Logo

1. Hukuk Dairesi2023/621 E. 2024/1831 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, bakım şartıyla oğluna bağışladığı taşınmazın satış olarak gösterildiği ve bakım yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeniyle bağıştan rücu davası açılması üzerine, taşınmazın sonradan devredildiği üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı oğlunun taşınmazın bağışlandığına dair ikrarı ve bakım yükümlülüğüne aykırı davranışları ile taşınmazın sonradan devredildiği kişinin taşınmaz üzerinde davalıdır şerhi varken temlik alması nedeniyle iyi niyetli olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2582 E., 2022/2178 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret - Yeniden hüküm tesisi ile davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/31 E., 2021/323 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine, ancak hükmün gerekçesi düzeltildiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak gerekçesi düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 638 ada 37 parsel sayılı taşınmazdaki 13/66 payının tamamını, davalı oğlu ...’ün ölünceye kadar kendisine bakacağını vaaddetmesi nedeniyle oğlu ...’e bağışladığını ancak temlikin satış gösterildiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki evde davalı oğlu ile birlikte yaşadıklarını, ancak 2018 yılı Aralık ayında oğlunun evin kilidini değiştirerek kendisini eve almadığını, davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında taşınmazın ...’e devredilmesi üzerine HMK’nın 125 inci maddesi gereği davasını ...’e karşı devam ettirmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, yıllarca çalışarak taşınmaz üzerindeki evi inşaa ettiğini, ancak taşınmazın tapu kaydının babası adına yapıldığını, davacı babasının emekleri karşılığı taşınmazı satış suretiyle kendisine devrettiğini, kendisinin de borçlarından dolayı taşınmazı ...’e devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Dahili Davalı ...; dava konusu taşınmazı ...’ten 125.000,00 TL‘ye satın aldığını, satış bedelinin 15.000,00 TL‘sini banka yolu ile gönderdiğini, geri kalan kısmını ise elden ödediğini, ...’ün dava konusu taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2019/31 Esas, 2021/323 Karar sayılı kararı ile; davalı ...’un soruşturma dosyasında taşınmazın davacı tarafından bağışlanmak suretiyle devredildiğini beyan ettiği, böylelikle davalı ... tarafında yapılan temlikin muvazaalı olduğunun ikrar edildiği, dahili davalı ...’un taşınmazı temlik aldığında taşınmaz üzerinde davalıdır şerhi bulunduğu bu nedenle ...’un iyi niyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın inşaat maliyetlerini davalının üstlendiğini, davacının, taşınmazın davalının hakkı olması nedeniyle davalıya satmak istediğini, Küçükcekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/65559 soruşturma sayılı dosyasındaki davalı beyanının ikrar niteliğinde olmadığını, davalının taşınmaz bedelini davacıya ödediğini, ancak soruşturma dosyasında bu taşınmaz için daha önceki birikimlerini kullandığından cüz’i fiyata taşınmazı aldığını anlatmaya çalışarak taşınmazın babası tarafından kendisine bağışlandığı şeklinde beyanda bulunduğunu, Mahkemece bu beyanın yanlış değerlendirildiğini, bu beyanın ikrar sayılamayacağını, davacı tarafça iddianın ispat edilemediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının taşınmazı yatırım amacıyla satın aldığını, taşınmazı satın aldığında da üzerinde herhangi bir tedbir kararı bulunmadığını, davalının taşınmaz hakkında dava bulunduğundan haberi olmadığını, iyi niyetli olup kazanımının korunması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 13.12.2022 tarihli ve 2021/2582 Esas, 2022/2178 Karar sayılı kararıyla; davacının, taşınmazını davalı oğluna bağışladığını ancak satış gösterdiğini, oğlunun davranışları üzerine bağıştan rücu ettiğini, bu nedenle tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ettiğini beyan ettiği; tapudaki satış sözleşmesinin aksine işlemin bağış sözleşmesine dayalı olduğu hususunun yazılı delil, ikrar, yemin gibi kesin delil ile ispatının zorunlu olduğu, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/65559 soruşturma numaralı dosyasında eldeki dosya davalısının şüpheli sıfatı ile 24.12.2018 tarihinde Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesinde "Babam oturduğum bu evi bana kendi isteği ile bağışladı." şeklinde beyanda bulunduğu ve beyanını imzası ile tasdik ettiği, davalının bu beyanının mahkeme dışı ikrar niteliğinde olduğu, yazılı belge vasfındaki imzalı resmi ifade tutanağı ile mahkeme dışı ikrar ispat edildiğinden mahkeme dışı bu ikrarın kesin delil niteliğinde olduğu, bu nedenle, dava konusu taşınmazın gerçekte bağışlandığı halde görünüşte satış işlemi