Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6216 E. 2023/7442 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen davalardan birinin temyiz, diğerinin istinaf yoluna tabi olması nedeniyle oluşan usul sorunu.

Gerekçe ve Sonuç: Davaların birleştirilmesiyle bağımsız dava olma özelliklerini kaybetmedikleri ve birleştirilen davalardan birinin istinaf yoluna tabi olması gözetilerek, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/194 E., 2023/115 K.

HÜKÜM : Asıl davanın kısmen kabulüne / Birleştirilen davanın reddine

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2023 tarihli ve 2021/194 Esas, 2023/115 Karar sayılı kararıyla asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Asıl dava 08.03.2013 tarihinde açılmış, Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.02.2016 tarihli ve 2013/31 Esas, 2016/170 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 02.11.2020 tarihli ve 2017/3207 Esas, 2020/4978 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararının bozulmasına hükmedilmiştir.

Birleştirilen Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/47 Esas sayılı davası ise 08.03.2019 tarihinde açılmış ve 14.12.2019 tarihli karar ile eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Asıl davaya ilişkin bozma kararı sonrası, Mahkemece birleştirilen davanın da esası incelenmiş ve her iki dava yönünden karar verilmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 nci ve 454 üncü maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir. Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilip temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360 ıncı maddelerindeki istinafa ilişkin hükümlerin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.

Hemen belirtilmelidir ki, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl dosyanın “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.

Ne var ki, birleştirilen dosya yönünden karar tarihi 14.03.2023 olup, bu karar ile ilgili daha önce Yargıtayın bir denetimi de söz konusu bulunmadığından, anılan kararın ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, davaların birleştirilmesiyle bağımsız dava olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilerek, ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan birleştirilen dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi (birleştirilen dosya temyiz edilmese dahi temyize tabi olan asıl dosyasının gönderilmesi) için dosyanın Yerel Mahkemesine iadesi gerekmektedir.

Belirtilen sebeple;

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere İlk Derece MAHKEMESİNE İADESİNE, 13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.