"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/200 E., 2022/2279 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/202 E., 2021/249 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan babası ...’in 139 ada 88 ve 140 ada 139 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğlunu temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca mirasbırakanın ağır felç geçirdiğini ve yatalak hasta olduğunu, bunama nedeniyle de temlik tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; mirasbırakanın 2013 yılında felç geçirdiğini, bu nedenle vücudunun sağ tarafını kullanamaz hale gelip yatağa mahkum olduğunu, temel ihtiyaçlarını dahi kendi kendine sağlayamadığı mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarının kendisi ve eşi tarafından yerine getirildiğini, davacının ise ne maddi ne de manevi hiçbir desteği olmadığını, bu durumun mirasbırakanın fiil ehliyetini etkilemediğini, sadece fiziksel hareketlerini kısıtladığını, temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.11.2021 tarihli, 2016/202 Esas, 2021/249 Karar sayılı kararı ile; Adli Tıp Kurumu raporuna göre temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olduğunun saptandığı, davalının uzun yıllardır mirasbırakan babasıyla yakından ilgilendiği, temliklerin mirasbırakanın geriye kalan mal varlığına oranlandığında makul karşılanabilecek sınırda olduğu, mal kaçırmak amacıyla değil bakıp gözetilmek amacıyla yapıldığı, davalının bakım borcunu yerine getirdiği, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, mirasbırakan tarafından karşılıksız bir kazandırmada bulunulmadığından tenkis de talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın varlıklı biri olup sosyal güvencesinin bulunduğunu, temliklerin davacıyı mirasından mahrum etmek amacıyla yapıldığını, temlik edilen taşınmazların mirasbırakanın en kıymetli taşınmazları olduğunu, mirasbırakanın ağır felç geçirdiğini, bu nedenle yatalak hasta olup geçirdiği hastalıklar ve yaşlılığı nedeniyle akli melekelerinin önemli ölçüde zayıfladığını ve temyiz kudretinin bulunmadığını, davalı ve eşi tarafından değil, davacı ve ailesi tarafından bakılıp gözetildiğini, maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarının giderildiğini, mirasbırakanın rahatsızlığı döneminde kardeşler arasında sorunlar yaşandığını, bu nedenle diğer kardeşlerin davacıyı mirasbırakan ile görüştürmediğini, davalının ise mirasbırakanın mal varlığını kendi nam ve hesabına kullanmaya çalıştığını, temliklerin açıkça mal kaçırmak amacıyla yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 27.12.2022 tarihli, 2022/200 Esas, 2022/2279 Karar sayılı kararıyla; tarafların mirasbırakanın oğulları olduğu, mirasbırakanın eşi ile birlikte yaşadığı, davacı ve davalının da aynı avlu içinde kendi evlerinde yaşadıkları, mirasbırakanın ölümünden yaklaşık 3 yıl kadar önce geçirdiği felç nedeniyle yatalak duruma geldiği, yatalak olan mirasbırakanın beslenme, tuvalet, kişisel temizlik dahil hiçbir temel ihtiyacını tek başına gideremediği, ağır bakım ihtiyacı içinde olduğu, sözleşmenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanın bu şekilde sözleşme yapmasının hayatın olağan akışına uygun ve ihtiyaçtan kaynaklandığı, davalının ise sözleşme ile üstlendiği bakım edimini yerine getirdiği, mirasbırakanın bakımının ağırlıklı olarak davalı ve eşi tarafından yapıldığı, mirasbırakanın eşi ve kızının da yardımcı oldukları, mirasbırakanın hayattayken bakılmadığına ilişkin bir itiraz ve iddiasının olmadığı, mirasbırakanın bakım sözleşmesine 2 adet taşınmazı konu ettiği, terekesinde 16 adet taşınmaz bıraktığı, yine bankada mevduatının bulunduğu, terekesinde kalan taşınmazların değerleri tespit edilmemiş ise de sözleşme konusu taşınmazlarla aynı yerde ve aynı nitelikte taşınmazlar olduğu, bu nedenle değerlerinin benzer olacağı dikkate alındığında mirasbırakanın bakım ihtiyacının ağırlığına göre sözleşmeye konu edilen taşınmazların değerinin tüm mamelekine oranının makul sınırda olduğu, bu nedenlerle mirasbırakanın gerçek iradesinin ölünceye kadar bakma akdi yapmak olduğu, davacıdan mal kaçırma kastı ile hareket etmediği, davacının muvazaa iddiasını ispat edemediği, mirasbırakanın davalı ile düzenlediği dava konusu ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olmadığı, davalının bakım edimini ifa ettiği, karşılıksız bir kazandırmanın söz konusu olmadığının dosya kapsamı ile sabit görüldüğü, bu nedenlerle tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı, 706 ncı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci; 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1935 doğumlu mirasbırakan ...’in 27.01.2016 tarihinde ölümü üzerine geride mirasçı olarak davacı oğlu ... ile davalı oğlu ..., dava dışı eşi ... ve kızı ...’nin kaldığı, mirasbırakanın dava konusu 140 ada 139 ve 139 ada 88 parsel sayılı taşınmazlarını 5.05.2015 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğlu ...’e devrettiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 247,70 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.