardımında bulunduğunu ancak rahat yaşamak için taşınmazlarını satmak isteyen mirasbırakana 2821 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümün 1/2 hissesi için 70.000,00 TL ödeme yapıldığını, bir süre sonra yeniden paraya ihtiyacı olan mirasbırakanın ... ...'ye ait eşyalı eve taşındığını ve boşalttığı evin kiralarını tahsil edememesi nedeniyle satmak istediğini, çıplak mülkiyetin oğluna devredilmesinin ... ... tarafından teklif edildiğini, ... ...'ye olan borçlarına karşılık taşınmazın çıplak mülkiyetinin 63.000,00 TL karşılığında satıldığını ve bedelinin ödendiğini, bir süre sonra yeniden ekonomik zorluklar çeken mirasbırakanın 3 farklı kredi çektiğini ve borçlu öldüğünü belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2821 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölüm yönünden dinlenen tanık beyanlarına göre davalının ekonomik sıkıntı nedeniyle davaya konu taşınmazları satmak istediği, tutanak ve satış taahhüdü başlıklı belgenin düzenlendiği ve buna istinaden yapılan ödeme dekontlarının sunulduğu, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiği yönünde bir beyanda bulunulmadığı ve taşınmazı satma ihtiyacında olduğunu davalı tarafından ispat edildiği, bu taşınmaz yönünden satışın gerçek olduğu ve davanın kanıtlanamadığı; çekişmeli 8105 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölüm yönünden ödendiği iddia olunan bedel ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğu, taşınmaz bedelinin ödendiğinin kanıtlanamadığı, üç evlilik yapan mirasbırakanın ölünceye kadar davacı ile görüşmediği ve davacı lehine bir kazandırmada bulunmadığı, yapılan satışın gerçek olmadığı ve davacıyı miras hakkından mahrum etme gayesinin üstün tutulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 2821 ada 11 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, 8105 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki hususları tekrarlamış; davanın kısmen reddinin hatalı olduğunu, çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı davalı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, muvazaa ilişkisinin tarafları arasında yapılan sözleşmenin hükme dayanak yapılamayacağını, taşınmazın satış bedelinin ödenmediğini, mirasçılara ödenen bedelin davalıların borcuna karşılık olduğunu, Mahkemece mal kaçırma amacı tespit edilmişken taşınmazlar arasında ayrıma gidilmesinin isabetsiz olduğunu, mirasbırakanın 63 ve 66 yaşlarında tüm taşınmazlarını kardeşine devrettiğini, satış bedelinin fahiş derecede düşük olduğunu, mirasbırakanın satmaya ihtiyacının bulunmadığının davacı tanıkları ile kanıtlandığını, mirasbırakanın borcu olduğuna dair somut bir delil sunulamadığını, emekli maaşı ve kira gelirlerinin bulunduğunu, ...'den devredilen taşınmazlar hakkında açılan davada kabul kararı verildiğini, tenkis talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki hususları tekrarlamış, davanın kısmen kabulünün hatalı olduğunu, mirasbırakanın ekonomik zorluk içerisinde taşınmazları sattığının ve davalının alım gücüne sahip olduğunun kanıtlandığını, mirasbırakanın satışlardan sonra kredi çektiğine dair delillerinin mahkemece toplanmadığını ve eksik incelemeyle karar verildiğini, davacı tarafın iddiasını ispat edemediğini, taşınmaz satış bedelinin davalının talebi doğrultusunda bir ay içerisinde 3 farklı tarihte bankadan çekilerek ödendiğini, buna ilişkin delilin değerlendirilmediğini, bu delili doğrulayan tanık beyanlarının bulunduğunu, sıkıntı içerisinde olan mirasbırakanın taşınmazlarını bağışladığı yönündeki iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mirasbırakanın düşük emekli maaşı aldığına ilişkin delillerinin toplanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın tek mirasçısının davacı olduğu, anne babasının boşanmasından sonra davacının annesi ile kaldığı ve mahkeme kararı ile babasıyla görüşmesinin engellendiği, mirasbırakanın alkol bağımlılığının bulunduğu ve ekonomik sıkıntılar yaşadığı, davacıya maddi katkısının bulunmadığı, 2821 ada 11 parseldeki taşınmazı paraya ihtiyacı olması nedeniyle borçlarına karşılık davalıya temlik ettiği ve temlikin bedel karşılığı yapıldığı, mal kaçırma amacının davacı tarafından kanıtlanamadığı, dosyaya sunulan satış taahhüdü başlıklı belgenin ve tanık beyanlarının savunmayı teyit eder nitelikte olduğu, 8105 ada 13 parseldeki taşınmaz yönünden akitte gösterilen değer ile gerçek değerler arasında fahiş fark bulunduğu, akitteki değerin de ödendiğinin kanıtlanamadığı, davacı tanıklarının mirasbırakanın kızı ile görüşmediğini ve maddi manevi desteğinin olmadığını beyan ettiği, mirasbırakanın başka taşınmazlarını da yakın tarihlerde davalının annesi ... ...’ye devrettiği, mirasbırakanın tek mirasçısı olan davalıyı miras hakkından mahrum etmek amacıyla hareket ettiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddedine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarlamış, davacının halası ... tarafından devredilen 1/2 pay yönünden açılan davada verilen kabul kararının kesinleştiğini, anılan davada davalı savunmalarına itibar edilmediğini, mal kaçırma amacı ortaya koyulmuşken taşınmazlar arasında ayrıma gidilmesinin hatalı olduğunu, mirasbırakanın herhangi bir borcunun ve satış bedelinin ödendiğinin kanıtlanamadığını, tenkis talebinin de kabulünün gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarlamış, kararın kendi içerisinde çelişkili olduğunu, kısmen kabul kararının hatalı olduğunu, savunmalar kanıtlanmasına rağmen bir kısım deliller toplanmayarak eksik incelemeyle hatalı karar verildiğini, tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, davacı tanıklarının açılan diğer davada menfaat sahibi olduklarını ve buna rağmen mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğine dair beyanda bulunduğunu, davanın kanıtlanamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı; Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyanın incelenmesinden; mirasbırakan 1945 doğumlu ...'in 24.06.2016 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak yalnızca ilk eşinden olma kızı olan davacıyı bıraktığı, mirasbırakanın 2 nci ve 3 üncü evliliklerinin de bulunduğu, davalının mirasbırakanın kızkardeşi ... ...'nin oğlu olduğu, mirasbırakanın çekişmeli 2821 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 4 numaralı bağımsız bölümdeki 1/2 payının tamamını 17.09.2008 tarihinde 20.000,00 TL satış bedeli göstererek davalıya sattığı, bu taşınmazda davacının halası ...'e ait 1/2 payın ve ...'e ait bir diğer meskenin de 08.12.2004 tarihinde diğer halası ...'ya satıldığı, mirasbırakanın 8105 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 1 numaralı bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini 25.08.2011 tarihinde 20.000,00 TL bedelle davalıya devrettiği, temlik dışı taşınmazının ise bulunmadığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.