"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1124 E., 2023/1096 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Asıl ve Birleştirilen Davanın Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/224 E., 2018/104 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.04.2023 tarih ve 2021/6172 Esas 2023/2180 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Bölge Adliye Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen karar taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı Köyü Tüzel Kişiliği; Rize ili, ... ilçesi,... köyü 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın köyün merası olduğu ve köyün kullanımında olduğu halde Hazine adına yazıldığını ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile Tozköy köyü adına tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı Köy Tüzel Kişiliği; Rize ili, ... ilçesi, ... köyü 138 ada 1 parsel, 138 ada 6 parsel, 138 ada 8 parsel, 139 ada 2 parsel, 140 ada 1 parsel, 141 ada 1 parsel, 142 ada 1 parsel, 142 ada 5 parsel, 143 ada 5 parsel, 144 ada 11 parsel, 144 ada 63 parsel, 144 ada 66 parsel, 144 ada 77 parsel, 144 ada 78 parsel sayılı taşınmazların kadimden beri köyün zilyetliğinde ve tasarrufunda bulunduğunu ileri sürerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... köyü adına tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davanın açılmasında davacı Köy Tüzel Kişiliğinin hak ve menfaatinin olmadığını, taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.05.2018 tarihli ve 2017/224 Esas, 2018/104 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2020/1565 Esas 2021/384 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazların niteliği itibariyle zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığı ve davacı tarafın ekonomik amaca uygun bir zilyetliği bulunmadığı, 142 ada 1 parsel yönünden ise Hazinenin tapu kayıt maliki olmadığı, Mahkemece asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Köy Tüzel Kişiliği; vekili temyiz dilekçesinde; dava dosyası kapsamında alınan hava fotoğrafları, yapılan keşif akabinde alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların "orman sayılmayan alanlar" ve toprak yapısı bakımından mera özelliği taşımadığı, taşınmazların tarla, bağ ve bahçe ile köy yerleşim alanı olarak kullanılan alanlar olduğunun açık bir şekilde tespit edildiği, taşınmazların evveliyatında özellikle arpa ekimi yapılmak suretiyle tarım arazisi olarak kullanıldığı, arazi yapısının mera, yaylak ve orman özelliği taşımadığı, bu nedenle mera olarak özel sicile kaydının yapılmasının mümkün olamayacağını, aksi kanaat hasıl olduğu takdirde dava konusu taşınmazların Köy Tüzel Kişiliği adına tapuya kayıt edilmesinde özel mera olarak yapılması şartları oluştuğundan tapu kütüğüne Köy Tüzel Kişiliği adına kayıt edilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddi kararının dosya kapsamına uygun düşmediğini, dava dilekçesinde aleyhe bir değerlendirme hasıl olduğu
takdirde İlk Derece Mahkemesi kararında talebe aykırı bir durumun söz konusu olmayacağının açıkça anlaşıldığını, maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesi nedeni ile davalı kurum lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması istenmiştir.
C. Bozma Kararı
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.04.2023 tarih ve 2021/6172 Esas, 2023/2180 Karar sayılı kararı ile “...davacı vekilinin birleştirilen dava yönünden temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; asıl davada, dava konusu 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın köy merası olarak yazılmasının talep edildiğini, dosyada toplanan delillere, ziraat bilirkişi raporuna tanık ve mahalli bilirkiş beyanlarına göre taşınmazın mera olduğu sonucuna varıldığından 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin de isabetli olmadığı belirtilerek” karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davada, 23.05.2016 tarihli ziraat mühendisinin hazırladığı raporda taşınmazın yüzeyinde tipik mera bitkisi olan ak üçgül ve köpek dişi türlerinin ağırlıklı olduğu, taşınmazın açık olan kısımlarının hayvan otlatmak suretiyle kullanıldığının belirtildiği, komşu köy mahalli bilirkişilerinin de 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hayvan otlatıldığını beyan ettikleri, toplanan delillere göre dava konusu 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera vasfında olduğu sonucuna varıldığı, birleştirilen davaya konu çekişmeli taşınmazların mera vasfında olmadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulüne çekişmeli 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
E. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.
F. Temyiz Sebepleri
Davacı Köy Tüzel Kişiliği vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleştirilen dava yönünden ret kararı verilmesinin açıkça hatalı olduğunu belirterek daha önce vermiş olduğu temyiz dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ve resen tespit edilecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davada kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığını belirterek ve resen görülecek nedenlerden dolayı kararın bozulmasını talep etmiştir.
G. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16, 17 ve 18 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı ve 713/1 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ve 326 ıncı maddeleri
3. Değerlendirme
Rize ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında 138 ada 1, 6 ve 8 parsel, 139 ada 2 parsel, 140 ada 1 parsel, 141 ada 1 parsel, 142 ada 5 parsel, 143 ada 5 parsel, 144 ada 1, 11, 63, 66, 77 ve 78 parsel sayılı taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği ve itiraz edilmeyerek 2007 yılında kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bahçe vasfı ile ... adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra tapuda yapılan devir ile ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Köy Tüzel Kişiliği vekilinin ve davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının davacı Köy Tüzel Kişiliğinden alınmasına,
492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.