"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1953 E., 2023/628 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulus Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/169 E., 2021/88 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Bartın ili, ... ilçesi, ... köyü 201 ada 78 parsel ve 223 ada 6 parsel sayılı taşınmazların ve ... köyü, ... mevkiinde ve Karagöynük mevkiinde bulunan taşınmazların kendisi haricinde ... mirasçıları adına tescil edildiğini, muris babası ...’ın Ulus Noterliğinin 04.11.1987 tarihli 87/2495 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnamesinde mal paylaşımı yaptığını, murisin ölümünden sonra da sözlü olarak kardeşler arasında mal paylaşımının vasiyetnameye uygun şekilde belirlendiğini, ancak kadastro işlemleri sırasında taşınmazların gerçeğe uygun olmayacak şekilde tespit edildiğini, ayrıca 223 ada 6 parselin ve bahçesinin 26.06.1981 tarihinde gayrimenkul alım satım senedi ile 230.000 liraya ...'tan satın almasına rağmen payının davalılardan daha az oranda tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, 14.07.2017 havale tarihli dilekçe ile ... mirasçılarından Gülsüm ve Fatma’nın davaya dahil edilmesini talep etmiş, keşif sonrası 17.04.2019 havale tarihli dilekçesinde dava konusu taşınmazların davalılar adına kayıtlı 135 ada 9, 213 ada 8, 201 ada 79 (adına kayıtlı 78) ve 223 ada 7 (adına kayıtlı 6) parsel olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ...; tüm mirasçıların taraf olması ve dava konusunun açıklanması gerektiğini, murisin vasiyetine uygun hareket edildiğini, vefatından sonra davacı ile babaları ...’in kendi arasında şifahi anlaşma ile paylaşım yaparak bu şekilde kullanım sağladıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Ulus Asliye Hukuk Mahkemesi 26.05.2021 tarihli 2015/169E., 2021/88K. sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazların kök muris ...'tan davacı ve davalılara intikal ettiği, 223 ada 6 ve 7 parseller ile 201 ada 78 ve 79 parseller bir bütün iken davacı ve davalıların murisi ... arasında bölünerek paylaşıldığı, taşınmazların uzun yıllardır bu şekilde kullanıldığı, davalılar adına olması gerekenden fazla tescil edildiği iddia edilmiş ise de mahalli bilirkişi ve tanıkların sınırlara ilişkin bilgisinin bulunmadığı, davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı, 213 ada 8 ile 135 ada 9 parsel sayılı taşınmazların ise uzun yıllardır davalıların murisi ... tarafından kullanıldığı ve paylaşım yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; iddianın ispat edildiğini, 223 ada 6 parseldeki eski evin yeni evden daha büyük olduğunu ve bir kısmının 3. kişiden satın alındığını, vasiyete aykırı tespit yapıldığını, miktarların eşit olması gerektiğini, hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmadığını, yolda kalan kısma ilişkin davanın derdest olduğunu, 223 ada 6 ve 7 parselin kök muris Hasan Karataş zamanında bölündüğünü, diğer yerlerin kadastro öncesinde kardeşi ... ile paylaşıldığı kabulünün hatalı olduğunu, vasiyete konu ve dava konusu taşınmazlarda ...’ten daha az yer aldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 14.06.2023 tarih 2021/1953 E., 2023/628 K. sayılı kararı ile; keşif, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ve bu beyanları destekleyen bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere davacının çekişmeli taşınmazların sınırlarının yanlış ölçülerek kendi taşınmazlarının yüz ölçümünün eksik olduğu iddiasının ispatlanamadığı, davalıların dava konusu yerleri kullandıkları gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. ve 713. maddeleri, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi.
3. Değerlendirme
Bartın ili, .... ilçesi, .... köyü 135 ada 9 parsel sayılı 6.594,17 m2 miktarlı tarla ile .... köyü, .... mevki 201 ada 79 parsel sayılı 4.205,98 m2 miktarlı tarla, .... mevki 213 ada 8 parsel sayılı 548,69 m2 miktarlı bahçe, ... mevki 223 ada 7 parsel sayılı 1.986,11 m2 miktarlı tek katlı kargir ev ve ahşap ev ve samanlık ve bahçesi nitelikli taşınmazların kadastro çalışmalarında senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle Hasan oğlu ...’a ait iken 1995 yılında öldüğü, geride mirasçıları davalıların kaldığı belirtilerek adlarına iştirak halinde tespit edildiği, tespitin dava açılmadığından 29.01.2010 kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.