Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6102 E. 2023/7471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, terkini, el atmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kıyı kenar çizgisinin belirlenmesinde idari işlemin kesinleşmemiş olması ve Yargıtay’ın önceki bozma ilamına uygun olarak mahkemece kıyı kenar çizgisi tespitinin uzman bilirkişi heyeti marifetiyle yapılması ve buna göre hüküm kurulması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve terkin yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/149 E., 2021/404 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili, Isparta ili, Eğirdir ilçesi, ... köyünde Isparta Valiliği kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve bu kanunun uygulanmasına dair Kıyı Kanununun Uygulama Yönetmeliği kapsamında Eğirdir Gölü kıyı kenar çizgisi tespit çalışması yapıldığını, buna ilişkin kıyı kenar çizgisinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 14.03.2011 tarihli yazısı ile onandığını, tespiti yapılan kıyı kenar çizgisi içinde davalı adına olan 297 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapı ve değişik cinste ağaçların bulunduğunu, dava konusu taşınmazın 2.084,62 m²’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine, davalı tarafından yapılan bina ve ağaçların kâl’i ile davalının bu yere el atmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.10.2015 tarihli ve 2015/181 E. 2015/270 K. sayılı kararıyla; 297 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 2.084,62 m² lik kısmı kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından davalı adına olan tapu kaydının iptali ile terkinine, davalının bu kısma meyve ağaçları dikilmesi suretiyle yaptığı müdahalenin men’i ile müdahale teşkil eden meyve ağaçlarının kâl’ine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2019/4405 E., 2020/1774 K. sayılı kararıyla; “...3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 inci ve 9 uncu maddelerinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin İdari Yargı'ya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9 uncu maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine" işaret edilmiştir. 3621 sayılı Kanun'un 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre de kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi zorunludur. Uzman bilirkişilerin Yasa'nın ve İçtihadı Birleştirme Kararları'nın emredici hükümleri dışında, hiçbir bilimsel incelemeye, araştırmaya ve verilere dayanmaksızın belirlenen kıyı kenar çizgisine itibar etmek doğru değildir. Değinilen İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamı ve 3621 sayılı Kanun'un 5 inci ve 9 uncu maddelerinde öngörüldüğü biçimde üç jeolog ya da jeoloji mühendisinden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu ve tapu fen memuru aracılığıyla yerinde keşif yapılması, 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararı doğrultusunda bilimsel verilerden de yararlanılarak kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi zorunludur. Somut olayda; Isparta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 29.12.2011 tarihli yazısında, dava konusu yerin 14.03.2011 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, onaylanan kıyı kenar çizgisinin 1 ay süre ile ilan edildiği bildirilmiştir. Bu durumda; ilgililere bizzat bildirim yapılmadığı için kıyı-kenar çizgisinin kesinleşmediği ve bağlayıcılık niteliği kazanmadığı açıktır. O halde, bilirkişi heyetince kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi gerekirken, bağlayıcılık niteliği taşımayan ve delil olarak istifade edilmesi gereken, idare tarafından daha önce belirlenmiş kıyı-kenar çizgisi esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporunun yeterli bulunması ve rapora dayanılarak hüküm kurulması isabetli değildir." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2021 tarihli ve 2020/149 E., 2021/404 K. sayılı kararıyla; kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle çekişme konusu taşınmazın 2.084,62 m²'lik kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine, davalının bu alana elatmasının önlenmesine ve taşınmaz üzerindeki yapılar ile ağaçların kâl’ine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yerin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmadığını, taşınmaz üzerinde çeşitli cinslerde bir çok meyve ağacının bulunduğunu, ağaçların kâl’ine karar verilmesinin TCK’nın 152/c. maddesi uyarınca suç teşkil ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali ve terkin ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. T.C. Anayasası'nın 43 üncü maddesi,

2. 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci ve 6 ncı maddeleri

3. 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.