"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/34 E., 2022/135 K.
HÜKÜM : Karar Verilmesine Yer Olmadığına
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, asıl davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı; 1595 ile 1665 parsel sayılı taşınmazlar aralığındaki yerlerin yarısı kadar alanın kamuya yol, park, yeşil alan gibi sahaların yapılması karşılığında bedelsiz olarak terk edildiğini, daha sonra 5.427 m²’lik alanın Tapu Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca davalı ... adına 157 ada 1 parsel (ihdasen 333 ada 1 parsel) sayılı taşınmaz olarak tescil edildiğini, tescil işleminin dayanağını 23.07.2008 tarih ve 2008/129-14 sayılı encümen kararının oluşturduğunu, bahse konu alan üzerine yol, park, yeşil alan gibi yerler yapılmaksızın tescil işlemine tabi tutulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa ihdasen kazanım öncesi durumu olan Hazine kaydına geri dönülmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı; 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncelikle Bitez Belediye Başkanlığı adına tescil edildiğini, daha sonra anılan Belediyenin 22.04.2005 tarihli karar gereğince tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması ile Bodrum Belediye Başkanlığına bahse konu taşınmazın devredildiğini, tescil işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı; yapılan tescil işleminin hukuka uygun olduğunu, iddiaların yersiz olduğunu belirterek asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2014 tarihli 2009/336 Esas, 2014/740 Karar sayılı kararıyla; söz konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Dairenin 24.09.2020 tarihli ve 2020/2300 Esas, 2020/4433 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davalarda ileri sürülen isteklerin idari işlemin iptaline yönelik olmadığı, davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak yolsuz tescil iddiasıyla açıldığı gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevinde olduğu belirtilerek, işin esasına girilerek tescile dayanak idari kararla ilgili Muğla 1. İdare Mahkemesinin 2009/688 Esas, 2010/2621 Karar ve 13.10.2010 tarihli dava dosyası ile verilen hükmün kesinleşip kesinleşmediğinin de araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Mahkemenin 28.04.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/135 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın oluşumuna ilişkin işlemin İdare Mahkemesince iptal edildiği, bilahare davalı ... tarafından yargılama sırasında taşınmazın ihdastan önceki haline dönüştürülmesine karar verildiği ve 09.03.2022 tarihli tapu kaydına göre taşınmazın kamuya terk işleminin yapıldığı, asıl ve birleştirilen dosya davacılarının talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilamına uyulduğundan usulü kazanılmış hak oluştuğunu, iptal-tescile karar verilmesi gerektiğini, işlemin hukuka aykırı olduğu sabit olduğundan adına tescili gerektiğini, iptal edilen encümen kararı ile kanundaki boşluktan yararlanarak kötüniyetli hareket edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte maktu vekalet ücreti verilmesinin yerinde olmadığını, nispi vekalet ücreti takdiri gerektiğini, ayrıca fazla yatan harcın miktarı belirtilmeden iade hükmü kurulmasının yerinde olmadığını, ilk kararda miktar belirtildiğini ancak bozma ilamı ile kararın ortadan kalktığını bildirip kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa ihdasen önceki hale getirilmesi istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 157 ada 1 parsel (yeni 333 ada 1) sayılı 5.427,15 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın 23.07.2008 tarih 129/14 nolu Encümen kararı ile Tapu Kanunu'nun 21. maddesine istinaden 22.10.2008 tarihinde ihdasen Bitez Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği, anılan Belediyenin tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması ile çekişme konusu taşınmazın 26.05.2014 tarihinde Bodrum Belediye Başkanlığına devredildiği, tescil işlemine konu 23.07.2008 tarih ve 129/14 sayılı encümen kararına karşı asıl davada davacı vekili tarafından Muğla 1. İdare Mahkemesinin 2009/688 Esas, 2010/2621 Karar sayılı dosyası ile iptal talebinde bulunması üzerine işlemin iptaline karar verildiği, kararın deracaattan geçerek 28.09.2020 tarihinde kesinleştiği, 05.03.2020 tarih 2020/719 nolu ... Encümen kararı ile 333 ada 1 (eski 157 ada 1) parsel sayılı taşınmazın meri imar planına uygun olarak tapu kaydının ihdastan önceki haline dönüştürülmesine karar verildiği, taşınmazın tapu kaydının kapandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Buna göre mahkemenin tüm taleplerle ilgili bir karar verme yükümlülüğü olduğu gibi; HMK'nın 26/1. maddesine göre; hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Somut olayda; asıl davada davacının istemi terditli olup Mahkemece asıl talebin yerinde görülmemesi halinde ikinci talebin incelenerek bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmekte olup Mahkemece taşınmazın 05.03.2020 tarih 2020/719 nolu Encümen kararı ile önceki haline dönülmesine karar verildiğinden asıl ve birleştirilen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, temyize konu asıl davada davacının tapu iptali ve tescil istemi ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması yukarıda belirtilen kanun hükümlerine aykırılık oluşturmuştur.
Hâl böyle olunca, asıl davada davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olumlu veya olumsuz karar verilmesi, sonrasında terditli talebi yönünden hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davacı vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davacıya iadesine,
Dosyanın Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.