Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6291 E. 2024/2250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mukataalı taşınmazın, kayıt malikinin vefatı üzerine Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının yeterince araştırılmadan, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluştuğu kabul edilerek vakıf adına tescile karar verilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2482 E., 2023/1321 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Başvuru Kabul - Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/168 E., 2021/320 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda hükmün infazı yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Sultan Beyazıt Vakfından mukataalı 1026 ada 17 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümün ... adına kayıtlı iken, Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.12.1983 tarihli ve 1981/43 Esas, 1983/51 Karar sayılı ilamına istinaden Hazine adına 27.03.1984 tarih 919 yevmiye ile tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile 5737 sayılı Yasa'nın 17 nci maddesi gereğince vakıf adına (tüm takyidatlardan ari olarak) tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taşınmazın hükmen 27.03.1984 tarihinde Hazine adına tescil edildiğini, beyanlar hanesinde vakıf şerhi mevcut olmadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.2021 tarihli ve 2020/168 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararı ile Vakıflar Kanunu 17 inci madde şartları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın 5737 sayılı Kanun'un 17 inci maddesi kapsamında kalmadığını, yasanın 2008 yılında kabul edildiğini, Hazine adına 1984 yılında oluşturulan tapunun iptalinin yasaların geriye yürümesi niteliğinde olacağını, yasalardan kaynaklanan görevi yerine getirmiş olan idare aleyhine nispi vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12.09.2023 tarihli ve 2021/2482 Esas, 2023/1321 Karar sayılı kararıyla; Vakıflar Kanunu 17 nci madde şartları oluştuğu, yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı, ancak kararın hangi bağımsız bölüme ilişkin olarak verildiği belirtilmediğinden infaza elverişli hüküm tesis edilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davanın süresinde açılmadığını, vakıf uzmanından rapor alınması gerektiğini, vakfın niteliğinin tespit edilmediğini, kanunda belirtilen şartlarının incelenmediğini, aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, Vakıflar Kanunu 17 inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5737 sayılı Kanun'un 17 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Dava konusu 1026 ada 17 parsel sayılı 84 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın kütük sayfasında Sultan Beyazıt Vakfından mukataalı olduğu, ...’in 80/100 payı varken 60/100 payını üzerinde bırakarak 20/100 payını ... oğlu ...’na 21.08.1968 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, 10.12.1968 tarihinde kat mülkiyetine geçildiği, 3 nolu bağımsız bölümün tamamının ... adına tescil edildiği, Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.12.1983 tarihli ve 1981/43 Esas, 1983/51 Karar sayılı karar ile; kayıt malikinin terekesinin Hazineye devrine karar verildiği, taşınmazının Hazine adına hükmen 27.03.1984 tarihinde tescil edildiği, geri çevirme ile dosya arasına alınan 21.08.1968 tarihli akitte nüfus bilgileri yer aldığı, bu bilgilere göre eski kayıtların dosya arasına alındığı, İlçe Nüfus Müdürlüğünden gönderilen nüfus kaydında ... T.C. kimlik numaralı ...’nun 24.06.1981 tarihinde bekar öldüğü, annesi ...’nin 1952 ve babası ...’ın da 1975 tarihinde öldüğü, kardeşi 1909 doğumlu ...’nun bulunduğu evli olduğu, kaydın kapalı olduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 5737 sayılı Yasa'nın 17 inci maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için kayıt maliklerinin gaip olup olmadıkları, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.

Somut olayda; eksikliğin tamamlanması ile getirilen nüfus kaydına göre tapu kayıt maliki ...’nun bekar öldüğü nüfus kaydında anne, baba ve kardeş kaydının bulunduğu, ancak mirasçıları bulunup bulunmadığının tespit edilmediği açıktır.

Hal böyle olunca, kayıt malikinin mirasçısı bulunup bulunmadığının yukarıda değinilen nüfus kaydı da gözetilmek suretiyle yeterince araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.