Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6548 E. 2024/6740 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların da miras hakkı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile murisin vefatı üzerine mirasçıları arasında paylaşım yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalıların murisi payına isabet ettiği, davacıların ise başka taşınmazlar aldığı ve uzun süre dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir hak iddia etmedikleri gözetilerek, davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1394 E., 2023/1345 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/566 E., 2021/527 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris ...'ın ölümüyle geriye mirasçı olarak ilk evliliğinden çocukları ... ve ...'in çocukları davacılar ile ikinci evliliğinden çocukları ..., ... ve...'ın çocukları davalıların kaldığını, muris ...'dan intikal eden Bursa İli ... İlçesi ..... Mahallesi 2900 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazda davacıların murisleri ... ve ...'in mirasçılarının da hakkı bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; tarafların murisi ...'ın ölümüyle mirasçılar arasında paylaşım yapıldığını, dava konusu taşınmazın köye uzak ve verimsiz olması nedeniyle davalıların murisleri ..., ... ve...'ın annesi ...'e (kök muris ...'ın ikinci evliliğinden karısı) verildiğini, davacıların murisi ... ve ...'e Dereçatlağı denilen yerden taşınmaz isabet ettiğini, köy içindeki arazinin ise tüm kardeşlere taksimen verildiğini, kadastro sırasında ...'in ölü olması nedeniyle taşınmazın çocukları adına tespit ve tescil edildiğini, davacıların dava konusu yerde herhangi bir hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2018 tarihli ve 2016/459 Esas, 2018/52 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamında taşınmazın kök muris ...'dan kaldığının ve mirasçılar arasında paylaşılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli kararıyla, muris ...'ın terekesinin usulüne uygun paylaşılıp paylaşılmadığı hususunda araştırma yapılması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların murisi ... ve ...'in muris ...'ın ilk evliliğinden çocukları olduğu, davalıların murisi..., ... ve ...'in muris ...'ın ... ile evliliğinden çocukları olduğu, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla murisin mallarının beş çocuğu ve eşi ... arasında taksim edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın muris ... tarafından sağlığında paylaştırılmadığı, ...'ın terekesine ait mal olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın, evveliyatında tarafların ortak murisi ...'a ait olduğu noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, yapılan yargılama sırasında alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde muris ...'ın ölümü üzerine mirasçıları arasında paylaşım yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın murisin ikinci eşi- davalıların murisi ... payına isabet ettiğinin anlaşıldığı, yine davacılar tarafına ise .... mevkiinde taşınmaz verildiği ve davacılar/davacıların kendi murisleri tarafından paylarına isabet eden taşınmazın satıldığı, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesi ekine 3264 ada 70, 99 ve 68 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarını sunarak kendi murislerinin anılan taşınmazlarda pay sahibi olup bunun paylaşma yapılmadığına karine teşkil ettiğini öne sürmüş ise de muris ...'ın 1967 yılında vefat ettiği, bu taşınmazların tespitlerinin ise 1971 yılında kesinleştiği, bu taşınmazların tespitlerinin kesinleştiği tarih ile nizalı taşınmazın tespit tarihi arasında geçen 40 yıllık zaman gözetildiğinde tarafların diğer taşınmazları paylaşmadığına karine olmalarının mümkün olmadığı, yine davacılar ile kök murisin ölüm tarihinden itibaren geçen 40 yıllık zaman zarfında nizalı taşınmazda miras hakkına dayalı bir talepleri olmadığı gibi bu hakka dayanarak bir niza yaratmayıp herhangi bir şekilde zilyet etmediklerinin de belirlendiği ve bu halin dahi taksime zımmen rıza gösterme olmasına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların lehine olan tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, kök murise ait tüm taşınmazların listesinin istenilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu, Bursa İli .... İlçesi ..... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2900 ada 32 parsel sayılı 2.403,67 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların murisleri ....,.... ve... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar çekişmeli taşınmazda kendilerinin de miras hakkı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.