Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6188 E. 2024/5955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında dava konusu taşınmazları mirasçılar arasında sözlü olarak paylaştırıp paylaştırmadığı ve kadastro tespitlerinin bu paylaşımı yansıtıp yansıtmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, mirasbırakanın sağlığında bazı mirasçılara taşınmazları paylaştırdığına dair delillerin yeterliliği ve tanık beyanlarının değerlendirilmesi hususunda usul ve yasaya uygun davrandığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1636 E., 2023/629 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/188 E., 2021/79 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Zonguldak ili, ... ilçesi, .... köyünde bulunan dava konusu 101 ada 66, 114, 141, 147 ve 153 parsel sayılı taşınmazların davalılar ..., ..., ... ve ölü ...... ve ölü ... ... adlarına; 101 ada 115, 143, 146 ve 154 parsel sayılı taşınmazların davalılar ..., ..., ölü .......ile ölü ... ... ve ölü ... .... mirasçıları adlarına; 101 ada 144 parselin davalı ... adına; 101 ada 138, 140 ve 162 parsel sayılı taşınmazların davalılar ..., ..., ..., ölü ...... ve ölü ... ... ve ölü ... Yılmaz mirasçıları adlarına; 152 ada 49 parselin ise davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların tamamının ortak mirasbırakanları ...'dan intikal ettiğini, kadastro tespitlerinin gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında rızai taksim bulunmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; uzun yıllar önce babaları ....'nın taşınmazları çocuklarına pay ettiğini, bu paylaşım sonucunda davacıya takriben 10 dönümlük bir fındık bahçesi ve 30 dönümlük boş arazi verdiğini, ancak davacının İstanbul ilinde ikamet etmesi sebebiyle kendisine düşen taşınmazların bakımı ile ilgilenmediğini, orman vasfına döndüğünü, sonuç olarak yapılan kadastro çalışmalarında kadastro dışı bırakıldığını, davacıya paylaşım sonucunda düşen fındık bahçesi ve babalarından intikal eden iki evi bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ...; dava konusu taşınmazlarda davacının hiçbir hakkı bulunmadığını, yıllar öncesinde kök muris ...'ın bu taşınmazları çocuklarına pay ettiğini, bu paylaşım sonucunda davacıya takriben 30 dönümlük bir arazi verildiğini, davacının kendisine verilen taşınmazın bakımını yapmadığını, yapmış olsaydı taşınmazın kendi adına tespit olacağını, kötüniyetle hareket ettiğini, yıllardan bu yana ekip dikip yetiştirdiği taşınmazlardan hak talep ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalılar ...., .... ve ....., davanın reddini savunmuşlardır.

4. Davalı ... ve ... ... mirasçıları olan (... hariç) bir kısım davalılar; dava konusu taşınmazların davalılardan ...'ın yanlış beyanları sonucu davacı adına kaydedilmediğini, muris ... mirasçıları arasında yapılmış bir taksimin söz konusu olmadığını, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...'dan kaldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın kadastro öncesinde tüm mirasçılar arasında harici ve rızai taksim yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığı, tüm mirasçıların katılımı ile gerçekleşmiş bir taksim sözleşmesi bulunmadığı, bu hususun bir kısım davalılar tarafından da kabul edildiği, dava konusu taşınmazların tüm mirasçılar arasında yöntemince taksim edilmediğinin ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalılar istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporlara yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan muhtesatlarla ilgili bir karar verilmediğini, taşınmazlar üzerindeki muhtesatların tümünün kendileri tarafından oluşturulduğunu, fındıkların taraflarınca dikildiğini, muris ... tarafından kendilerine verilen tarlalarda fındık dikilisi bulunmadığını, yine bu taşınmazlar üzerindeki yapıları da kendilerinin inşa ettiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris ...'ın sağlığında kız çocuklarının payları sabit kalmak suretiyle erkek çocukları arasında yerlerini paylaştırdığı, dava konusu parsellerin zilyetliğini davalılara devrettiği, davalılar ... ve.... yönünden ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf edilmeyerek kesinleşen hükümler aynen muhafaza edilmek suretiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilerek davalılar ... ve ... .... mirasçıları yönünden davanın reddine; diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılar ... ve ... .... mirasçıları yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiğini, kararın hatalı olduğunu, davalılara hisse devri yapılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının gözardı edildiğini, murisin paylaşım yapmadığının, ölene kadar taşınmazlardaki zilyetliğini sonlandırmadığının ispatlandığını, kabul beyanı sunan diğer davalı beyanları ile de taraflar arasında ya da muris tarafından yapılmış bir paylaşımın söz konusu olmadığı, kadastro tespitinin davalı ...'ın gerçek dışı beyanları nedeni ile hatalı yapıldığının ortaya çıktığını, ... ve davalı ... Sabahattin ...'ın keşifteki beyanları ile murisin erkek çocuklarına sadece ev yapacakları yeri gösterdiği, diğer taşınmazlar konusunda bir tasarrufta bulunmadığının anlaşıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte paylaşımın sadece bu üç parça taşınmaz açısından değerlendirilmesi gerektiğini, davalı ... ve ...'ın mirasçılar arasında rızai taksim yapıldığını iddia etmelerine rağmen davacı adına kayıtlı olan taşınmazlarla ilgili Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/4 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal-tescil davası açtıklarını, bu hususun dahi davalı ... ve ...'ın samimi şekilde beyanda bulunmadıklarını, murisin herhangi bir paylaşım yapmadığının ortaya konduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların murisi ...'ın 24.01.1984 tarihinde ölümü ile geride mirasçıları olarak çocukları .....,...,...,..,, ...ve ...'in kaldıkları, ...'nın 2017, ...'nin 2010 ve ...'in de 2004 yılında ölümü ile de geriye onların mirasçıları olan davalıların kaldığı, kadastro çalışmaları sonucu Zonguldak ili, ....... ilçesi, ..... köyünde bulunan, 66, 114, 141, 147 ve 153 parsellerin 4/8 payının ... adına; 115, 143, 146 ve 154 parsellerin 1/2 payının elbirliği halinde ...'in mirasçıları ...,...,...,ve ..... adlarına; 144 parselin 4/8 payının İrfan adına; 138, 140 ve 162 parsellerin 2/8 payının ... ve 2/8 payının elbirliği halinde ...'in mirasçıları ... vd. adlarına; anılan tüm taşınmazlardaki 1/8'er payların da ...,.... ve ...adlarına; 152 ada 49 parsel sayılı taşınmazın ise ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 60,40 TL fazla alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.