Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6487 E. 2024/6953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anne ile kızı arasında yapılan taşınmaz devrinin, ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında yapıldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, devrin hile ve hata nedeniyle geçersiz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anne-kız olması, satış bedeline ilişkin belge sunulmaması, satış sonrasında davacının zenginleşmemesi ve tanık beyanları değerlendirilerek, davalı tarafından yerine getirilmeyen bakma yükümlülüğü karşılığında yapıldığı anlaşılan taşınmaz devrinin hileli olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2163 E., 2023/1318 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/146 E., 2020/570 K.

Taraflar arasındaki hile ve hata hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ...'ın davacının öz kızı olup davacıya ölünceye kadar bakmayı vaat ettiğini, tarafların davacıya ait olan İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, Valide Atik Mahallesinde bulunan 227 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacı adına kayıtlı olan hissesinin yarısını ölünceye kadar bakma akdi karşılığı kızına devretmek konusunda anlaştığını, davacının 77 yaşında olup bakıma muhtaç olduğunu, davalı kızının kendisine ölünceye kadar bakması karşılığında maliki olduğu taşınmazdaki payının yarısını davalıya devretmek istediğini, devir işlemi sırasında davacının yaşı göz önünde bulundurularak tam teşekküllü bir hastaneden rapor alınmadığını, bu nedenle yapılan bu işlemin hukuken geçersiz olduğunu, davacının okur yazar olmadığını, davalının kendisine bakmaması ve kötü davranması üzerine ilgili tapu müdürlüğüne giderek yapılan işlemin ortadan kaldırılması için ne yapması gerektiğini sorduğunda yapılan işlemin satış işlemi olduğunu öğrendiğini, davalının davacıya bakmadığını, davacının davalının nerede ikamet ettiğini dahi bilmediğini, temlikin hile ve aldatma yoluyla yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazdaki davalı adına kayıtlı olan hisselerin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının, dava konusu taşınmazda davacıya ait olan 1/2 payın yarısının çıplak mülkiyetini bedelini ödeyerek satın aldığını, bu kısım üzerindeki intifa hakkının davacı üzerinde bırakıldığını, davalının geçen yıla kadar eşi ve davacı annesiyle birlikte dava konusu taşınmazda birlikte yaşadıklarını, davalının, evin eski olmasından kaynaklanan problemlerin çözümü için masraflar yaptığını, davacının, bir miktar daha para vermesi karşılığında davaya konu payı temlik edeceğini ifade ettiğini, tarafların anlaşması üzerine söz konusu satışın yapıldığını, buna karşılık davacının sahip olduğu intifa hakkı nedeniyle söz konusu taşınmazı tek başına kullanmak istemesi sonucunda davalının annesiyle ters düşmemek için halihazırda ikamet ettikleri konuta taşındığını, yapılan işlemin hile ya da aldatma yoluyla yapılmadığını, davacının yapılan işlemi bildiğini ve sonrasında kendisine ait intifa hakkını kullanarak davalının ve eşinin söz konusu taşınmazdan ayrılmalarına sebebiyet verdiğini, taraflar arasında hiçbir zaman ölünceye kadar bakım akdi düzenlenmediğini, davacının ayırt etme gücü hakkında herhangi bir rapor istenmemesinin yapılan işlemin hukuki geçerliliğine bir etkisinin bulunmadığını, davacının okuma yazma bildiğini, yapılan işlemin mahiyetini bildiğini ve işleme bizzat katıldığını, eldeki davanın temlikten dört yıl sonra, bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları, davacının satış sonrasında zenginleşmemesi ve davalının ödemeye ilişkin bir belge ibraz edememesi nazara alındığında satış işleminin karşılığı olan edimin davalının davacıya bakması olduğu, buna karşılık davalının davacı annesiyle küs olduğu ve edimini yerine getirmediği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalının davacıdan satın almış olduğu hissenin tüm taşınmazın 1/4 payına tekabül ettiğini ve bu kısım üzerindeki intifa hakkının davacı üzerinde bırakılmış olduğunu, davalının dava konusu taşınmazda tadilat ve tamirat işlerini üstlendiğini, buna ek olarak davacıya 34.000,00 TL nakit ödeme ile satış bedelini peşinen ödediğini, taşınmazın satışının hukuki ve resmi olduğunu, herhangi bir hata ve hile bulunmadığını, aksinin kabulü halinde taşınmazın tamamı da temlike konu edilebilecekken yalnızca 1/4 payın çıplak mülkiyetinin satış yoluyla devralındığını, taraflar arasında hiçbir zaman ölünceye kadar bakma sözleşmesi akdedilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 227 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacıya ait 1/2 payın 1/2'sinin 28.04.2015 tarihinde, intifa hakkı davacı üzerinde bırakılarak çıplak mülkiyetinin davalıya satış sureti ile devredildiği, davacı ile davalının anne- kız oldukları, davacının taşınmazı ölünceye kadar bakım sözleşmesi karşılığı davalıya devrettiğini belirterek iradesinin fesada uğratıldığını iddia ettiği, davacının bu durumun aksini daha sonra tapudan öğrendiği, davacının satış sonrasında zenginleşmediği, davalının da satış bedeline ilişkin ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, dinlenen tanık beyanları da gözetildiğinde satış işleminin karşılığı olan edimin davalının davacı annesine bakması olduğu ancak davalı tarafça bu edimin yerine getirilmediği, bu itibarla İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrarlayarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hata ve hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

1. Dosya kapsamı ve toplanan delillerden, tarafların anne - kız olduğu, dava konusu 227 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacının maliki olduğu 1/2 hissenin yarısının 28.04.2015 tarih ve 8317 yevmiye numaralı satış işlemiyle intifa hakkı davacı üzerinde bırakılarak çıplak mülkiyetinin davalıya devredildiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 13.269,29 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.