"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2961 E., 2022/2030 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret-Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/80 E., 2021/395 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına ve temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki geri çevirme kararı ile getirtilen evraklarla birlikte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; davalıların, müvekkillerinin kardeşleri olduğunu, ... köyünde bulunan dava konusu 116 ada 16; 118 ada 21, 40, 43, 46; 119 ada 15, 16, 68, 69, 70; 126 ada 286; 128 ada 12; 131 ada 155, 156, 190, 191, 199, 305, 340, 442, 443; 133 ada 38; 150 ada 5 ve 151 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar ile ... köyünde bulunan 106 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları olan babaları ...’dan geldiğini, mirasbırakanın terekesi taksim edilmediği halde kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların yalnızca davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların bir kısmı dava tarihinden önce satıldığı için halihazırda 3. kişiler adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek davalılar adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile müvekkilleri adına tescilini, 3. kişiler adına kayıtlı taşınmazlar yönüyle ise taşınmazların rayiç bedelinin tespiti ile miras paylarının karşılığının davalılardan tazmini ve müvekkillerine verilmesini istemiştir.
2. Davacılar vekili 08.03.2018 tarihli duruşmada, müvekkillerinin dava konusu 118 ada 43, 119 ada 68, 70, 131 ada 156 ve 190 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ile ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların müvekkillerinin mirasbırakanları olan babaları ...’den gelmeyip annelerinden geldiğini, babalarının içgüveysi olarak ... Köyünden geldiğini, taşınmazların anneleri tarafından müvekkillerine bağışlandığını, annelerinin halen sağ olduğunu, bağış yapılırken davacıların da onayının alındığını, babalarından gelen yerlerin kadastro sırasında davacılar adına tescil edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ
Mahkemenin 29.03.2018 tarihli, 2016/400 Esas, 2018/355 Karar sayılı kararıyla; davacıların 118 ada 43, 119 ada 68, 70, 131 ada 156 ve 190 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davadan feragat ettikleri, kalan taşınmazların evveli itibariyle tarafların anneleri ...’e ait olduğu, babalarının annelerinin köyüne içgüveysi olarak geldiği, köye geldiğinde herhangi bir taşınmazının bulunmadığı, halen hayatta olan annelerinin taşınmazları davalılara bağışladığı, davacılara da 13 dönümlük bir taşınmaz verildiği gerekçesiyle, 118 ada 43, 119 ada 68, 70, 131 ada 156 ve 190 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, diğer taşınmazlara yönelik davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 12.12.2019 tarihli, 2019/633 Esas, 2019/1905 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında, dava konusu taşınmazların tarafların annelerinden mi yoksa babalarından mı geldiği hususunda çelişki olduğu ancak çelişkinin Mahkemece yöntemince giderilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin 24.05.2021 tarihli, 2020/80 Esas, 2021/395 Karar sayılı kararıyla; davacıların 118 ada 43, 119 ada 68, 70, 131 ada 156 ve 190 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davadan feragat ettikleri, kalan taşınmazların evveli itibariyle tarafların anneleri ...’e ait olduğu, babalarının annelerinin köyüne içgüveysi olarak geldiği, köye geldiğinde herhangi bir taşınmazının bulunmadığı, halen hayatta olan annelerinin taşınmazları davalılara bağışladığı, davacılara da 13 dönümlük bir taşınmaz verildiği, taşınmazların davalılar tarafından zilyet edildiği gerekçesiyle 118 ada 43, 119 ada 68, 70, 131 ada 156 ve 190 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, diğer taşınmazlara yönelik davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların mirasbırakanı olan babaları ...’in, dayısının kızı olan ... ile evlendiğini, bundan sonra ...’in kök mirasbırakanı ...’in tüm işlerini yaptığını, ...’in 300 dönüm taşınmazının ... ve dayıları arasında paylaşıldığını, yine ...’e kendi babasından yaklaşık 13 dönüm yer kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında ...’den kalan yerlerin davalılar adına tespit edildiğini, bu sırada müvekkillerinin rızasının alınmadığını, “size de yer vereceğiz” diyerek oyalandıklarını ve müvekkillerine yalnızca 12 dönüm yer verildiğini, davalılara ise 8 katı taşınmaz verildiğini, dava konusu taşınmazlarda müvekkillerinin de haklarının bulunduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli, 2021/2961 Esas, 2022/2030 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı husus bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640, 701, 702 ve 713/1 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Kocaeli İli, ... İlçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 116 ada 16; 118 ada 21, 40; 119 ada 16, 69; 128 ada 12; 131 ada 156, 191, 199, 340, 442; 133 ada 38 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar davalı ... adına; 118 ada 43, 46; 119 ada 15, 68; 126 ada 286; 131 ada 155, 190, 305, 443 ve 150 ada 5 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar ise davalı ... adına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 151 ada 2 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar ... ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 119 ada 70 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı Burhan Seçgin adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare kayden satış suretiyle davalı ... adına tescil edilmiştir.
Kadastro sonucunda Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 106 ada 21 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 106 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir.
Bu taşınmazlardan 131 ada 340, 442, 443 ve 133 ada 38 parsel sayılı taşınmazlar dava tarihinden önce kayden satış suretiyle dava dışı ... adına tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyize gelen davacılardan alınmasına,
Temyiz edilen davalılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.