Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6600 E. 2024/7153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz parçasının mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve hava fotoğrafları incelendiğinde, davacıların taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliklerini ispatladıkları ve taşınmazı avlu olarak kullandıkları gözetilerek, davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/54 E., 2022/32 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: davacıların murislerinden intikal eden taşınmazları taksim ettiklerini, taşınmazların üzerine evlerini yaparken kendi yerlerinden yer bıraktıklarını, üç komşu bu bırakılan yerleri avlu şeklinde müşterek olarak kullandıklarını, kadastro çalışmaları sırasında 126 ada 8,9,11 parsel sayılı taşınmazların arasında bulunan yerlerin tescil harici bırakıldığını, oysa bu yerin davacılar .... ve ... ile diğer davacı ...'nin .... murisi ...'a ait olduğunu, davacılar tarafından avlu gibi kullanıldığını, başka birisinin kullanımında bulunmadığını ileri sürerek 126 ada 8, 9, 11 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan yerin eşit hisse olarak davacılar ...r, ... ile muris ... .... adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

... .... mirasçıları davaya muvafakat ettiklerini beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi; taşınmazın yol olarak kullanıldığından kadastroda yol olarak bırakıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Yargılama sırasında ... vekili 25.11.2013 tarihli dilekçe ile, davacının 12 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu belirtip davaya konu taşınmazın yol olduğu iddiasına dayanarak davaya müdahil olmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.05.2015 tarihli 2013/91 Esas, 2015/117 Karar sayılı kararı ile; taşınmazın köylüce kullanılan bir yol olmayıp davacılar murisinden intikal ettiği, köy içinde yer alması dolayısıyla ev eklentisi olarak kulanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.03.2019 tarihli 2016/7345 Esas, 2019/1506 Karar sayılı kararı ile; kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz parçasının mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre yol değil davacıların avlusu olarak kullanıldığı, hava fotoğraflarının da bu hususu doğruladığı, bu bakımdan dava konusu taşınmaz parçası her ne kadar kadastro çalışmalarında yol olarak tescil harici bırakılmışsa da gerek tanık anlatımlarında gerekse hava fotoğraflarının incelenmesinde dava konusu yerde davacıların ekonomik amaca uygun bir zilyetlik sürdürdükleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ... vekilinin davaya müdahil olma dilekçesinde bahse konu taşınmazın 60 yıldan beri yol olarak kullanıldığı ve bugüne kadar kimsenin itiraz etmediğini, yolun kapatılması halinde maduriyetin oluşacağı, başkaca bir yol bulunmadığını belirttiğini, söz konusu taşınmazın bu şekilde yol olarak kullanılması nedeniyle kadastro çalışmalarında yol olarak kullanılması yönünde işlem yapıldığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

126 ada 8 parsel sayılı taşınmaz senetsizden ... oğlu ... adına, 9 parsel sayılı taşınmaz senetsizden .... kızı ... adına, 11 parsel sayılı taşınmaz senetsizden ölü olduğu belirtilerek ... oğlu ...(ölü1985) adına 15.06.2007 tarihinde tespit edilmiş, hükmen tescil ile 05.01.2010 tarihinde adlarına tescil edilmiştir. Anılan taşınmazlar arasında kalan çekişmeli taşınmaz ise kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılmıştır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı harçlar Kanunu'nun değişik 13/j maddesi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.