"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/493 E., 2023/242 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarihli, 2018/2693 Esas, 2021/1510 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; 124 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın eksik yüzölçümüyle tespit edildiğini ileri sürerek zeminde keşif yapılıp davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacının davasını ispata yarar somut delil sunmadığını, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kadastral yolda kaldığını, bu nitelikteki yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili cevap dilekçesinde; kadastral yolların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kalmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Beykoz Kadastro Mahkemesinin 09.06.2015 tarihli ve 2014/144 Esas, 2015/87 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre 124 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ile hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacının zilyetliğinde olduğu ancak kadastro çalışmaları sonucunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün tescil harici alanda kaldığı gerekçesiyle 124 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, teknik bilirkişinin 23.03.2015 tarihli raporunda (A) harf ile gösterilen taşınmaz bölümü yönüyle Mahkemenin görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 09.03.2016 tarihinde kesinleşmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.10.2017 tarihli ve 2016/203 Esas, 2017/615 Karar sayılı kararıyla; dava konusu yerde evvelinde patika yol bulunduğu, 20-30 yıl önce resmi yol açılınca patika yolun kendiliğinden kapandığı, patika yol kapandığından beri davacının taşınmazı zilyet ettiği, kapanmış yol ve yol fazlalıklarının zilyetlikle iktisap edilebileceği, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, harita mühendisi Onur Güven tarafından tanzim edilen 23.03.2015 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 627,96 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı adına kayıtlı 124 ada 6 parselle birleştirilerek davacı adına bahçe vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarihli ve 2018/2693 Esas, 2021/1510 Karar sayılı kararıyla; davanın, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesinin zorunlu olduğu, somut olayda, dava Hazine ve ...'na karşı açılmış olup hükümden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişiliği olarak yasal hasım sıfatını kazanan ...'nın da davada yer alması gerektiğinin Mahkemece gözden kaçırıldığı, bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği, öte yandan TMK' nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince, keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılmadığı belirtilerek Mahkemece taraf teşkilinin sağlanması ve gerekli yasal ilanların yapılması gereğine değinilmek suretiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.04.2023 tarihli ve 2021/493 Esas, 2023/242 Karar sayılı kararıyla; kapanmış yol ve yol fazlalıklarının zilyetlikle iktisap edilebileceği, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, bilirkişiler tarafından incelenen hava fotoğraflarının da bu yönde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, harita mühendisi Onur Güven tarafından tanzim edilen 23.03.2015 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 627,96 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı adına kayıtlı 124 ada 6 parselle birleştirilerek davacı adına bahçe vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, nizalı taşınmaz bölümünün zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olmadığını, dosya arasına aldırılan bilirkişi raporlarının hükme esas alınmak için yeterli olmadığını, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kadastral yol niteliğindeki taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, davacının nizalı taşınmaza ilişkin olarak vermiş olduğu emlak beyanının da bulunmadığını, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 ve 17. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda İstanbul ili, Beykoz ilçesi, İshaklı Mahallesi çalışma alanında bulunan nizalı taşınmaz bölümü tescil harici bırakılmıştır.
2. Mahkemece, nizalı taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, nizalı taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosu çalışmalarının ne zaman yapıldığı, taşınmazın hangi sebeple tespit harici bırakıldığı, taşınmazın bulunduğu yerin imar planı kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılmamış, taşınmazın sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanakları varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilmemiş, nizalı taşınmazın sınırında bulunan davacıya ait 124 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının edinme sebebinde “taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında orman olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan yerlerden olduğu” belirtildiği halde Mahkemece yöntemince orman araştırması yapılmamış, Kadastro Mahkemesince yapılan yetersiz keşfe dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Kadastro Müdürlüğünden nizalı taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi sebeple tespit harici bırakıldığı sorulmalı, taşınmazın sınırında bulunan eski 251, eski 256, 778, 779, 124 ada 5, 6 ve 2392 ada 59 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmişse tedavüllü tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, nizalı taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyorsa ilk defa hangi tarihte, hangi imar planı kapsamına alındığı ve imar planının onay tarihinin ne olduğu ... ile ...’ndan ayrı ayrı sorularak imar planı ve imar durumuyla ilgili tüm belgeler getirtilmeli, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı sorularak yapılmış ise ilgili tutanak ve haritası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan, bu konuda uzman orman mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan nizalı taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazın evvelinin yol veya yol fazlalığı vasfında olup olmadığı, yol vasfında ise başka bir yolun açılması ile bu yolun kapanıp kapanmadığı ve kapanmış ise ne zaman kapandığı, yeni açılan yolun neresi olduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının nizalı taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli krokili rapor aldırılmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı olacak şekilde nizalı taşınmazın niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; orman mühendisi bilirkişiden taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını, ormandan açma yapmak suretiyle elde edilip edilmediğini belirtir, 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu bildirir ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak nizalı taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın tamamlandığı tarihi açıklar şekilde rapor alınmalı; ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden belgesiz araştırması yapılmalı, zilyetlikle ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden dahili davalı ...’na iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.