ile davalıya devredildiği hususunun sabit olduğu, davacının eldeki davayı, memleketten döndüğünde kapı kilidinin değiştirildiğini ve davalı tarafından eve alınmadığı iddiasıyla 05.02.2019 tarihinde açtığı, Aralık 2018 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına bu konuda müracaatta bulunduğu, eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, davalının sözü edilen savcılık soruşturması sırasındaki ifadesinde üvey annesi ve babası ile tartıştığını, kapının kilidini anahtarları kaybettiği için değiştirdiğini söylediği, davacı babasına "senin başımın üstünde yerin var ama (davacının eşini kastederek) o kadını burada istemiyorum, babam üvey annemi eve almadığım için şikâyetçi olmuştur, kendisine ölene kadar bakacağıma dair bir söz vermedim, üvey annemi bırakırsa kendisine yine ölene kadar bakarım, babam şu anda abimin yanında kalmaktadır" şeklinde beyanda bulunduğu, tanık ...'ın "... babasına bakacağını söyleyerek onu kandırdı ve taşınmazı üzerine aldı" şeklindeki beyanı ve dosya kapsamı dikkate alındığında dava konusu taşınmazın davacı tarafından bakım şartı ile davalıya bağışlandığı, davalının, babası olan davacının eşi ile sorun yaşadığı, onu eve almak istemediği kendi beyanı ile de sabit olduğundan davalının TBK'nın 295 inci maddesi hükmünde belirtildiği üzere bağışlayana ve onun ailesi olan eşine karşı yükümlülüklerine aykırı davrandığı, davacının eşi ile yaşanan tartışma ve onu evde istememesinin, kapı kilitlerinin değiştirilmesinin bağışlamadan rücu konusunda haklı ve yasal sebepler olduğu, bu nedenlerle davanın kabulü gerektiği, son kayıt maliki davalı ...’un da taşınmazı yargılama sırasında üzerindeki davalıdır şerhi ile birlikte temlik aldığı, bu nedenle TMK’nın 1023 üncü madde koruyuculuğundan istifade edemeyeceği gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, ancak hükmün gerekçesi düzeltildiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak gerekçesi düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarına ek olarak davalı ...’un dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın inşaat sürecinde bütün emeği ile çalıştığını, ancak tapu kaydının davacı adına yapıldığını, daha sonra taşınmazın davacı tarafından satış suretiyle kendisine devredildiğini, davacının taşınmazı devrederken bağış amacı bulunmadığını, dava tarihinden önce taşınmazın diğer davalı ...’a satıldığını,davalı ...’un herhangi bir sıfatı bulunmadığını,davalı ...’un soruşturma dosyasındaki beyanının ikrar olarak kabul edilemeyeceğini, davalı tanıklarının dinlenilmediğini, davalının dava konusu taşınmaz için ciddi emek ve çaba sarfettiğini, eşinin bileziklerini sattığını ve babası ile uzun yıllar çalıştığını, taşınmaz için ciddi bir bakım ve tadilat yaptığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarına ek olarak kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalının dava konusu taşınmazı 125.000,00 TL bedelle satın aldığını, davalının taşınmazı satın alırken taşınmaz üzerinde davalıdır şerhi bulunmasının tek başına davalıyı kötü niyetli saymak için yeterli olmadığını, davalı ...’un iyi niyetli malik olduğunu ve kazanımının korunması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bağıştan rücu hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 291 inci, 295 inci ve 297 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, dava konusu 638 ada 37 parsel sayılı 132,31 m2 arsa vasıflı taşınmazdaki maliki olduğu 13/66 payı 26.12.2007 tarihinde oğlu olan davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, ...’un da yargılama sırasında 25.02.2019 tarihinde, üzerindeki davalıdır şerhi ile birlikte taşınmazı diğer davalı ...’e satış suretiyle devrettiği, davacının HMK’nın 125 inci maddesi gereği davasına yeni kayıt malikine karşı tapu iptali ve tescil olarak devam ettiği, davalı ...’ün Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/65559 soruşturma numaralı dosyasında şüpheli sıfatı ile 24.12.2018 tarihinde Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesinde, taşınmazın davacı tarafından kendisine bağışlandığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle davalı ...’a yapılan temlik işlemi satış suretiyle yapılmış ise de davalı ...’un babasına bakacağını söyleyip taşınmazı bedelsiz olarak temlik aldığı ve yapılan işlemin bağış olduğu yönünde ikrarı bulunduğu, davalı ...'un tanıkları dinlenilmeden sonuca gidilse de bu hususun davalı tarafça istinaf konusu edilmediğinden temyiz konusu da yapılamayacağı gözetildiğinde davalılar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 8.145,97 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’ten, 8.145,97 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’ten alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...