Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6236 E. 2023/7441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay’ın görevsizlik kararı üzerine ilk derece mahkemesince verilen esasa ilişkin kararın temyiz incelemesine tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 373/4. maddesi ve geçici 3/2. maddesi uyarınca, Yargıtay’ın görevsizlik bozma kararı sonrası ilk derece mahkemesinin esasa ilişkin verdiği kararın Yargıtay tarafından değil, bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf yoluyla denetlenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/200 E., 2023/114 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli ve 2017/200 Esas, 2023/114 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğine göre;

1.Dava 05.09.2011 tarihinde açılmış, Gölköy Kadastro Mahkemesinin 20.12.2013 tarihli ve 2011/317 Esas, 2013/462 Karar sayılı kararı ile asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmemiştir.

2.Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2014/70 Esas, 2015/86 Karar sayılı kararı ile kadastro mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

3.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.06.2017 tarihli ve 2015/11027 Esas, 2017/4921 Karar sayılı kararı ile görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma kararı sonrasında görevli mahkemece işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmiştir.

4.Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası; “Yargıtayın bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karar karşı temyiz yoluna başvurulabilir” hükmünü, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası; “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 nci ila 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.'” hükmünü içermektedir.

Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar iki dereceli kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir anlatımla, Yargıtayın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.06.2017 tarihli ve 2015/11027 Esas, 2017/4921 Karar sayılı kararı ile asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş ve görevli mahkemece bozma kararı sonrası yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. Bu durumda aleyhine kanun yoluna gidilen Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli ve 2017/200 Esas, 2023/114 Karar sayılı kararıyla ilgili olarak Yargıtayın daha önce esas yönüyle herhangi bir denetimi söz konusu değildir.

Mahkemenin esas yönünden verdiği ve daha önce Yargıtay görevli dairesinin denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi ''İstinaf'' olup, görevli merciinin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere İlk Derece MAHKEMESİNE İADESİNE, 13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.