Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6465 E. 2025/380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu tapusuna tescil edilen taşınmazın yüzölçümünün eksik olduğunu, eksik kısmın komşu köydeki bir parselin tapusunun iptali ve kendi taşınmazına eklenmesi gerektiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının zilyetlikle iktisap iddiasını incelemekle birlikte, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, davacının dayandığı tapu kaydının sınırlarını, toprak tevzi kayıtlarını, mera tahsis durumunu ve komşu parselin durumunu yeterince araştırmadan eksik inceleme ile hüküm kurması ve farklı köylerdeki taşınmazların birleştirilmesi şeklinde verilen kararın infaz edilebilir olmaması gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/66 E., 2023/118 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Pınarbaşı ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 164 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı nedeniyle adına tescil edildiğini ancak dayanak tapu kaydının miktarı 34.500 m2 olmasına rağmen taşınmazın yüz ölçümünün eksik belirlendiğini, eksikliğin Yukarı Kızılçevlik köyünde bulunan 112 ada 15 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek 112 ada 15 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 13.665 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile adına kayıtlı taşınmaza eklenerek tapuya tescilini veya ayrı bir parsel numarası verilerek adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2013 tarih ve 2012/26 Esas, 2013/171 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 11.12.2013 tarihli 2013/13436 Esas, 2013/12416 Karar sayılı ilamıyla; “ Meralar hakkında açılacak davaların Hazine yanında taşınmazın bulunduğu köy tüzel kişiliğine yöneltilmesinin zorunlu olduğu, bu sebeple Mahkemece köy tüzel kişiliğine husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlanması...” gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin karar bozulmuştur.

Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.12.2017 tarih ve 2014/71 Esas, 2017/283 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.02.2021 tarihli 2018/3485 Esas, 2021/663 Karar sayılı ilamıyla; “ Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın yetersiz olduğu, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığının davada taraf haline getirilmesi, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları ile varsa dayanaklarının getirtilmesi, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının tüm tedavülleri ile var ise haritası getirtilerek yöntemince mahallinde uygulanması, dava konusu taşınmaz bölümünün davacının tutunduğu tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, meradan açma olup olmadığının belirlenmesi, tapu kaydının kapsamı dışında kalıyorsa kadim mera olup olmadığı ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerektiği'' belirtilerek karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; imar-ihyanın 1985 yılından çok öncesinde başlamış olduğu ve 1985 yılından çok önce tamamlanmış olduğu, Hazine taşınmazı ile dava konusu taşınmaz arasında doğal ayırt edici unsurların var olduğu, dava konusu taşınmazın öncesinde dava dışı ... Bedir tarafından kullanıldığı ve 1996 yılından itibaren taşınmazın davacıya geçtiği, tespit tarihine kadar taşınmaz yönünden 20 yıllık müstakil zilyetliğin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 112 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 24.06.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 13.665,46 m²'lik kısmının Hazine adına olan kaydının iptali ile davacıya ait olan Kayseri ili Pınarbaşı ilçesi ... Mahallesinde bulunan 164 ada 25 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacı ... tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, mera araştırmasının eksik ve yetersiz olduğunu, ayrıca taşınmazın mera vasfında olması nedeni ile zilyetlikle kazanılamayacağını ileri sürerek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 1960 tarihli hava fotoğrafında kullanım olmadığını,1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarında kullanım olduğunun ve mera bütünlüğünün bozulduğunun belirtildiğini, tanık beyanları ile çelişen hava fotoğraflarının olması durumunda hava fotoğraflarına değer verilmesi gerektiğini, davacının zilyetliği 20 yılı doldursa bile çekişmeli taşınmazın kadim mera olması nedeni ile değer verilemeyeceğini belirterek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. Değerlendirme

2003 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda Pınarbaşı ilçesi Yukarı Kızılçevik köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 15 parsel sayılı 381.270,29 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır.

2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda Pınarbaşı ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 164 ada 25 parsel sayılı 20.834,51 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz,tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı taraf lehine oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.

Bozma ilamında, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının tüm tedavülleri, varsa dayanak kayıtlar ile haritasının getirtilmesi, komşu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının getirtilmesi istendiği, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı toprak tevzi çalışmaları sonucu oluştuğu halde toprak tevzi komisyon çalışmalarına ilişkin evraklar ile komşu taşınmazlardan 164 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağı ve dayanak belgeler getirilmemiştir. Dava konusu uyuşmazlık, tapu kaydının eksik uygulandığı hukuki sebebine dayanılmış olmasına rağmen uyuşmazlık zilyetlik hükümlerine göre çözülmeye çalışılmıştır. Ne var ki Mahkemenin yaptığı zilyetlik araştırması da yetersizdir. Zira dava konusu taşınmazın toprak tevzi çalışmalarında mera olarak ayrılıp ayrılmadığı saptanmamış, toprak tevzi çalışmalarına dair belirtmelik tutanakları ve ekleri temin edilmemiş, özellikle tevzi sırasında mera tahdidi yapılıp yapılmadığı belirlenmemiş, yöntemince mera araştırması yapılmamış, kadim mera olup olmadığı net olarak belirlenmeden, davacının zilyetliğine değer verilerek karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, yörede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin tüm kayıtlar (belirtmelik, tablendigatif, mera tahdit haritası vb.) ile davacının tutunduğu tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, ayrıca dava konusu taşınmaza komşu 165 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve var ise dayanağı belgeler (vergi kaydı, tapu kaydı vb.) temin edilmelidir. Diğer yandan, taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753, 5618 ve 4342 sayılı Yasalar uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı ilgili mercilerden sorulup saptanmalı, mera tahsis kaydı var ise mera tahsis kaydı ve dayanağı haritalar getirtilip uygulanmalı, dava konusu taşınmazın mera tahsis kaydı kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, ondan sonra yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzurunda yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kanun'un 20. maddesi göz önüne alınarak varsa harita uygulanmak suretiyle, haritasının bulunmaması halinde ise sınırlarına göre tapu kaydının kapsamı belirlenmeli, tapu kaydının tüm sınırları tek tek okunup yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle mahallinde uygulanmaya çalışılmalı, tapu kaydının batı sınırı Kızılçevik köyü hududu olarak okuduğundan iki köy arasındaki sınırın belirlenmesi, hudutnamenin getirilerek uygulanması gerekir. Uygulamada komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, keşifte gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye işaret ettirilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmelidir.

Uygulama sonucunda çekişmeli taşınmaz bölümünün tapu kayıt kapsamında kaldığının anlaşılması halinde davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilmeli; tapu kaydı uymaz ya da bir kısmı uyar ise o zaman zilyetlik araştırması yapılması gerektiği, ancak bu halde çekişmeli taşınmazın kadim mera olmaması gerektiği göz önünde bulundurulmalı, çekişmeli taşınmazın mera tahsis kararı sonucu mera olarak sınırlandırıldığı saptandığı takdirde ise toprak tevzi çalışmaları ve mera tahsis kararından evvel davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de Mahkemece kabul kararı verilen bölüm ile davacının malik olduğu taşınmaz farklı köylerde bulunması nedeni ile çekişmeli bölümün sınırdaki komşu köydeki taşınmaza eklenerek tapuya kayıt ve tescili kararının bu haliyle infaz edilemeyeceğinin düşünülmemesi de doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden Pınarbaşı Belediye Başkanlığına iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.