"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/261 E., 2020/721 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 05.10.2012 tarihli 2012/1383 Esas 2012/8723 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını açıkladığı tahminen 60.000 m2 yüz ölçümüne sahip taşınmazın davacıya miras yoluyla intikal ettiğini, vekil edenin taşınmaza 40-50 yılı aşkın bir süreden beri nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet olduğunu, kadastro çalışmalarının 1984 yılında kesinleştiğini ve taşınmazın tapulama harici bırakıldığını, taşınmazın vekil edeni ile mirasbırakanları tarafından imar ve ihya edildiğini açıklayarak davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davacının davasının reddine, taşınmazın TMK.nun 713/6.maddesi gereğince Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Çermik Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.2011 tarih ve 2008/16 Esas 2011/171 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; fen bilirkişisinin 29.06.2010 havale tarihli raporunda ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 20495,50 m2 yöz ölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.10.2012 tarihli 2012/1383 E- 2012/8723 K. sayılı kararıyla; “ Mahkemece davacı tarafın aktif dava ehliyetinin olup olmadığı hususunun belirlenmediği, yasal davalı durumunda olan Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı davanın yöneltilmediği, yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve neden tescil harici bırakıldığı hususunun sorulması, komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanak belgelerinin getirtilmesi, öncesinin imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, dava tarihinden en az 20-30 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının getirilerek incelettirilmesi, yeniden keşif yapılması, ziraatçı bilirkişi kurulundan imar ihyanın ne zaman tamamlandığına ilişkin rapor alınması ” gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 08.07.2020 tarihli duruşmaya davacı tarafın gelmemesi ve mazeret de bildirmemesi üzerine dosyanın işlemden kaldırıldığı, taraflarca yasal süresi içerisinde yenilenmediği ve davanın takip edilmediği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 150/5 inci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E.Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci maddesi uyarınca davalı kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkin olup vekalet ücreti temyiz konusu yapılmıştır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150, 323 ve 331/3 üncü maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası ve 7 inci maddesi,
3. Değerlendirme
Mahkemece görülen tescil davası sonucunda davacı vekilinin davayı takip etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı kurum vekili vekalet ücreti yönünden hükmü temyiz etmiştir.
HMK'nın 323 üncü maddesinin ilk fıkrasının (ğ) bendinde "Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" nin de yargılama giderleri arasında olduğu düzenlenmiş, aynı Kanun'un 331/3 üncü maddesinde "Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
AAÜT'nin "Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret" başlıklı 7 nci maddesinde; "(1) Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez." hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 28.11.1956 tarihli ve 1956/15 E., 1956/15 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında “...Her davada, açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükmü esas ittihaz olunması iktiza eylemesine...” gerekçesine yer verilerek her davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre değerlendirileceği ilkesi benimsenmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.02.2023 tarihli, 2022/9-106 E., 2023/69 K. sayılı kararı, § 7 ve 15.11.2022 tarihli, 2020/2-362 E., 2022/1514 K. sayılı kararı, § 23).
Yapılan değerlendirmede, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde davacının yargılama giderlerinden sorumlu olacağı, vekalet ücretinin de yargılama gideri olduğu, davanın açıldığı tarihteki koşullara göre hem Hazinenin hem de Büyükşehir Belediye Başkanlığının davada taraf sıfatı bulunduğu, bu nedenle AAÜT'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmeyecek oranda hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına 4 üncü parağraf olarak "Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ... Müdürlüğüne ödenmesine" cümlesinin eklenmesine,
Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-3 üncü maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
12.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.