"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/154 E., 2023/1088 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/40 E., 2022/99 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı/tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Trabzon ili, Maçka ilçesi, ... Mahallesi 109 ada 33 parsel sayılı taşınmaz dedesi ... Keyf'in olup ondan torunları olan kendilerine kaldığı halde hata ile davalı adına tescil edildiğini, kadastro sırasında davalı adına olan kök tapuların doğru uygulanmadığını, oysa taşınmaz içerisinde dedelerinden kalma ev ve meyve bahçelerinin mevcut olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemiş, yargılama sırasında mirasbırakan ... Keyf'in terekesine davacı temsilci olarak atanmıştır.
II. CEVAP
Davalı; iddiaların doğru olmadığını, kadastro sırasında adına kayıtlı eski tapuların uygulanması sonucunda taşınmazın adına kaydedildiğini, 70 yıldan beri dava konusu tarlayı kullandığını, davacının kötüniyetle dava açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazda davacının dedesinin eşi ... Keyf'in uzun yıllar oturup işlediği, kadastro sırasında zemine uygulanan davalıya ait kök tapu kayıtlarının taşınmazın tamamını değil taşınmaz içindeki taş duvara kadar olan, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen alanı kapsadığı, davacının ise bu taş duvarın üst kısmı olan (B) harfi ile gösterilen alan için hak iddiasında bulunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde (B) harfi ile gösterilen kısımda davacının kök mirasbırakanının uzun yıllar zilyet olduğu, daha sonra alt soyu tarafından bu kullanımın devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 109 ada 33 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 590.39 m'lik kısmının iptali ile mirasbırakan ... Keyf mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iddiasını ispatla mükellef olduğunu, dosya kapsamından davacı ve mirasbırakanlarının 1974 yılında taşınmazın bulunduğu Trabzon ili Maçka ilçesinden Sakarya ili Hendek ilçesine göçtükleri, yaklaşık 40 yıldır taşınmazda zilyetliklerinin bulunmadığı, taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı, davacı lehine kadastro tespitinin yapıldığı tarih itibariyle zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı. ayrıca davacının usule uygun olarak eski tapu kayıtlarına da delil olarak dayanmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı/tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının keşif sırasında dava konusu taşınmaz içerisindeki evin davacının dedesi tarafından yaptırıldığını ancak taşınmazın aslında babası ...'ya ait olduğunu, davacının dedesinin zorla araziyi ellerinden aldığını, taşınmazdaki evi davacının dedesinin yaptırdığını beyan ettiğini, davacı tarafından sunulan tapu kayıtlarından kendi murislerinin malik olduğunun anlaşıldığını, davalı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının da gerçekleşmediğini, (B) harfi ile gösterilen alanın davacının dedesine ait olduğunun ispatlandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Trabzon ili, Maçka ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 109 ada 33 parsel sayılı taşınmazın dayanak 10.01.1961 tarihli 22 ve 29 sıra ile 23.01.1985 tarihli 51 ve 56 sıra numaralı tapu kayıtlarına istinaden davalı adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı/tereke temsilcisi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden terekeden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.