"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1990 E., 2023/740 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yığılca Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/105 E., 2020/64 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı ... vekili ve birleştirilen davada davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı ...; Düzce ili, ....lçesi, .... köyünde davalı adına kayıtlı 217 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile adına kayıtlı 217 ada 3 parsel sayılı taşınmaz arasındaki sınırın kadastro sırasında hatalı tespit edildiğini ileri sürerek 2 parsel sayılı taşınmazın tahminen 50 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ile 3 nolu parsele eklenerek adına tescilini istemiş; yargılama sırasında 25.04.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle dava konusu 217 ada 3 parsel sayılı taşınmazın eşi ... adına kayıtlı olduğunu, HMK'nın 124. maddesi uyarınca maddi hatadan kaynaklanan taraf teşkili talebinde bulunduğunu belirterek davacının ... olarak değiştirilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı ...; kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına kayıtlı 217 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile adına kayıtlı 217 ada 10 parsel sayılı taşınmazın sınırlarında hata yapıldığını, parseller arasındaki sınırı beton istinat duvarı oluşturduğu halde tahminen 40 m2'lik kısmın davalıya ait parsel içerisine kaydedildiğini, yine yaklaşık 100 m2'lik kısmın da davalı ... ve eşi ... tarafından haksız şekilde kullanıldığını, ayrıca taşınmazın tel avlası içinde kalan tahminen 120 m2'lik kısmının da kadastro sırasında yol olarak bırakıldığını, ancak bu yerin yol olmadığını ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı 217 ada 3 parseldeki fazlalığın tapu kaydının iptali ile 10 parsele ilave edilmek suretiyle adına tescilini, davalıların haksız el atmasının önlenmesini, yol olarak bırakılan kısmın da 217 ada 10 parsele ilave edilmek suretiyle adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ...; iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davalılar ... ve ...; 217 ada 10 ve 3 parsel arasındaki sınırlarda bir yanlışlık yapılmış ise davacı adına yazılmasına bir itirazlarının bulunmadığını belirtmişler; keşifteki beyanlarında 3 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınırı betonarme duvarın belirlediğini ve bu kısmın davacıya ait olduğunu bildirmişlerdir.
Birleştirilen davada davalılar Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği davaya cevap vermemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davada davacının iddiasını ispatlayamadığı, birleştirilen davada ise davalılar ... ve ...'un 217 ada 10 ve 3 parseller arasındaki sınıra yönelik davayı kabul ettikleri, kalan kısımlar yönünden iddianın sabit olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davada 09.12.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (d) harfi ile gösterilen 9,16 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile 217 ada 10 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalıların dava konusu 217 ada 2 parsel sayılı taşınmazda (b) harfi ile gösterilen 10,17 m2'lik kısma yönelik el atmalarının önlenmesine, davalılar Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı ... vekili ve birleştirilen davada davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davada dava konusu 217 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki ... olduğu halde davanın malik olmayan eşi ... tarafından açıldığı, yargılama sırasında dahili dava yolu ile bu eksiklik giderilmeye çalışılıp HMK'nın 124. maddesi kapsamında taraf değişikliği talebinde bulunulmuşsa da somut olayda HMK'nın 124. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı, ıslah yoluyla dahi taraf değişikliği yapılamayacağı, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddedilmesi gerekirken farklı gerekçeyle ret kararı verilmesinin doğru olmadığı, bunun dışında birleştirilen dava yönünden tarafların istinaf talebinin bulunmadığı gözetilerek asıl davada hükmün gerekçesi yönünden düzeltilmesi suretiyle hüküm ortadan kaldırılarak asıl davada davacı ... 'nın aktif dava ehliyeti bulunmadığından asıl davanın usulden reddine; birleştirilen davanın kabul nedeniyle kabulü ile dava konusu 217 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 09.12.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (d) harfi ile gösterilen 9.16 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile iptal edilen bu kısmın davacı adına kayıtlı 217 ada 10 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalıların 217 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (b) harfi ile gösterilen 10,17 m2'lik kısmına el atmalarının önlenmesine, davalılar Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı ... tarafından amcası ...'nın mirasçılarından satın alındığını, 13.09.2000 tarihli köy satış senedinde de taşınmazın ...'a satıldığının açıkça görüldüğünü, ancak kadastro sırasına taşınmazın eşi ... adına tescil edildiğini, davacı ...'un dava açmaya ehliyeti bulunduğunu, asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddinin doğru olmadığını, tanık beyanlarıyla işin esasının kanıtlandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Birleştirilen davada davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden dahili davacı olarak davaya kabul edilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, gerçekte eşi ... adına kayıtlı 217 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında kendisi adına tespit ve tescil edildiğini, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamıyla dava konusu yerin davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil; birleştirilen dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Düzce ili, .... ilçesi, ... köyünde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında asıl dava konusu 217 ada 3 parsel sayılı taşınmazın senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildiği, dava konusu 217 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Orman Genel Müdürlüğü adına tespit ve tescil edildiği, anılan kurum tarafından 06.08.2010 tarihinde satış yoluyla dava dışı...'a, adı geçenin de 21.09.2017 tarihinde asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ...'a devrettiği, birleştirilen davada dava konusu 217 ada 10 parselin senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ...adına tespit ve tescil edildiği, anılan kişinin de 31.05.2016 tarihinde davacı ...'a satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davacı ... vekilinin ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75'er TL
bakiye onama harçlarının temyiz eden asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davalı ...'dan ayrı ayrı alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.