Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6257 E. 2024/5466 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile yapılan ifraz işlemi sonucu davacının hissesinin azaldığı iddiasıyla, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle ifraz işleminin iptali ve taşınmazın eski haline getirilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların rızai taksim ve ifraz işlemi yaptığı, davacının hissesinde azalma olsa da bunun vekalet görevinin kötüye kullanıldığını göstermediği ve tazminat talebi de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2550 E., 2023/754 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/190 E., 2021/33 K.

Taraflar arasında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı ifraz işleminin iptali ve taşınmazın ifrazdan önceki haliyle tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan ret karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalıların müştereken malik oldukları 1761 parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemlerinin yapılması amacıyla davacının babası davalı ...'nin 2001 tarihli vekaletname ile vekil tayin edildiğini, ifraz işlemleri sonrası davacıya isabet eden alanın azaldığını, davacının fiilen kullandığı alanla tapu kaydındaki miktarların uyuşmadığını ileri sürerek 1761 parsel sayılı taşınmazın ifraz işleminin iptali ile ifrazdan önceki haliyle tapuya tescil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; ifraz işleminin idari işlem olması nedeniyle idari yargının görevli olduğunu, ifraz işleminin 2001 yılında yapıldığını bu nedenle zamanaşımı itirazları bulunduğunu, 2001 yılında yapılan ifraz işlemleri ile dava konusu 1761 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının yola terk edildiğini, bir kısmının yeşil alan içinde kaldığını, ifrazdan sonra taraflar arasında rızai paylaşma yapıldığını, malikler arasında sadece davacının zeminde taşınmazını ayırdığını ve davalı ...'nın taşınmazına tecavüzlü şekilde taşınmazını kullandığını, tarafların babası vekil Lutfi'nin davacının iradesine uygun hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporuyla eski 1761 sayılı parselin 7.600,00 m² olduğu, yüz ölçümü düzeltmesinden sonra 6.982,82 m² ye düştüğü, 1.909,56 m² yola terk edildiği, 464,62 m² alanın da yeşil alana terk edildiği, tüm parsellerde bu sebeplerle m²'lerin düştüğü, sadece davacı aleyhine bir durumun söz konusu olmadığı, böylece davacının iradesi dışında vekalet görevinin kötüye kullanılarak işlem yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ifraz işlemi sonucu davacının zeminde hak sahip olduğu alanın azaldığını, davacının bu şekilde mülkiyet hakkının kapsamının azalacağını bilmediğinden davalı ...'ye vekalet verdiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tapu kayıtlarının incelenmesi sonucu, tarafların rızai iradeleri ile taksim ve ifraz işlemi yapıldığı, ana parsel (1761 parsel) 7600 m² iken yeşil alan ve yola terk işlemlerinden sonra 5.225,82 m² kalmış olup davacının kök parseldeki hisse durumuna (1750/7600) göre alması gereken hisse miktarı 1.203,31 m² olması gerekirken davacıya verilen 7921 parsel sayılı sayılı taşınmazın miktarı 1.154,90 m² olarak hesaplandığı, bu durumda davacının alması gereken hissesine göre 48,41 m² eksik aldığı, ancak bu husus yapılan ifraz işleminin ve 1761 parselin eski hale getirmesini gerektirmediği gibi tapu iptalini de gerektirmediği, yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemesi sonucunda diğer hissedarların fazla alıp almadığı araştırıldıktan sonra alması gerekenden fazla alınan m² miktarı üzerinden sebepsiz zenginleşmeye göre tazminat talep edilebileceği, davacının ise tazminat talebi bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hem İlk Derece Mahkemesi kararı hem de Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla davacının ifraz işlemi sonrası alması gerekenden daha az pay aldığının anlaşıldığını, ifraz öncesi davacının payının 1/4 iken ifraz işlemleri sonrası aynı oranda mülkiyet hakkının korunmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı ifraz işleminin iptali ve taşınmazın ifrazdan önceki haliyle tapuya tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Hatay ili .... ilçesi ... Mahallesi 1761 parsel sayılı taşınmazın ifraz işleminden önce 7600 m2 olduğu, davacı ...'nın 1999 yılında taşınmazı satın aldığı, taşınmazdaki payının 1750/7600 olduğu; 23.11.2001 tarihli ifraz sonucu 7917 ilâ 7923 parsellere ayrıldığı, 1.909,56 m2 alanın yola terk edildiği, 464,62 m2 alanın yeşil alana terk edildiği, aynı gün mirasçılar arasında rızai taksim yapıldığı ve davacıya 1.154,90 m2 yüz ölçümlü 7921 m2 taşınmazın isabet ettiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.