"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2340 E., 2023/695 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/20 E., 2022/339 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ... ve ... ile müteveffa...'ın 30.01.2007 tarihindeki tesis kadastrosu ile ... köyünde bulunan dava konusu taşınmazları yolsuz tescille edindiklerini, davalıların 29.07.2009 tarihinde imzaladıkları köy senedinde mirasbırakan anne ve babalarından kalan mirasla ilgili müvekkilinin rızası olmadan ve mirasta eşit payı olmasına rağmen üç tarla verdiklerini, köy senedinin imzalandığı tarihte davalı...'ın aslında ölü olmasına rağmen senette imzasının bulunduğunu, köy senedinde davacının razı olduğu bildirilmesine rağmen parmak izinin bulunmadığını, davacının katılımı olmadan köy senedinin yapıldığını, davalıların kız kardeşleri olan davacı aleyhine miras paylaşımı yaptıklarını, davalıların yolsuz tescille edindikleri tesis kadastrosu ile kaydedildiği belirtilen taşınmazlarda davacının da hak sahibi olduğunu, bu sebeple dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ...,...,... cevap dilekçelerinde özetle; eşit paylaşım tekliflerine karşılık davacı ve çocuklarının dava açtıklarını belirterek tüm yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; mahkemenin kabulünün aksine davanın kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayandığını, davalıların 30.01.2007 tarihli kadastrodan sonra 29.07.2009 tarihinde kendi aralarında imzaladıkları köy senedi ile davacının hiçbir bilgisi olmadan ve rızası alınmadan miras paylaşımı yaptıklarını, davalıların taşınmazları yolsuz tescille edinmeleri nedeniyle yolsuz tescilin düzeltilmesi amacıyla dava açtıklarını, bu tarz davaların zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığını, davalıların taşınmazları 30.01.2007 tarihinde tesis kadastrosu ile edindikleri belirtilse de yolsuz tescille davalılar adına tescil edilen bir kadastro işleminin tesis kadastrosu olarak kabul edilemeyeceğini, yapılan kadastro işleminin tesis kadastrosu olmayıp tespit niteliğinde olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazların kadastro tespitlerinin 30.01.2007 tarihinde kesinleşmesi, davanın ise 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.01.2022 tarihinde açılmış olması dikkate alındığında tutanağın kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile davacının kadastro öncesi nedene ilişkin eldeki davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davaya konu taşınmazların kadastro tespitlerinin 30.01.2007 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.01.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...