"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/112 E., 2023/154 K.
...
...
...
HÜKÜM/KARAR : Direnme/Ret
Taraflar arasındaki yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davalı ...’in iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı mirasçıları tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 19.10.2022 tarihli 2022/3677 Esas, 2022/6840 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararı bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına karşı Mahkemece direnilmesi üzerine karar davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
Dairemizin 19.10.2022 tarihli 2022/3677 Esas, 2022/6840 Karar sayılı bozma kararında da belirtildiği üzere, davacının kısıtlı olduğu dönemde davacıdan aldığı vekaletname ile taşınmazı devreden davalı vekil ...'in 16.08.2012 havale tarihli dilekçesinde “davacı ...’nun hareketlerinden bazı rahatsızlıklarının olduğunu hissettiğini, taşınmazın satışı için vekâlet aldıktan sonra davacının akıl hastası olduğunu öğrendiğini, kredi çekmek için taşınmazı akrabası olan davalı ...’e devrettiğini, ancak akrabasının da kendisini kandırarak taşınmazı davalı ...’e devir ettiğini, sonradan öğrendiğine göre davacı ve davalı ...’in komşu olup ...’in davacının rahatsızlığını bildiğinden ötürü taşınmazı doğrudan kendisinden almadığını, davalı ...’in kendisini kandırarak taşınmazı ...’e devrettiğini, ne ...’den ne de ...’ten herhangi bir satış bedeli almadığını, davacıya da herhangi bir bedel ödemediğini, ... ve ...’in de davacıya satış bedeli ödemediğini” beyan ettiği; yine taşınmazı ...’den satın alan son kayıt maliki davalı ...’in kardeşi olan davalı tanığı ...’un, davacının arazisinin satılık olduğunu duyduklarını, bu durumu arazi işleri ile ilgilenen ...’e sorduklarını, onun da kendilerine davacının taşınmazı başkasına sattığını söylediğini, taşınmazı satın alanların da taşınmazı satmak istemesi üzerine 20-30 yıldır bahçe komşuları ve dostları olan davacı ... ile arazide miras sıkıntısı olup olmadığını sormak için görüşmek istediklerini ve davalı ile birlikte davacının evine gittiklerini, davacının kendilerine arazide bir sıkıntı olmadığını söylediğini, bu görüşmeden sonra tapu işlemlerini vekil ... ile birlikte yürüttüklerini, ...’in ...’e vekalet verdiğini, ...’i hiç tanımadığını beyan ettiği; davalı ...’in gerekmediği halde önceki malik konumundaki davacı ile görüşmeye gitmiş olması, dosyadaki bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın ...’e temlik tarihindeki değerinin 1.222.554,00 TL olarak belirlenmesine rağmen davalının bu taşınmazı 500.000,00 TL'ye satın aldığını belirtmesi, taşınmazın kısa süre içinde el değiştirmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı ...’in ediniminde iyi niyetli olmadığı, bir başka ifade ile Türk Medeni Kanun'unun 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine ilişkin önceki kararda direnilmesi isabetli değildir.
Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.