Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6135 E. 2024/6705 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını ölünceye kadar bakma akdiyle gelinine devretmesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı muvazaalı bir işlem olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, gelininin ve eşinin bakımını üstlenmesi, mirasbırakan ile davacı arasında mal kaçırmayı gerektirecek bir anlaşmazlık bulunmaması ve mirasbırakanın gerçek iradesinin diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığının anlaşılması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2209 E., 2023/1409 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/245 E., 2022/325 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan annesi ...’ın, maliki olduğu 3272 ada 8 parsel sayılı taşınmazı ölünceye kadar bakma akdi ile davalı gelini ...’ye temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, dava konusu taşınmaz dışında mirasbırakanın başka taşınmazının bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın oğlu ... ile 1976 yılında evlendiğini ve mirasbırakanla birlikte yaşamaya başladıklarını, ayrı bir konuta çıkma imkanları olmasına rağmen murisi yalnız bırakmamak için bunu yapmadıkları, murisin ölümüne dek birlikte yaşadıklarını, bu dönemde murisin ve murisin annesi ...’nin tüm bakım ve hizmetlerinin kendisini tarafından yapıldığını, temlikin bakım ve minnet karşılığı yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli ve 2020/245 Esas, 2022/325 Karar sayılı kararı ile; temlikin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, murisin bakım ve ihtiyaçlarının davalı ve eşi tarafından karşılandığı, muris tarafından sağlığında ölünceye kadar bakma akdi kapsamında bakılmadığı iddiasıyla herhangi bir dava açılmadığından davalının bakım borcunu yerine getirdiğinin kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ve murisin davacıdan mal kaçırma kastıyla hareket ederek düzenledikleri ölünceye kadar bakma akdi ile murisin tüm mal varlığının davalıya devrini sağladıklarını, murisin hiç bir şekilde bakıma ihtiyacı olmadığını, temlikteki asıl amacın mal kaçırmak olduğunu, dava konusu taşınmaz dışında murisin başkaca bir taşınmazının bulunmadığını, davacının murisin ikinci evliliğinden olan çocuğu olduğunu, bu nedenle davacının üvey kardeşleri tarafından ötekileştirildiğini ve annesinden uzak tutulduğunu, davalı ve eşinin murisin evini, maaşını ve kira gelirlerini kullandığını, bu nedenle davalı ve eşinin murisi davacıdan uzak tuttuğunu, temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığının açık olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13.10.2023 tarihli ve 2022/2209 Esas, 2023/1409 Karar sayılı kararıyla; davalının eşi ... ile evlendiğinden bu yana muris ile birlikte yaşadığı, murisin bakımının davalı ve eşi ... tarafından yapıldığı, davacı ile muris arasında murisin davacıdan mal kaçırmasını gerektirir bir anlaşmazlık bulunmadığı, murisin gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı,kendisine özenle bakan davalı gelinine duyduğu minnet duygusu ile dava konusu taşınmazı temlik ettiği, temlikin hizmet ve emek karşılığı gerçekleştiği, dava konusu taşınmazın değeri dikkate alındığında ifa ile orantısız olduğundan söz edilemeyeceği, zira taşınmazın devredildiği dönemde arsa vasfında olduğu, üzerinde bulunan dükkanın o tarihlerde var olmadığı, daha sonradan davalı, eşi ve muris tarafından yaptırıldığı, tapu kaydı tespit edilemese de tanık beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla murisin sağlığında davacıya ev alabilmesi amacıyla maddi yardımda bulunduğu, murisin ölene dek ciddi bir sağlık problemi yaşamadığı, elden ayaktan düşmediği anlaşılsa da bu tür sözleşmelerde bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması gibi bir zorunluluğun olmadığı, temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığı iddiasının davacı tarafça ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarına ek olarak murisin bakıma ihtiyacı olmadığı halde tüm mal varlığını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı gelinine devrettiğini, taşınmaz devredildiğinde arsa vasfından olmayıp üzerinde dükkan ve apartman bulunduğunu, murisin davacıya hiçbir şekilde maddi ve manevi desteği bulunmadığını, murisin asıl amacının tek ve en kıymetli taşınmazını davalının eşi olan oğlu ...’e bırakmak olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ve 706. maddeleri,

2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi,

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237, 611 ve 614. maddeleri,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1927 doğumlu mirasbırakan ...’ın 25.05.2013 tarihinde ölümü üzerine, geriye mirasçı olarak ikinci eşi ...’ten olma davacı oğlu ... ile ilk eşi ...’ten olma dava dışı çocukları ... ve ...’in kaldıkları, mirasbırakanın, maliki olduğu 3272 ada 8 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazını 20.05.2011 tarihinde oğlu ...’in eşi olan davalı gelini ...’ye ölünceye kadar bakım akdi ile devrettiği, 24.10.2018 tarihinde taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu, 1 ve 2 nolu mesken niteliğinde ve 3 nolu işyeri niteliğindeki bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.