Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6509 E. 2024/7074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile satışı yapılan taşınmazda vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve satış bedelinin ödenip ödenmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini gereği gibi ifa ettiğini ispat edememesi ve taraflar arasındaki sosyal ve ekonomik bağlar gözetilerek vekalet görevinin kötüye kullanıldığı değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/389 E., 2021/168 K.

DAVALILAR : .... ... vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ..., ..., ......

Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kendisine evlenme teklif eden davalı ... ...’in (... lakaplı) yapacağı işler için taşınmazlarını teminat göstermesini istediğini, buna yanaşmayınca zorlama, korkutma ve ısrarı ile okutulmadan hazırlanan evrakları imzalamak zorunda kaldığını ve davalı ...’u vekil tayin ettiğini, bilahare vekaletname kullanılarak maliki olduğu 75 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 31 nolu bağımsız bölümün ½ payının bilgi ve rızası dışında davalı...’e satış suretiyle devredildiğini, herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve Abdullah davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 31.01.2014 tarihli ve 2012/557 Esas, 2014/107 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamından, davacı taraf her ne kadar vekaletnamenin baskıyla, zorla kendisinden alındığını bu nedenle dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini talep etse de iddialarını ispatlar her hangi bir delili dosyaya sunamadığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/16066 soruşturma sayılı dosyasında davacının iddiaları konusunda takipsizlik kararı verildiği, davacının dinlettiği tanıkların beyanlarında vekaletnamenin zorla alındığına ilişkin bir beyanın olmadığı, iyi niyet karinesinin aksini iddia eden tarafın iddiasını ispatlaması gerektiği, tapu maliki ...'nin iyi niyetli olmadığını ispatlayacak bir delilin de dosya kapsamıında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairenin 18.04.2019 tarihli ve 2019/17 Esas, 2018/2825 Karar sayılı kararıyla; "... Eldeki davada, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı görülmektedir... Somut olayda, Mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak dava konusu taşınmazda temlike konu edilen payın satış tarihindeki gerçek değerinin tespit edilmesi, gerçek değer üzerinden davacıya veya vekiline bedel ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, gerektiğinde tanıkların yeniden dinlenmesi, toplanan ve toplanacak delillerin yukarıda değinilen ilkeler uyarınca birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesi ile karar bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafından Serik 3. Noterliğinin 03.07.2009 tarih ve 2028 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ...'a dava konusu taşınmazı satış yetkisi verildiği, davalı ... tarafından bu satış yetkisine istinaden taşınmazın 09.07.2009 tarih ve 8241 yevmiye numaralı satış senedi ile 10.500,00 TL bedelle davalı ...'ye temlik edildiği, davalı ...'nin diğer davalı ...'nin kardeşi olduğu, davalı ... ile davalı ...'ın ... Müzik Org. Ltd. Şti.'nin kurucu ortakları oldukları, Şirketi 31.05.2013 tarihinde kurdukları, davalı ...'a vekalet görevini ifa ettiğine ilişkin delil göstermesi için süre verildiği, vekili vasıtası ile Mahkemeye sunmuş olduğu 16.07.2020 tarihli beyan dilekçesinde satış bedelini davacıya elden ödediğini beyan ettiği, yargılama evresinde aldırılan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle değerinin 50.000,00 TL olabileceğinin mütalaa edildiği anlaşılmakla, davalı ...'ın vekalet görevini gereği gibi ifa ettiğini ispat edemediğinden vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, bu hususun taraflar arasındaki sosyal ve ekonomik bağlar nazara alındığında davalı ... ve...tarafından bilindiği/bilebilecek oldukları gerekçesiyle davacının bu davalılara yönelik davasının kabulüne, diğer davalılar ... ... ve ... yönünden ise vekalet akdinin ve satış işleminin tarafı olmadıkları ve diğer davalılar ile elbirliği şeklinde hareket ettiklerinin davacı tarafından ispat olunamadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili davalının davacı tarafından kendisine verilen vekaletname kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini, taşınmazın satışından elde edilen 10.500,00 TL bedeli ise elden davacıya ödediğini, aralarındaki güvene dayalı olarak davacıdan herhangi bir makbuz almadığını, diğer davalılar ile aralarında herhangi bir işbirliği ve kötüniyetin söz konusu olmadığını, kararda gerekçe olarak "Müvekkili ...'un davalılardan ... ile 31.05.2013 tarihinde .... Müzik Org.Ltd.Şti'yi kurdukları ve tapu alıcısı... ' nin de ...'nin kardeşi olduğu"nun gerekçe gösterildiğini, bu gerekçelere katılmanın mümkün olmadığını, zira vekaletname ve tapu satış tarihleri Temmuz 2009, Şirket kurulum tarihinin ise Mayıs 2013 olduğunu, dava konusu olaydan 4 yıl sonraki ticari bir faaliyetin - olgunun karara gerekçe gösterilmesinin hukuken anlamsız ve böyle bir durumun delil olarak kabul edilip karara gerekçe gösterilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine davalılardan alıcı ...'nin davalı ... ile kardeş olmasının da ticari ve hukuki hayatın akışı içerisinde gayet olağan bir durum olduğunu, ülkemizde bu şekilde (kardeş-akraba-arkadaş-hısım vs.) şeklinde alım-satım yapan çok kişiler olduğunu, davalılardan....'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/16066 soruşturma dosyasına verdiği 27.06.2011 tarihli ifadesinde aynen "ben sanatçı ...' in şöförüyüm. Müşteki ... ile ... arasında alışveriş olmuştur. Müştekiye bende para yolladım. Benim hesabıma da para gelmiş olabilir ancak hatırlamıyorum...." şeklinde beyanda bulunduğunu, bu ifadeden de dolaylı olarak anlaşılacağı üzere davacının muhtelif gerekçe ve yollarla eline para geçtiğinin, kendisine ödemeler yapıldığının ve müvekkilinin davacı ...'e tapu satış bedeli olan 10.500,00 TL'yi elden vermesinden başka geriye şayet var ise başkaca satış bedellerinin bu şekilde davacıya ödenmiş olma durumunun da söz konusu olduğunu, bu husus ve olayların ise Mahkemece araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdaki 1/2 payı davacının diğer davalı ...'a verdiği vekaletname ile satın aldığını, tapuda yazılı olan 10.500,00 TL bedeli ise Tapu Dairesinde diğer davalı ...'a elden ödediğini, ancak bu konuda kendisinden makbuz almadığını, tam hatırlamamakla beraber taşınmazı aslında 28.000,00 TL bedelle aldığını, rayiç değerin düşük gösterildiğini, bu bedelin 10.500,00 TL'sini elden davalı ...'a ödediğini, kalan 17.500,00 TL'yi ise diğer davalı ... ... aracılığı ile ödediğini, kendisinin ... ...'den alacağı olduğunu, bu alacağına mahsuben ...'in bu miktar parayı davacıya ödediğini, verilen karar ile mağdur duruma düştüğünü belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 75 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün ½ payı davacı adına kayıtlı iken Serik 3. Noterliğinin 03.07.2009 tarih 2028 yevmiyeli vekaletnamesi ile vekil kıldığı davalı vekil ... tarafından 09.07.2009 tarihinde davalı...’e satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla; davalılar ... vekili ve ...'nin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalılar ... ve ...'nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 3.073,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan; 3.073,60 TL bakiye onama harcının da temyiz eden davalı ...'den alınmasına,

Dosyanın Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 . maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

25.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.