Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6286 E. 2025/2324 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacı belediyeye ait mezarlık alanının devamı niteliğinde olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları, tanık beyanları ve teknik bilirkişi raporuna göre, uyuşmazlık konusu alanın mezarlığın devamı niteliğinde olduğu ve davalılar tarafından kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabının mümkün olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1009 E., 2023/1029 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/142 E., 2020/254 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak verilen karar davalılar vekili tarafından duruşma istekli, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 29.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldi, davetiyeye rağmen temyiz eden davacı vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; 293 ada 22 parsel sayılı taşınmazın mezarlık vasfı ile vekil eden Belediye adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın devamı niteliğinde olan nizalı taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 293 ada 14 parsel sayılı taşınmaza ilave edildiğini ileri sürerek taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile vekil eden Belediye adına mezarlık vasfı ile tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mezarlıkla bir ilgisinin bulunmadığını, 1977 yılında harici satış sözleşmesi ile 3. kişilerden satın alındığını, taşınmazın tapulu gayrimenkulleri olduğunu, üzerinde mezarlık da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.07.2020 tarihli ve 2018/142 Esas, 2020/254 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün bitki örtüsü ile mezarlık alanının bitki örtüsünün aynı olduğu ve nizalı bölümün mezarlık yerinin içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 293 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 26.04.2019 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.196,96 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile 293 ada 22 parsel sayılı taşınmaza eklenerek mezarlık vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2021/51 Esas, 2021/253 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün kadim mezarlık olduğuna ilişkin bir belirleme bulunmamasına, taşınmazın kadim mezarlık olduğunun ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça ispat edilememiş olmasına, taşınmazın bir an olsun öncesinin mezarlık olduğu kabul edilse dahi alınan beyanlara ve özellikle Mahkemece yapılan gözlemde de taşınmaz üzerinde bulunan bir mezardan bahsedilmemiş olmasına göre faal mezarlık olmadığı gibi, taşınmaz metruk mezarlık olsa dahi yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları ile ziraat bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde, davalılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının da gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Bölge Adliye Mahkemesinin kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 15.03.2023 tarihli ve 2021/6045 Esas, 2023/1533 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen bir kısım tanıklar köy mezarlığı ile dava konusu yerin birbirine bitişik olduğunu, dava konusu alana şimdiye kadar herhangi bir mezar alanı açılmadığını, taşınmazın 20 yıldır davalıların kullanımında olduğunu beyan etmiş ise de bir kısım tanıkların daha önceleri mezarlık merasının bulunduğu alana tecavüz olması nedeniyle eski muhtar ... tarafından etrafının telle çevrildiğini, buna rağmen bu tellerin söküldüğünü, alanın genişletildiğini ve telin olduğu bu bölgeye fındık ağaçları dikildiğini, daha sonra yeni sınırların oluşturulduğunu ve bu sınırlara da beton kazıklar dikildiğini, teller ile çevrili olan mezarlık alanı üzerinde ağaçlık, çıltılık, kestane ve meşe ağaçları bulunduğunu, ...’in işgal ettiği mezarlık yerini kadastro tespitinde kendi adına tescilini sağladığını, dava konusu yerin mezarlık merası içerisinde kalan yer olduğunu, davalıların taşınmazı 1977 yılında ...’dan satın aldıklarını, 1977 yılında da mezarlığın sınırlarını gösteren telin arazide mevcut olduğunu, mezarlığın sınırını gösteren eski tel örgülerin keşif anında arazide mevcut olmadığını, mezarlığın asıl sınırını gösteren bu tel örgülerin davalıların kullandığı 293 ada 14 parseli de kapsadığını, bu alanın ufak meşe ağaçları ile kaplı olduğunu, davalıların mezarlık alanının içerisindeki çıltılık alanı sökerek yerine fındık ocakları diktiklerini, davalıların halen kullandıkları yerin mezarlık alanına dahil olan yer olduğunu, aktif mezarlık alanı geniş ve düzlük olduğu için dava konusu yere mezarlık alanı olarak ihtiyaç olmadığını, bu yüzden dava konusu yere hiç mezar konulmadığını beyan etmiş, keşif sonucu teknik bilirkişi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da 1969 tarihli hava fotoğrafında dava konusu yerin, mezarlık vasfındaki 293 ada 22 parselin yarısının bitki örtüsü olan ağaçlık yerin devamı olarak ağaçlıkla kaplı olduğunun, 293 ada 14 parselin diğer kısımlarının ise ağaçlık olmadığının, kısmen fındıklık, kısmen de tarla olduğunun, 1973 ve 1984 tarihli hava fotoğraflarında da dava konusu yerin ağaçlık olarak gözlemlendiğinin belirtildiği, tanık beyanları, teknik bilirkişi raporu ve belirtilen hava fotoğrafları göz önüne alındığında dava konusu alanın mezarlığın devamı niteliğinde olduğunun, kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisabının mümkün olmadığının anlaşıldığı belirtilerek Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek reddine karar verilmesinin isabetsizliğine değinilerek karar bozulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2023 tarihli ve 2023/1009 Esas, 2023/1029 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, dava konusu 293 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 26.04.2019 (havale) tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.196,96 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile 293 ada 22 parsel sayılı taşınmaza eklenerek mezarlık vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu ancak yargılama giderlerinin vekil eden üzerinde bırakılmasının ve lehlerine vekalet ücreti verilmemiş olmasının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bir yerin üzerinde ağaç bulunmasının o yerin mülkiyet durumunu belirleyici ana faktör olarak değerlendirilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın 40 yılı aşkın süredir müvekkillerinin malik sıfatı ile zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın 1977 yılında 3. kişilerden satın alındığını, taşınmazların müşterek sınırının tel kazıklarla belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Kadastro çalışmaları sonucunda Ordu ili, Çamaş ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 293 ada 14 parsel sayılı 6.494,80 metrekare yüz ölçümündeki dava konusu taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Aynı çalışma alanında bulunan 293 ada 22 parsel sayılı 28.411,97 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise mezarlık vasfıyla ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiş; taşınmaz dava tarihinden önce ... adına tashihen devir suretiyle tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğuna, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığına, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A ve geçici 11. maddeleri uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığının ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinin anlaşılmasına göre davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ile davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 345,55'er TL onama harçlarının temyiz eden davacıdan ve temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin diğer temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.