Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6248 E. 2024/6919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi incelemeleri sonucunda davacı tarafın taşınmazın kök murisinden kendisine intikal ettiğini ispatlayamadığı, davalıların murisinin kullanımına ilişkin davacı tarafın geçmişte bir itirazının bulunmadığı ve bunun aksini ispata yarar herhangi bir delil de sunulmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/628 E., 2023/452 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ... ve arkadaşları vekili ile dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.03.2021 tarihli 2017/5641 Esas, 2021/2549 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Beykoz Çayağzı(Riva) köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 40 ve 65 parsel sayılı taşınmazların davacının amcası ..... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların tarafların ortak murisi .....’dan geldiğini, murisin terekesinin taksim edilmediğini, davacının, babası ..... dolayı miras hakkı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

Yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın ...’e ait 1/5 payı 30.03.2012 tarihinde .....’e satılarak kayden tescil edilmiş ve söz konusu payı satın alan.....'ün davada taraf olarak yer alması sağlanmıştır.

II. CEVAP

Davalılardan ..., ..., ..... ile ... ve ... vekilleri özetle, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2013 tarih ve 2009/228 Esas, 2013/54 Karar sayılı kararıyla, on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.02.2014 tarih ve 2013/14266 Esas, 2014/1092 Karar sayılı ilamıyla; çekişmeli 65 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki ret kararın onanmasına, 40 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 26.02.2002 tarihinde hükmen kesinleştiği, davanın açıldığı 07.07.2009 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmediği, Mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.

Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.2016 tarih ve 2014/920 Esas, 2016/470 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, çekişmeli 40 parsel sayılı taşınmazın dosya arasındaki veraset ilamına göre 16800 pay kabul edilerek 3360/16800 payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer payların buna göre düzeltilmesine karar verilmiştir.

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalılar ... ve arkadaşları vekili ile dahili davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.03.2021 tarih ve 2017/5641 Esas, 2021/2549 Karar sayılı ilamıyla; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, tarafların kök murisi...'a mı yoksa davalıların mirasbırakanı....’e mi ait olduğu etraflıca sorulmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılması, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığının gerekçeli kararda tartışılıp açıklanması, yargılama sırasında pay satın alan davalı ... ....’ün iyi niyetli olup olmadığı hususlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi beyanlarına göre 1968 yılında kadastro geçtiğinde dava konusu taşınmazın...'ın zilyetliğinde olduğu, ... tarafından kullanılmadığı, bu yerin... .....'dan veya.......'ın eşinden kalmadığı, ... ile .....'nin annesinin ve babasının ekip biçmediği, .... tarafından kullanıldığını duymadıkları, dava konusu yeri...'ın yeri diye bildikleri, ölene kadar...'ın ekip biçtiği, ....vefat ettikten sonra çocuklarının ekip biçtiği, ......'ın ve çocuklarının en az 70 yıldır ekip biçtiği, mahalli bilirkişilerin beyanlarının bozma ilamı öncesinde dinlenen davalı tanıklarını doğrular mahiyette olduğu, davacı tarafın dava konusu taşınmazın kök muris... .....'dan intikal ettiğini ispatlayamadığı, mahalli bilirkişilerin ve davalı tanıklarının beyanlarına üstünlük tanındığı, davacı tarafça bozma ilamı sonrasında tanık listesinin sunulmadığı ve tanıkların keşifte hazır bulundurulmadığı, davalıların murisi...'ın kullanımına ilişkin olarak davacı tarafın ve davacının murislerinin geçmişte bir itirazının bulunmadığı, bunun aksini ispata yarar herhangi bir delil de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma kararından önce dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre dava konusu taşınmazın tarafların kök murisi...'dan geldiğinin sabit olduğunu, davalı tarafın iddiasını ispatlayamadığını, bozma ilamında belirtilen çelişkilerin giderilmediğini, bozma kararından sonra olaya ilişkin tanık bulmanın zor olduğunu, tanıkların ya öldüğünü ya da akıl sağlıklarının yerinde olmadığını, Mahkemece dinlenilen mahalli bilirkişilerin eski muhtar ...aleyhine ve bölgede nüfusları olan eski muhtarın çocukları aleyhine tanıklık yapma durumunun söz konusu olmadığını, ayrıca mahalli bilirkişilerin yaşları itibarı ile .... bilebileceklerini, ...’in babası...’ı bilemeyeceklerini, davacı 7 yaşında iken babasının askerde iken vefat ettiğini, bunun üzerine annesinin .....'dan ayrılarak başka bir şahıs ile evlendiğini, bu sebeple dededen kalan taşınmazlara davacının zilyet olamadığını, yargılama sırasında pay satın alan davalı .......’ün ilgili bölgede başkaca gayrimenkulleri olduğunu, bölgeyi bildiği, ayrıca bölgede bu şekilde bir çok gayrimenkul satın almış olduğunu, bu nedenle iyi niyetli olmadığını belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1. maddeleri.

3. Değerlendirme

Kadastro sonucu .... (....) köyü çalışma alanında bulunan 40 parsel sayılı 1.235,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ...adına tespit edilmiş, tespite itiraz sonucu ...adına hükmen 26.02.2002 tarihinde kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiş, daha sonra...’ın ölümü ile de davalı ... ve arkadaşları adına tapuda intikal edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.